İbrahim Ayhan Urfa sağlık sorunlarını meclise taşıdı

HDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim AYHAN, Şanlıurfa ilinde yaşayan vatandaşların sağlık alanında yaşadıkları sorunların araştırılması için TBMM'ye soru önergesi verdi

İbrahim Ayhan Urfa sağlık sorunlarını meclise taşıdı

Ayhan Meclis Araştırması açılmasını istediği soru önergesinde şu konuları gündeme getirdi:

Sağlık hakkı, toplumdaki tüm vatandaşların beden ve ruh sağlığı yerinde bir şekilde hayat sürebilmeleri hakkıdır. Yani tüm vatandaşların, sağlık hizmetlerinden eşit ve parasız olarak yararlanması; fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan sağlıklı bir hayat sürme hakkıdır sağlık hakkı. Bu haklar insanın doğası gereği en doğal ve temel haklarıdır. Sağlık hakkı; uluslararası hukuk belgelerince ve birçok devletin anayasasınca güvence altındadır.

TC Anayasa’sının 56. Maddesinde ise bu hak “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.” diye tanımlanmıştır. Güvence altına alınan ve temel bir insan hakkı olan sağlık hakkının kullanımında Şanlıurfa payına düşeni alma konusunda oldukça eşitsiz bir yerde durmakta ve sağlık göstergeleri açısından Türkiye ortalamasının çok altında kalmış durumdadır. Nüfus artış hızı dikkate alındığında bu oransal durum her geçen gün ilimizin aleyhine bozulmaktadır.

İlimiz, gayri resmi rakamlara göre 500 bin civarında olan Suriyeli sığınmacılarla birlikte iki bucuk milyonu bulan nüfusu ile ciddi sağlık sorunları ile yüz yüzedir. Kişi başına düşen yatak ve doktor sayısındaki yetersizlik, ilimizdeki birçok özel hastanenin SGK ile olan sözleşmelerinin feshedilmesi ile had safhaya ulaşmıştır.

Eyyubiye ilçemizde yapılan ve ilimizin yatak ve hekim ihtiyacına cevap olacağı algısı yaratılan 800 yatak kapasiteli Şanlıurfa Eğitim-Araştırma Hastanesi'ne ilimizdeki 185 yatak kapasiteli Kadın Doğum Hastanesi ve 325 yatak kapasiteli Çocuk Hastanesi taşınmıştır. Kadın Doğum ve Çocuk Hastanelerinin eski binalarının nasıl değerlendirileceğine dair herhangi bir bilgi verilmemekte, kamuoyunda bu eski binaların hatırlı kişilere peşkeş çekileceğine dair iddialar yer almaktadır. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hazineye devredilen Özel OSM hastanesi Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Hastanesi ek binası olarak hizmete açılmış ancak bu hastaneye de yeni kadro tahsis edilmemiş olup ilimiz merkez ve ilçelerinden doktor ve personeller kaydırılmıştır. Dolayısıyla yeni yapılan 800 yataklı Şanlıurfa Eğitim-Araştırma Hastanesi ve hazineye devredilen Özel OSM hastanesinin ilimizin sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya dönük ciddi bir katkısı bulunmamaktadır.

Ancak 20 yılda bitirilebilen Harran Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nde plastik cerrahi, adli tıp, çene cerrahisi, çocuk nefroloji, nöroloji, gastroenteroloji , hematoloji, kardioloji, yeni doğan, allerji ve ümmünüloji, erişkin onkoloji, nefroloji dallarında öğretim görevlisi eksikliği mevcuttur.

2011 yılında projelendirilen, 1700 yataklı Şanlıurfa Şehir Hastanesi, hükümet tarafından her seçim döneminde gündemleştirilmiş, 2015 yılı Mayıs ayında Sayın Cumhurbaşkanı tarafından temeli atılmış olmasına rağmen projede herhangi bir ilerleme mevcut değildir.

Şanlıurfa'da, yıllık ortalama 50 bin yeni doğan dünyaya gelmektedir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin yetersizliğinden dolayı ilimizde anne ve bebek ölüm oranı ülke ortalamasının 3 katına çıkmış durumdadır. TUİK 'in 2015 verilerine göre Türkiye genelinde 405 212, Şanlıurfa da ise 5 973 ölüm gerçekleşmiştir. Şanlıurfa'daki ölümlerin Türkiye genelindeki ölümlere oranı %1,47'dir. Yine TUİK 2015 verilerine göre Türkiye genelinde 14 164, Şanlıurfa da ise 1 247 Günlük Bebek Ölümü (1-29 günlük bebek ölümü) gerçekleşmiştir. Şanlıurfa'daki Günlük Bebek Ölümleri'nin Türkiye genelindeki Günlük Bebek Ölümleri'ne oranı % 8,8'dir. Türkiye'deki toplam ölümlerin %3,49'u Günlük Bebek Ölümü olarak gerçekleşirken, Şanlıurfa'da ise toplam ölümlerin %20,87'si Günlük Bebek Ölümü olarak gerçekleşmektedir. TUİK 'in önceki yıllara ait verileri de Şanlıurfa'daki bebek ölümlerinin Türkiye ortalamasının çok üzerinde seyrettiğini göstermektedir.

İlimizde sadece merkezde değil aynı zamanda Akçakale, Harran , Siverek, Viranşehir, Halfeti, Suruç, Bozova ve Hilvan’da hastane, hasta yatak sayısı ve uzman doktor sayısı oldukça yetersizdir.Bu nedenle hekimler hasta yoğunluğundan dolayı oldukça muzdariptir. Hekimlerin ve sağlık kuruluşlarının yetersizliği hem görev yapan sağlık mensuplarının görevlerini iyi bir biçimde yerine getirememesine hem de vatandaşın sağlık hizmetlerini yeterince iyi alamamasına sebebiyet vermektedir.

Özellikle bu noktada Urfa’nın en büyük iki ilçesi olan Siverek ve Viranşehir’e ayrı bir parantez açmamız gerekiyor. Siverek 240 bine dayanan nüfusuyla Türkiye’de 32 ilden daha fazla bir nüfusa sahiptir. Ha keza Viranşehir de 180 bin kişilik nüfusuyla 20 ilden daha fazla nüfusa sahiptir. Özellikle bu iki ilçedeki devlet hastanelerinin son derece yetersiz kalması,sağlık yatırımlarının özel sektöre devredilmesi suretiyle devletin bu alandan el çekmesi ciddi kargaşalara neden olmaktadır. Hastanelerin gerek kapasite yetersizliği gerekse de sağlık personeli eksiliği yığılmalara neden olmaktadır. Yığılmayı önlemek için palyatif bir çözüm olan hastaların il merkezindeki hastanelere sevk edilmesi hasta ve hasta yakınlarını hem ekonomik açıdan hem de fiziki olarak oldukça zorlamaktadır. Bu nedenle devlet hastanelerinin kapasitelerinin arttırılması ve eksikliklerin giderilmesinin yanı sıra Siverek’e acilen bir çocuk hastanesi yapılması elzem bir hale gelmiştir.

Şanlıurfa ilinde baş gösteren diğer sağlık sorunları şunlardır:

İlimizde önleyici sağlık hizmetlerinin yetersizliğinden kaynaklı olarak dünyada ender rastlanan şark çıbanı ve sıtma gibi hastalıklar halen varlığını sürdürmektedir.

Özellikle kış aylarında hastalıkların artmasıyla mevcut hastanelerde hem yer, hem sıra bulmakta zorlanan hasta ve hasta yakınları kendi kaderlerine terk edilmektedirler.

İlimize gelen uzman hekimlerin mecburi hizmetlerini bitirir bitirmez ilden tayin isteyerek ayrılmaları veya istifa etmeleri ciddi boşluklara neden olmaktadır. İstifalardan ve tayinlerden sonra oluşan boşluklar il dışından ya da bölgeden geçici görevlendirmeyle doldurulmak istenmekte ancak bu boşluklar geçici görevlendirmeyle önlenebilecek bir sınırı aşmış durumdadır. Sağlık çalışanlarının sayısı olması gerekenin çok altındadır. Tüm sağlık çalışanlarında çok ciddi eksiklikler söz konusudur.

2 milyon nüfuslu ilimizde bir kan bankası yoktur. Kan ihtiyaçları Gaziantep’ten karşılanmaktadır. Acilen ilimizde de bir kan bankası oluşturulması gerekmektedir.

Sağlık hakkına erişim konusunda yaşanan bu eşitsizlikler yurttaşlarımızı her geçen gün daha da karamsarlığa itmektedir. Bu nedenle Şanlıurfa’da başta önleyici sağlık hizmetleri olmak üzere yurttaşların sağlık hakkına erişimi konusunda devletin üzerine düşeni yapmadığını; sağlık hakkını özel sektöre devrederek sağlık hakkını paralı bir hizmet haline getirdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Şanlıurfa’da yaşanan sağlık sorunlarının araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılması gerekmektedir.