İBADETLER VE KUL HAKKI

İBADETLER VE KUL HAKKI


Bu iki terim bir birine zıttır. Gerçek ibadetler insanı Cennete, Kul hakkı ise insanı Cehenneme götürür.

Rabbimiz; "ben tüm günahları bağışlarım yalnız kul hakkı hariç" diyor. Tüm ibadetlerin temelinde kötü lüklerden arınma vardır. İbadet denilince sadece Namaz, Oruç, Hac Umre, hatme, sakal, Cübbe, Hafız olmakla değildir. Bu yazdıklarımın hepsi islami değerlerdir. Bunlar insani ilişkilerde insanı güvenilir yedi emin, nümune insan yapıyorsa yapılan ibadetler amele sirayet etmiş demektir. Toplumda böyle bir tablo mevcut değil, hatta ibadetsiz taife ibadet edene bakarak Din bu ise Camiye, ibadete yanaşmıyor. Sebep olan kim? vitrinlik Din anlayaşını yaşayan sözde abid. Hem ibadet, hem yalan, hem  iftiracı, hem cimri veya israfçi, hem sözünde durmayan tip, hem de kibir abidesi abidlikle bağdaşmaz. İbadetli adam ne kandırır nede kandırılır. Yaşantısı elif gibi diktir. Kul hakkına gelince ağır bir günah hamallığıdır.

Asrımızda kul hakkının en çok ihlal edildiği mekan siyaset alanıdır. Siyaset adil yönetim alanı iken, maalesef menfaat alanı, geçim yarışına dönüşmüştür. Bir mevki makam elde etmek için tonlarca fırıldaklar çevriliyor. Helal harama, Kul hakkına tecavüz ediliyor. Yani Abid; Hem Dindar hem kindar olamaz. Kul hakkı tekil olduğu gibi çoğulda  olabiliyor. İnsanlık ne cekmişse içi dışı bir olmayan Münafık tiplilerden çekmiştir.

Siyaset aktörleri seçilmeden önce Hz.Ömer'in adaletinden dem vururlar. Duygu sömürüsü yaparlar. Seçildikten sonra dün dündür derler. Yönetilenleri kandırmanın bedeli kul hakkı ihlalidir Cezası da çok ağırdır. Devlet malı kendilerine emanet edilenler bu emenete hıyanet, yandaşa peşkeş çekenler, harman gibi savuranlar, itibar için devlet malını israfta sınır tanımayanlar, Ormanları katledenler, çevreyi kirletenler, Paylaşımda alt gelirliye çay kaşığı ile,elitlere kepçe ile verenler, ihalelere fesat karıştıranlar, yanlış politikalarla halkını zamlarla, haksız vergilerle inim inim inletenler, devlet malını çalanlar, yanlışların da ısrar edenler, hesap vermekten kaçanlar daha nice kul hakkına tecavüz edenler kul hakkını yemekten, devlet malını çalanlar dünya da devlet gücü ile korunsalar bile Ahrette kul hakkı cezasından azabından kurtulamıyacaklardır.

Bir hadis meali ile yazıyı bitireyim.Allah Resulü  SAV. "Müflis kimdir, biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab:

- Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:

"Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir" buyurdular. (Müslim, Birr 59. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyamet 2)

Allah CC.Dünyada abid olan kul hakkını yemeyen kullardan eylesin Vesselam....