Hz. Yakub Kuyusu’nda Çevre Düzenlemesi
Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü Selami YILDIZ basına yaptığı yazılı açıklamada;
“Harran ilçe merkezindeki Bir-i Yakup olarak bilinen Hz. Ya’kub Kuyusu asırlardır metruk bir halde kaderine terk edilmişti. Her yıl Museviler Harran’a gelip, ziyaret edip, ayin yaptığı Hz. Yakup Kuyusu’nun ilk defa restorasyon ve çevre düzenlemesini yapıyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın hazırladığı “Harran Kentinin Restorasyonu, Çevre Düzenlemesi ve Korunması Projesi” kapsamında, kuyu ve çevresinde başlattığımız çalışmalar tamamlandığında, Adana’nın Tarsus ilçesindeki Aziz Paulus Kuyusu gibi, inanç turizminde önemli bir çekim merkezi olacaktır. Kaldı ki Aziz Paulus, Hz. İsa’nın havarilerindendir, peygamber değildir. Hz. Ya’kûb (a.s) , Hz. İshak (a.s)’ın oğlu, Hz. İshak (a.s) ise Hz. İbrahim (a.s)’in oğludur. Hz. İsa (a.s)’nın ise atasıdır. Hz. Ya’kûb (a.s)’un ayak izlerini takip etmek ve kuyuyu ziyaret edip burada ayin yapmak doğu Yahudiliği ve Hıristiyanlığı açısından çok önemlidir, hac olarak kabul edenlerde vardır.
HZ. YAKUP ve URFA
Hz. Ya’kûb (a.s.), Allah tarafından Hz. İbrâhim (a.s.)’e müjdelenmiştir (Hûd:71). Hz. İbrâhim’de bu haberi daha sonra oğlu Hz. İshâk'a bildirmiştir. Bundan dolayıdır ki Hz. İshâk'ın Ya’kûb'a karşı ayrı bir muhabbeti vardır. Hz. İshak (a.s) vefatından önce, Hz. Ya’kûb’un ata yurdu Harran şehrine gitmesini ve Harran’da evlenmesini vasiyet eder. Hz. İshak’ın vefatından sonra Hz. Ya’kûb, Filistin'den Harrân'a gelip amcazadeleri, dayılarının yanına yerleşir. Dayısının Leyyâ ve Râhîl isminde iki kızı vardır. Hz. Ya’kûb Râhîl ile evlenmeye karar verir ve bu kararını dayısına açıklar. Râhîl, Leyyâ'nın küçüğüdür. Dayısı “Büyük kız dururken küçük kızı vermek gelenek ve göreneklerimize aykırıdır, bu yüzden ancak Leyyâ ile evlenebilirsin. Çeyiz hakkı olarak da yedi yıl koyunlarımı güdersin. Yedi yıl sonra da Râhîl'i alabilirsin, bunun için de yedi yıl koyunlarımı güdersin.”der. Dayısının amacı, Hz. Ya’kûb'u çok sevdiği için onu yanında alıkoymaktır. Hz. Ya’kûb, dayısının teklifini kabul ederek Leyyâ ile evlenir. Burada yedi yıl çobanlık yapar. Leyyâ'dan altı erkek ve iki kız çocuğu dünyaya gelir. Yedi yıl dolunca, dayısı, sözünü tutar ve Râhîl'i de Hz. Ya’kûb ile evlendirir. Bu evlilik içinde yedi yıl daha çobanlık yapar. Bu dönemde, iki kız kardeş ile bir erkeğin evlenmesinde herhangi bir yasaklama yoktur. Bu geleneğin Hz. Mûsâ'ya kadar devam ettiği, Tevrat'la birlikte Allah tarafından yasaklandığı belirtilmektedir. Hz. Ya’kûb’un burada malı, davarları artarak bereketlenir. Râhîl'den de Hz. Yûsuf doğar. Hz. Ya’kûb'un otuz yıla yakın Harrân şehrinde yaşadığı, buradaki yaşantısı süresince asıl vatanı olan Ken'ân (Filistin ve civarı) ilinin hep özlemini çektiği, otuz yıl sonrasında da Yûsuf iki yaşında iken Harrân'dan Filistin'e âile efradıyla birlikte göç eder. Hz. Ya’kûb (a.s.) Ken'ân eline geldiğinde kardeşi Îs onu büyük bir hürmetle karşılar, yaptıklarından dolayı pişmanlık duyduğunu ve kendisini bağışlamasını, peygamberliğini tasdik ettiğini, ona tâbi olacağını söyler. Hz. Ya’kûb onu bağışlar, onunla kucaklaşır ve Îs'in de yardımıyla tekrar Ken'ân'a yerleşir. Hz. Yûsuf henüz iki yaşındadır. Annesi Râhil, Bünyâmin isminde ikinci çocuğunu dünyaya getirirken, doğum esnasında vefat eder. Böylece Yûsuf (a.s.) henüz iki yaşında iken yetim kalır. Onu ve kardeşi Bünyâmin'i teyzesi Leyyâ büyütür. Hikmet-i İlâhînin bir sırrıdır ki Hz. Ya’kûb (a.s.) on çocuğu içinde en çok Yûsuf’a muhabbet duyar. Yûsuf''u hiç bir zaman yanında ayırmaz. İşte bu muhabbet Hz. Yûsuf kıssasını ortaya çıkarır. Hz. Ya’kûb (a.s.)'un, yıllar sonra Mısır'a Hz. Yûsuf’un yanına göç ettiği ve orada vefat ettiği rivâyet edilir. Birçok peygamberi bağrından çıkaran Şanlıurfa ili ve çevresi gerek bu peygamberlerin nesebi itibariyle ve gerekse bereketli topraklara sahip olması vesileyle, Hz. Yûsuf (a.s.)'u da bağrından çıkarması dikkate şayandır. Şüphesiz ki her şeyin en doğrusunu Allah (C. C.) bilir. (Kaynak: YILDIZ, Selami. 2012. Peygamberler Diyarı Urfa. Şanlıurfa Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, Şehir Kitaplığı Dizisi: 2, Sayfa: 96)