HÜR DER'den Tahir Elçi hakkında açıklama

İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği (HÜR DER) Genel Merkezi tarafından Diyarbakır'da yaşanan çatışmada hayatını kaybeden Tahir Elçi hakkında yazılı bir açıklama yapıldı.

HÜR DER'den Tahir Elçi hakkında açıklama

İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği (HÜR DER) Genel Merkezi tarafından, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşanan çatışmada hayatını kaybeden Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi hakkında yazılı bir basın açıklaması yayımladı.

HÜR DER Genel Merkezi tarafından yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle karanlık yüzünü bir kez daha en bariz şekilde gördüğümüz bu çatışma ortamının mutlaka ama mutlaka herkes tarafından lanetlenmesi ve bu şiddet sarmalının devamını sağlayanların vicdanlarda mahkûm edilmesi elzemdir.  Bu olayın provokasyona dönüşmemesi için azami gayret sarf edilmeli, bu olayı provoke ederek halkın huzurunu kaçırmaya çalışanlara fırsat verilmemelidir.”

Yaşanan bu olayla insanların mal ve can güvenliğini ne derece tehdit atında olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Şiddet ve çatışmanın son bulması için çağrıda bulunulan böylesi bir açıklama sırasında meydana gelen bu olay hepimizi üzmüş, bölgede yaşanan şiddet olaylarının halkı ne derece mağdur ettiği, insanların mal ve can güvenliğini ne derece tehdit ettiği bir kez daha en somut şekliyle ortaya çıkmıştır.” denildi.

“Toplumsal barışı dinamitleyen bu cinayeti şiddetle kınıyoruz.” denilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Bölgemizle ilgili şeytani plan ve senaryoların gerçekleşmemesi için devlet, güvenliği sürüncemede bırakma politikasından vazgeçmeli, şehir merkezlerini çatışma alanına çevirerek insanların canına ve malına kast eden PKK’liler ise bu anlayışlarını terk etmelidir.”

Devletin güvenliği sağlamada yetersiz kaldığının belirtildiği açıklamada, “Ne yazık ki, devlet bu olayda da güvenliği sağlamada etkisiz kalmıştır.  Güvenliğin gerçekleşmesi sürüncemede bırakılacak bir iş değildir. Diyarbakır Sur içinde güvenlik olmaması nedeniyle halk göç etmekte, boşalan evler PKK’liler tarafından kullanılmaktadır. Devletin bu zafiyeti toplumdaki barış ve güvenlik ümidinin kaybolmasına sebep olmakta, insanları kendi kendine güvenliğini sağlaması ya da evini barkını terk etmesi arasında bir tercihe zorlamaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

HÜR DER Genel Merkezi tarafından yayımlanan açıklamanın tam metni:

BASINA VE KAMUOYUNA

28.11.2015 Tarihinde (Bugün) Diyarbakır’ın değerlerinden olan Dört Ayaklı Minarenin Devlet-PKK çatışması nedeniyle zarar görmesi üzerine bu duruma duyarlılık gösteren Diyarbakır Barosu ve Başkanının Dört Ayaklı Minare önünde yapmak istediği basın açıklaması kana bulanmış polis ile PKK’liler arasında yaşanan çatışmada Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi hayatını kaybetmiştir.

Şiddet ve çatışmanın son bulması için çağrıda bulunulan böylesi bir açıklama sırasında meydana gelen bu olay hepimizi üzmüş, bölgede yaşanan şiddet olaylarının halkı ne derece mağdur ettiği, insanların mal ve can güvenliğini ne derece tehdit ettiği bir kez daha en somut şekliyle ortaya çıkmıştır.

Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle karanlık yüzünü bir kez daha en bariz şekilde gördüğümüz bu çatışma ortamının mutlaka ama mutlaka herkes tarafından lanetlenmesi ve bu şiddet sarmalının devamını sağlayanların vicdanlarda mahkûm edilmesi elzemdir.  Bu olayın provokasyona dönüşmemesi için azami gayret sarf edilmeli, bu olayı provoke ederek halkın huzurunu kaçırmaya çalışanlara fırsat verilmemelidir.

Ayrıca “Dem-Genç Kongresi” adı altında Türkiye’nin dört bir tarafından Diyarbakır’a getirilenlerin yapacağı kongrenin bir gün öncesinde meydana gelen bu olay Diyarbakır’ın huzuruna yönelik yapılan en büyük komplo ve provokasyonlardan biridir.

Tarihi yapılara ve son olarak Kurşunlu Camii ve Dört Ayaklı Minare’ye yönelik girişilen tahripkar girişimler sonrası bu gün saat 10.30’da yapılacak basın açıklaması ile telin edilecek, bu konuda daha hassas davranılması ve gereken önlemlerin alınması talep edilecekti.

Ne yazık ki, devlet bu olayda da güvenliği sağlamada etkisiz kalmıştır.  Güvenliğin gerçekleşmesi sürüncemede bırakılacak bir iş değildir. Diyarbakır Sur içinde güvenlik olmaması nedeniyle halk göç etmekte, boşalan evler PKK’liler tarafından kullanılmaktadır. Devletin bu zaafiyeti toplumdaki barış ve güvenlik ümidinin kaybolmasına sebep olmakta, insanları kendi kendine güvenliğini sağlaması ya da evini barkını terk etmesi arasında bir tercihe zorlamaktadır.

Toplumsal barışı dinamitleyen bu cinayeti şiddetle kınıyoruz. Bölgemizle ilgili şeytani plan ve senaryoların gerçekleşmemesi için devlet, güvenliği sürüncemede bırakma politikasından vazgeçmeli, şehir merkezlerini çatışma alanına çevirerek insanların canına ve malına kast eden PKK’liler ise bu anlayışlarını terk etmelidir.

                                                                                                              HÜR DER GENEL MERKEZİ