Hicret ama nasıl
1949. Hicri yeni yılınız mübarek olsun. Allah (cc) hicreti anlamak ve sonra anmak ve anlatmanın da hakkını vermek nasip eylesin. Ümmetin birlik beraberlik, kardeşlik ruhu ve ümmet şuuruna vesile eyelsin. İslam diyarında insanca yaşayacağımız huzur ve güven ortamına kavuştursun.
Bu günler aile bireylerimize HİCRETTEN dersler içerikli birkaç ders yapalım. Ta ki neslimiz Resulullah’ı (sav) onun sahabelerini ve onların bu mukaddes dava uğrunda çektikleri çileleri, ödedikleri bedelleri öğrensinler. Öyle ya, insan hakkıyla tanımadan nasıl sevsin ki. Neslimize ne kadar Resulullah’ı ve onun davasının tanıtırsak o denli Muhammedi nesiller olacaklardır.
Mümkünse çağrı filmini beraberce izleyelim. Çocuklarımıza şu hadisi şerifi ezberletelim. "Sizden biriniz beni anne babasından, çocuklarından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe, gerçek mümin olamaz."(Buhârî, İman: 8; Müslim, İman: 69,70.)
Hicret nedir?
- Allah (cc) ın dini uğruna ev-bark, mal-mülk ve en yakınları dahi terk edebilmenin pekiyiderecesinde imtihanıdır.
- Şerre bulaşmamak için başvurulan tedbirdir.
- İslam’ca bir hayat yaşayabilmek için zemin araştırmak, Taifte, Habeşistan’da bulamazsak ta Medine’yi aramaya devam etmektir.
- Şirke karşı kıyam ve ne olursa olsun vazgeçmemektir.
- Tevhidi ihyada ısrar ve sonunda tevhid devletinin temelini atıp sağlamlaştırmaktır.
- Azim, sabır ve sebatın en güzel örneğİ ve azim ve sebatın neticesinin zafer olduğunun açık bir delilidir.
- İleriye daha sağlıklı hamle yapmak için geriye yay misali gerilmektir. (gerileme ve kaçış değil)
- Daha gür filizlenip olgunlaşmak ve meyve vermek için müsait zemine geçiştir.
- Zalimlere hadlerini bildirmek için güç toplamaktır.
- Her tür şerden hayra, batıldan hakka irtihaldir. Tembellikten aktifliğe, korkaklıktan cesarete, cimrilikten cömertliğe, kibir-gururdan tevazua, adavetten kardeşliğe, tefrikadan birliğe… Kısaca riyadan, ücuptan, hasetten vs. manevi hastalıklardan arınıp, ihlâs ve ihsanı kuşanmaktır HİCRET.
- HİCRETŞirk çağının kapanması, Tevhid çağının açılmasıdır.
- HİCRET Sadece Resulullah sav ve ashabının ra değil, 124000 peygamber, ashab ve havarilerinin sünnetidir. Zira İslam uğruna memleketinden sürülmeyen bir peygamber yoktur.
- Hicret, sadece İslam ümmeti değil, tüm insanlık için tarihi bir olaydır. Öyle büyük bir olaydır ki, Ömer (ra) tarafından İslami takvimin başlangıcı olarak alınmış. Tüm sahabeler de (ra) icma ve ittifakla kabul etmişlerdir. Zira insanlığı şirk ve küfür karanlığından kurtarıp, imanın nuruyla aydınlatan İslam’ın vatan edinmesine ilk adımdır hicret.
Ancak gel gör ki hicret, takvim yapraklarında nostaljik bir anı, 1439 yıl önce Arabistan’da yaşanmış sıradan bir göç durumuna indirgenmiş. Bizim kültürümüzle, hatta İsa (as) veya herhangi bir peygamber ve peygamberi öğretiyle alakası olamayan miladi yılbaşı, haftalar hatta aylar öncesinden hazırlıklarla, malum odaklarca neslimizin kulak, göz ve beyinlerine doldurulurken, hicri yılbaşının gündeme gelmesi konusunda yaprak kımıldamıyor.
Zaten Arabistan kaynaklı her şeye karşı, insanımızda kasıtlı bir önyargı oluşturulmuş durumdadır. Öyle ki, Allah (cc) ın şeriatını dahi “Arap İslam’ı, acem İslam’ı, Anadolu İslam’ı” gibi yaftalarla kategorize etmektedirler. Anadolu İslam’ıyla taat-ibadetten uzaklaştırılmış, isim Müslümanlığına ve sadece sevgiye indirgenmiş bir inanç sunuluyor, hatta İslam dışı birtakım ritüellere özendiriliyor. (Deizm, Yoga-moga falan)
Yakın geçmişte Allah (cc) ın dinini; Arap İslam’ı diye isimlendirilerek, sonra daha ileri giderek,“orta çağ karanlığı” “irtica” “çöl arabı bir çobanın öğretileri” olarak lanse edilip karalanmaya zemin hazırlanmaya çalışmışlardı. Şimdilerde ise, FETÖ nü tohumunu ektiği, ILIMLI İSLAM yani muharref din projelerini bir taraftan tahrifçi sünnet düşmanları, diğer taraftan, kediciklerin babası tarafından devam ettirmeye çalışıyorlar.
Şu ayetleri tefekkür edelim.
“İnkâr edenler, seni bağlayıp bir yere kapamak veya öldürmek, ya da sürmek için düzen kuruyorlardı. Onlar düzen kurarken, Allah da düzenlerini bozuyordu. Allah düzen yapanların en iyisidir.” (Enfal 8/30)
“İnanan, hicret eden ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihat eden kimselere Allah katında en büyük dereceler vardır. İşte kurtulanlar onlardır. Rableri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan cennetleri müjdeler. Doğrusu büyük ecir Allah katındadır.” (Tevbe 9/20-22)
“Doğrusu inanıp hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihat edenler ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte bunlar birbirinin dostudurlar. İnanıp hicret etmeyenlerle, hicret edene kadar sizin dostluğunuz yoktur. Fakat din uğrunda yardım isterlerse, aranızda anlaşma olmayan topluluktan başkasına karşı onlara yardım etmeniz gerekir. Allah işlediklerinizi görür.
İnkâr edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun çıkar.İnanıp hicret eden, Allah yolunda savaşanlar ve muhacirleri barındırıp onlara yardım edenler, işte onlar gerçekten inanmış olanlardır. Onlara mağfiret ve cömertçe verilmiş rızıklar vardır.” (Enfal 8/72-74) Selam… Dua…