Heyecanladıran Keşif! 11 bin 500 yıllık ‘Urfa Adamı’ heykeli bulundu

Göbeklitepe'nin çağdaşı olarak bilinen yaklaşık 12 bin yıllık Karahantepe’de dünyanın en eski heykeli olarak tanımlanan “Urfa Adamı”nın benzeri bulundu

Heyecanladıran Keşif! 11 bin 500 yıllık  ‘Urfa Adamı’ heykeli bulundu


Göbeklitepe'nin çağdaşı olarak bilinen yaklaşık 12 bin yıllık Karahantepe’de dünyanın en eski heykeli olarak tanımlanan “Urfa Adamı”nın benzeri bulundu. Şanlıurfa şehir merkezine 46 kilometre mesafedeki Tek Tek Dağları Milli Parkı içerisinde yer alan Karahantepe’de İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle arkeolojik kazılar başlatıldı. Göbeklitepe’den tanıdığımız T biçimli dikilitaşlardan tespit edilirken yaklaşık 11 bin 
Baş ve boyun kısmı korunan, stilize bir insan heykeli, T biçimli dikilitaşların giderek insan betimlerine dönüşümünün bir kanıtı olarak görülüyor. Karahantepe’de bulunan heykelin yüz hatları Urfa Heykeli kadar tanımlı olmasa da baş ve yüz ile bir kuş göğsünü andıran boyun kısmı bu heykelin de aynı düşüncenin ürünü olduğunu kanıtlıyor.

Karahantepe heykelinin korunan kısmı 135 cm, baş kısmının eni 50 cm. Urfa Heykeli gibi düz bir ense, verev biçimde şekillendirilmiş yüz ve benzeri şekilde yuvarlak dönüşlü bir çenesi var.

Heykeli yan yüzünde olasılıkla kola ait parça kopmuş durumda. Hem T biçimli steller, hem de Urfa Heykeli’inde yandan inen kollar bel üzerinde phallusunu (cinsel organ) tutar şekilde betimlenmiş heykelleri canlandırıyor.

TAHMİNEN 250 DİKİLİTAŞ

İkinci Göbeklitepe olarak nitlendirilen ve T biçiminde taşlara benzer 250 dikilitaşın bulunduğu tahmin edilen Karahantepe’de, İstanbul Üniversitesi Tarih Öncesi Arkeolojisi Anabilim Dalı ve Karahantepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul başkanlığında eylül ayı başında kazılara başlanıldı. Göbeklitepe ile çağdaş bir yerleşimin olduğu kanıtlandı. Henüz kazı yapılmadan yüzeyde görülebilen 250 kadar dikilitaş burada çok sayıda yapının varlığını kanıtlıyordu.

Şanlıurfa Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Şanlıurfa Turizmini Geliştirme AŞ tarafından desteklenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle süren kazılar Anadolu Neolitik dönem arkeolojisi için yepyeni buluntular ve bilgileri beraberinde getirdi. Yaklaşık 40 kişilik akademik ve işçilerden oluşan kazı ekibiyle çalışmaları sürdüren Kazı Başkanı Prof. Dr. Karul, hava fotoğraflarında bile T biçimli dikili taşların göründüğünü, kazılar devam ettikçe henüz açığa çıkarılmayan çok sayıda yapı ve daha da önemlisi arkeolojik verinin kendilerini beklediğine dikkat çekiyor.

NEOLİTİK DÖNEM SEMBOLLERİ

İçerisinde dikilitaşların bulunduğu yapıların yanı sıra anakayaya oyulu, yuvarlak ve oval planlı yapılar da açığa çıkarıldı. Yine bu dönemde karşılaşılan bir uygulama olan, yapıların işlevi bittikten sonra adeta bir insan gibi gömülme geleneği Karahantepe’de görüldü. Yapı içlerinde sekiler ile karşılaşılırken bunlardan birinin üzerinde 4 metre uzunluğunda bir yılan ile bir tilki betimi tespit edildi. T biçimli dikilitaşların üzerinde de görülen yılan ve tilki motifleri Neolitik Dönemin ilk aşamalarına özgü semboller olarak biliniyor. Neolitik Döneme tarihlenen, anakayaya oyulu, yuvarlak planlı bitişik yapılar şimdilik sadece Karahantepe’den biliniyor.

Karahantepe’de de yuvarlak planlı, zemine açılmış yapılar ve yapı duvarlarının içerisine yerleştirilmiş T biçimli dikilitaşlar ile karşılaşıldı. Genelde duvarların içine 12, yapının merkezine de karşılıklı iki dikilitaş yerleştirilmesi şimdilik sadece Harran Ovası’nın etrafındaki yerleşmelerden biliniyor. Uzmanlar bu dönemde insanların avcılığa uygun yüksek yerleri tercih ettiklerini ve geçici konak yerlerinin zamanla yıl boyu kullanılan yerlere dönüştüklerini söylüyor. Prof. Karul, “Bölgedeki diğer kazılar gibi Karahantepe’nin ilk yılda ortaya koyduğu en önemli gerçek, Anadolu’nun bu bölgesinin tüm dünyada yerleşik yaşamın başlangıcında öncü bir yere sahip olduğudur” dedi.

Kaynak: Hürriyet/ Ömer Erbil