Herkes için adalet, adalet için avukat
Şanlıurfa BARO avukatlar haftası nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. İşte o açıklama;
Bu tartışmalar sonucunda oluşan BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi bir insan hakkı olarak savunma hakkını 8, 9, 10, 11. maddelerinde düzenlerken, Türkiyenin de taraf olduğu AİHS ise 6/1. maddesinde herkes için savunma hakkı olduğunu kabul etmiştir. Aynı hak Anayasanın 36. maddesinde, Temel Haklar ve Ödevler kısmında;Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir şeklinde düzenlenmiştir.
5 Nisan Avukatlar Günü'nü içine alan Avukatlar Haftasına (2-8 Nisan 2012) buruk girdik. Çünkü baromuz üyesi avukatlara yönelik olarak polis tarafından uygulanan şiddet ve ardından baronun tüzel kişiliğine yönelik saldırı niteliğindeki yaşanılanlar; aralarında baromuzun da bulunduğu birçok barodan avukatın kaçma, delilleri karartma durumu söz konusu olmadığı halde üstlendikleri görevler nedeniyle tutuklu kalmaya devam etmesi, aradan geçen uzunca bir süreye rağmen henüz mahkeme huzuruna dahi çıkarılmamaları; yine Afyon Barosuna bağlı bir avukatın baktığı bir dava nedeniyle bürosunda uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmesi bizleri savunma kurumu olarak kaygılandırmaya başladı. Bununla birlikte 28 Şubat sürecinde inançlarından dolayı, başörtülü avukatlara yönelik olarak uygulanan ayrımcı yasakçı engellemelerin mahkemelerde ve bazı barolarda halen sürüyor olması ve çözüm için herhangi bir adımın atılmaması da savunma kurumuna karşı ciddi bir saldırı niteliğinde.
Kamuoyuna bir hususu da yürekten açıklama gereği duyuyoruz. Savunma hakkı kutsaldır. Savunma olmazsa yargı da olmaz. Savunma olmazsa hukuk devletinden de söz edilemez. Ve savunma olmazsa halkın güvenliği de olamaz. Çünkü savunmanın bağımsızlığının tehlikede olduğu, bilinçli politikalarla zayıflatılmaya, aşındırılmaya çalışıldığı durum karşısında kendini savunamayan bir kurumun; vatandaşın haklarını etkin olarak savunabilmesi düşünülemez. Savunmayı serbestçe temsil eden avukatların avukatlık yasasından kaynaklanan dokunulmazlıklarına rağmen bunca kötü muameleye uğraması veya inancı nedeniyle bayan avukatların ayrımcılıklara maruz bırakılması karşısında hiç dokunulmazlığı olmayan bir vatandaşın hak arama özgürlüğü ve hukuksal güvenliği nasıl sağlanabilir. Şanlıurfa Barosu olarak; bundan sonra da görev bilinciyle savunmaya karşı olası tüm saldırılara karşı, meslek onurunu ve bağımsızlığını korumak için, tüm üyeleriyle birlikte kararlı bir şekilde durmaya devam edeceğimizi, kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
Baromuz ülkede hukukun üstünlüğüne karşı yapılan her türlü darbeci girişimle mücadelede de doğru yerde durma kararlılığını sürdürecektir. Aynı zamanda Şanlıurfadaki her türlü hak ihlalini de izleyerek kamuoyuna bilgi sunmaya, aydınlatmaya devam edecektir. Bu kapsamda bu yıl kuruluşunun 60. yılını kutlayan ve değerli bir maziye sahip olan Baromuz sadece mesleki sorunlarla değil, suç olmasına rağmen güvenlik kuvvetleri ve diğer mercilerin yeterince kararlı ve istekli davranmamaları nedeniyle bir kanser gibi Şanlıurfayı saran, yuvaları yıkan, canlar alan tefecilik sorunundan, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve istismara; toplu ulaşımdan, çocuk gelinler dramına; işsizlikten, kan davalarına; kültürel faaliyetlere destekten, kentin enerji sorununa/insanlık dışı koşullara sahip cezaevi sorununa; açlıktan kırılan Somaliye ve depremde ağır zayiat gören Vana ulaştırdığımız yardımlara, ekonomik nedenlerle adalete erişim sorunu yaşayanlara ücretsiz avukat tayin etmeye kadar, sosyal ve hukuksal olarak sorumlu olduğumuz her alanda yarın da var olmaya tutum geliştirmeye devam edeceğiz.
Bu bakış açısıyla yürümeye çalıştığımız günlerde Şanlıurfadan aldığımız olumlu tepkiler bizim doğru yolda olduğumuzun, kabul gördüğümüzün bir nişanesi oldu. Buruk da olsak bu duygularla kutladığımız Avukatlar haftasını kamuoyuyla paylaşmaktan onur duyuyoruz" denildi.