Hem Çelişki Hem Haksızlık
Sanırım yeryüzünde haksızlığa uğramayan İnsan yâda toplum yok gibi. Bunun en büyük sebebi ise insanlar İlahi sistemle/ilahi emirlerle değil de beşeri sistemlerle idare edildikleri içindir. Yani kişilerde Allah korkusu ve vicdan muhasebesi yoksa başına polis dikerseniz yine fayda vermez.
Bakınız aşağıda yazacaklarımın bir kısmını biliyor, bir kısmını bilmiyoruz. Fakat bilsek de bilmesek de bunlar hepimizi yakından alakadar ediyor ve dolayısıyla öğrendiğimiz zaman bizi olumsuz etkiliyor.
Bu yüzden vatandaşın mağdur edildiği, haksız yere parası alındığı veya rencide edildiği birkaç konu yazmak istiyorum.
-Mesela TSK deki bir yanlıştan başlayalım: Türkiye de askerlik yapmak mecburidir. Akıllı ve sağlıklı olan her erkek (şu an mevcut olan anayasaya göre) askerlik yapmak zorundadır.
Bununla beraber Doğu veya güneydoğu Anadolu’nun herhangi bir köyünde okul yüzü görmemiş ve sadece dağda bayırda çobanlık yapmış bir vatandaş yaşı dolunca askere alınır. Haliyle bu genç kardeş Türkçe bilmiyor. Bu yüzden o asker kardeşin çekmediği çile kalmaz. Türkçe bilmediği için suçlamalara, hakarete uğrar. Kendisiyle alay edilir ve şahsiyeti zedelenir.
Aslında hiçbir suçu olmadığı halde böyle hakaretlere maruz kalan binlerce insan var. Ben şahsen yüzlercesini tanıyorum. Tabi bu durum geçmiş yıllarda daha fazla idi. Şu an belki biraz azalmış olabilir ama halen bitmiş değildir.
Oysa o insanı eğitimden uzak tutan devlettir, devletin ilgili organlarıdır. Suç millet adına devletin yetkisini kötüye kullananlardadır, alay edilecekse onlarla alay edilmesi gerekir. Utanılacaksa halkı mahrum edenler utanmalıdır. Bu tam tersine işliyorsa burada hem büyük bir çelişki, hem de büyük bir haksızlık söz konusudur.
-Bir başka mevzu ise elektrik ile alakalıdır. Burada da yine devlet yâda devletin ilgili organları vatandaşa haksızlık yapmaktadırlar. Ki şöyle;
Türkiye de her şehirde farklı uygulanmakla beraber, kaçak elektrik açığı (Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından alınan kararla) hırsızlık yapmayan vatandaşların üzerine yıkılıyor. Elektrikte hırsızlık yapanların/elektriğini kaçak kullanan vatandaşların parası, hırsızlık yapmayan vatandaştan alınıyor.
Yani elektrik kurumları faturayı, dürüst davranan vatandaşlara kesiyor. Devlet hırsızın peşine düşeceğine, kaçak elektrik kullanan vatandaşı yakalayacağına, işin kolayına kaçıp dürüstlük ilkesi gereği faturasını adam gibi ödeyen vatandaşın faturasına yüzde 15-45 arası ek yaparak kayıp enerji parasını tahsil ediyor.
-Bir başka yanlış ise bugünlerde şahsımın ve başka yüzlerce vatandaşın başına gelen bir olay… Mevzu şöyle:
Geçen günlerde evime Şanlıurfa belediyesi tarafından posta yolu ile bir tebligat geldi. Tebligatta benim borcum olduğu, evimin yıllık bina vergilerini yatırmadığım iddia ediliyordu. Oysa ben her yıl düzenli olarak vergilerimi yatırdığımı gayet iyi biliyorum.
Tebligatı alarak derhal Şanlıurfa belediyesine ve ilgili birime gidip durumu arz ettiğimde adeta şoke oldum.
Çünkü tek katlı olan evimin resmini çekip bilgisayarlarına kaydeden belediye memuru, benim evimin iki katlı olduğunu, bir katının vergisini yatırdığımı diğer katın vergisini ise yatırmadığımı…
Gerekçeleri ise daha da komikti meğer benim evimin iki kapısı olduğu için böyle kaydedilmiş. Demek ki evim dışarıdan üç kapılı olsaydı, üç tane ev olarak kayda geçireceklerdi.
Şanlıurfa belediyesinin ilgili birimi; üç beş tane acemi işçinin eline fotoğraf makinesi verip evlerin resimlerini çektirmiş ve ona göre vergi borcu çıkartmışlar. Tabi hal böyle olunca binlerce vatandaşa gereksiz ve haksız borç listesi çıkartmış oluyorlar. Tek katlı evleri iki katlı, iki katlı olanları ise üç katlı diye kaydetmişler. Neyse ki bazı bilinçli vatandaşların itirazları üzerine mağdur vatandaşların dilekçe vermeleri halinde hatalarını düzeltme/telafi etme yoluna gideceklerini söylediler.
-Son olarak yazacağımız ise Turkcell ile ilgili, meğer Turkcell’in sınırsız diye reklamını yaptığı ‘vınn’ ile bağlanan internet hattı aslında sınırsız değilmiş, yani hem sınırsız hem değil, kafanız karıştı değil mi?
Evet benimde kafam karışmıştı ilk duyduğumda. Turkcell bayileri bu hattı kullanıcıya verirken, sınırsız diye veriyorlar fakat kullanınca aslında 15 Gbyt ile sınırlı olduğunu ve siz bu sınırı aştığınız takdirde hattınızın çok yavaşladığını adeta hiçbir işlem yapamaz hale geldiğini görüyorsunuz.
Turkcell yetkilileri konu ile alakalı olarak “SINIRSIZ ama 15 Gbyt ile sınırlı diyorlar” oysa biz sınırsız olunca sınır olmadığını biliyoruz. Bir şeyde ya sınır vardır ya yoktur. Hem sınırlı hem sınırsız olmaz. Sınırlı sınırsız, sınırsız sınırlı!
Yani uzun lafın kısası; burada da olan vatandaşa oluyor, yine mağdur olan vatandaş oluyor, sınırsız diye reklam yapılıyor daha sonra siz çok kullanmışsınız deniliyor. Sana ne kardeşim! ben sınırsız diye senin bu hattına abone olmadım mı? İstediğim kadar kullanırım, deseniz de boşa konuşmuş oluyorsunuz
Haydi, gelin de bu haksızlıkların ve çelişkilerin içinden çıkın çıkabilirseniz… Vesselam…
Bakınız aşağıda yazacaklarımın bir kısmını biliyor, bir kısmını bilmiyoruz. Fakat bilsek de bilmesek de bunlar hepimizi yakından alakadar ediyor ve dolayısıyla öğrendiğimiz zaman bizi olumsuz etkiliyor.
Bu yüzden vatandaşın mağdur edildiği, haksız yere parası alındığı veya rencide edildiği birkaç konu yazmak istiyorum.
-Mesela TSK deki bir yanlıştan başlayalım: Türkiye de askerlik yapmak mecburidir. Akıllı ve sağlıklı olan her erkek (şu an mevcut olan anayasaya göre) askerlik yapmak zorundadır.
Bununla beraber Doğu veya güneydoğu Anadolu’nun herhangi bir köyünde okul yüzü görmemiş ve sadece dağda bayırda çobanlık yapmış bir vatandaş yaşı dolunca askere alınır. Haliyle bu genç kardeş Türkçe bilmiyor. Bu yüzden o asker kardeşin çekmediği çile kalmaz. Türkçe bilmediği için suçlamalara, hakarete uğrar. Kendisiyle alay edilir ve şahsiyeti zedelenir.
Aslında hiçbir suçu olmadığı halde böyle hakaretlere maruz kalan binlerce insan var. Ben şahsen yüzlercesini tanıyorum. Tabi bu durum geçmiş yıllarda daha fazla idi. Şu an belki biraz azalmış olabilir ama halen bitmiş değildir.
Oysa o insanı eğitimden uzak tutan devlettir, devletin ilgili organlarıdır. Suç millet adına devletin yetkisini kötüye kullananlardadır, alay edilecekse onlarla alay edilmesi gerekir. Utanılacaksa halkı mahrum edenler utanmalıdır. Bu tam tersine işliyorsa burada hem büyük bir çelişki, hem de büyük bir haksızlık söz konusudur.
-Bir başka mevzu ise elektrik ile alakalıdır. Burada da yine devlet yâda devletin ilgili organları vatandaşa haksızlık yapmaktadırlar. Ki şöyle;
Türkiye de her şehirde farklı uygulanmakla beraber, kaçak elektrik açığı (Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından alınan kararla) hırsızlık yapmayan vatandaşların üzerine yıkılıyor. Elektrikte hırsızlık yapanların/elektriğini kaçak kullanan vatandaşların parası, hırsızlık yapmayan vatandaştan alınıyor.
Yani elektrik kurumları faturayı, dürüst davranan vatandaşlara kesiyor. Devlet hırsızın peşine düşeceğine, kaçak elektrik kullanan vatandaşı yakalayacağına, işin kolayına kaçıp dürüstlük ilkesi gereği faturasını adam gibi ödeyen vatandaşın faturasına yüzde 15-45 arası ek yaparak kayıp enerji parasını tahsil ediyor.
-Bir başka yanlış ise bugünlerde şahsımın ve başka yüzlerce vatandaşın başına gelen bir olay… Mevzu şöyle:
Geçen günlerde evime Şanlıurfa belediyesi tarafından posta yolu ile bir tebligat geldi. Tebligatta benim borcum olduğu, evimin yıllık bina vergilerini yatırmadığım iddia ediliyordu. Oysa ben her yıl düzenli olarak vergilerimi yatırdığımı gayet iyi biliyorum.
Tebligatı alarak derhal Şanlıurfa belediyesine ve ilgili birime gidip durumu arz ettiğimde adeta şoke oldum.
Çünkü tek katlı olan evimin resmini çekip bilgisayarlarına kaydeden belediye memuru, benim evimin iki katlı olduğunu, bir katının vergisini yatırdığımı diğer katın vergisini ise yatırmadığımı…
Gerekçeleri ise daha da komikti meğer benim evimin iki kapısı olduğu için böyle kaydedilmiş. Demek ki evim dışarıdan üç kapılı olsaydı, üç tane ev olarak kayda geçireceklerdi.
Şanlıurfa belediyesinin ilgili birimi; üç beş tane acemi işçinin eline fotoğraf makinesi verip evlerin resimlerini çektirmiş ve ona göre vergi borcu çıkartmışlar. Tabi hal böyle olunca binlerce vatandaşa gereksiz ve haksız borç listesi çıkartmış oluyorlar. Tek katlı evleri iki katlı, iki katlı olanları ise üç katlı diye kaydetmişler. Neyse ki bazı bilinçli vatandaşların itirazları üzerine mağdur vatandaşların dilekçe vermeleri halinde hatalarını düzeltme/telafi etme yoluna gideceklerini söylediler.
-Son olarak yazacağımız ise Turkcell ile ilgili, meğer Turkcell’in sınırsız diye reklamını yaptığı ‘vınn’ ile bağlanan internet hattı aslında sınırsız değilmiş, yani hem sınırsız hem değil, kafanız karıştı değil mi?
Evet benimde kafam karışmıştı ilk duyduğumda. Turkcell bayileri bu hattı kullanıcıya verirken, sınırsız diye veriyorlar fakat kullanınca aslında 15 Gbyt ile sınırlı olduğunu ve siz bu sınırı aştığınız takdirde hattınızın çok yavaşladığını adeta hiçbir işlem yapamaz hale geldiğini görüyorsunuz.
Turkcell yetkilileri konu ile alakalı olarak “SINIRSIZ ama 15 Gbyt ile sınırlı diyorlar” oysa biz sınırsız olunca sınır olmadığını biliyoruz. Bir şeyde ya sınır vardır ya yoktur. Hem sınırlı hem sınırsız olmaz. Sınırlı sınırsız, sınırsız sınırlı!
Yani uzun lafın kısası; burada da olan vatandaşa oluyor, yine mağdur olan vatandaş oluyor, sınırsız diye reklam yapılıyor daha sonra siz çok kullanmışsınız deniliyor. Sana ne kardeşim! ben sınırsız diye senin bu hattına abone olmadım mı? İstediğim kadar kullanırım, deseniz de boşa konuşmuş oluyorsunuz
Haydi, gelin de bu haksızlıkların ve çelişkilerin içinden çıkın çıkabilirseniz… Vesselam…
