Helal ve Tayyib EXPO çalıştayları sonuç bildirgesi açıklandı
Helal ve Tayyib EXPO'da yapılan helal ilaç, helal kozmetik, helal turizm ve fıkıh çalıştaylarının sonuç bildirgesi açıklandı.
Helal ve Tayyib EXPO' da yapılan çalıştayların sonuç bildirgesi Gıda ve İhtiyaç maddeleri araştırma ve sertifikalandırma Derneği [GIMDES] başkanı Dr. Hüseyin Büyüközer tarafından açıklandı.
Toplam 2 gün süren çalıştayda helal ilaç, helal kozmetik, helal turizm ve fıkıh ile ilgili 6 oturum yapıldı.
Sonuç bildirgesi açıklayan Dr.Büyüközer, Müslüman bilim adamları ve üreticilerin Helal ve Tayyib şartlara uygun aşıların üretimi için çalışmalar yapması gerektiğini belirterek, Tıp, Eczacılık ve Kozmetik ürünlerindeki sorunlar için çözüm önerilerini sıraladı.
“Aşılar haram katkı maddeleri içerebilir”
Dr Büyüközer, “Aşılar, jelatin, idrar ve dışkı, domuz bileşenleri, cenin parçaları, alkol, hayvan parçaları (domuz, köpek, eşek vs.) gibi pek çok haram/yasak katkı maddelerini içerebilir. Ayrıca civa ve aluminyum gibi pek çok zararlı zehirli kimyasallar aşıların üretiminde kullanılır. Bazı aşıların, otoimmün hastalıkları, astım, ani bebek ölümü sendromu, otizm ve kanser gibi pek çok hastalıkla ilişkili olduğu bilinmektedir. “ dedi.
“Müslümanlar büyük bir tehdit ile karşı karşıyadır”
Helal ve tayyib şartları taşımayan ilaç üretiminden dolayı Müslümanların büyük bir tehdit ile karşı karşıya olduğunu belirten Büyüközer, “Helal ve tayyib ilaç standardı projesi, gıda, tıp ve kozmetik endüstrilerinde kullanılan pek çok ürünün helal ve tayyib olma şartlarının belirlenerek listelenmesi çok önemlidir. Müslüman bilim adamları ve ilaç üreticileri helal ve tayyib ilaç sektörüne yatırım yapmaya öncelik vermelidirler. Çünkü İslam ümmeti için tehlikeli ve üzücü olan bu durumun başka çözümü bulunmamaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Istihale ile Helal sertifikalama çalışması yapılamaz”
Istihale kavramının İslam uleması tarafından kabul edilen bir görüş olduğunu, ancak zaruret durumundaki kişiler tarafından uygulanabildiğini belirten Büyüközer, “İstihale, maddenin fiziksel ve kimyasal olarak tamamen doğal bir dönüşümüdür. Mutad ve sürdürülebilir bir üretimde kabul edilemez. Bundan dolayı, jelatin, kan plazması, peynir mayası, sabunda kullanılan yağın ham madde kaynağı olarak haram kaynaklardan gelmesi durumunda istihale olduğu kabul edilemeyeceğinden Helal sertifikalama çalışması yapılamaz.” dedi.
“Helal tüm hayatı kapsar”
Helalin tüm hayatı kapsadığını, bu nedenle Turizm ile ilgili çalışmaların da artması gerektiğini açıklayan Büyüközer, “İslam’ı salt günde beş vakit namaza indirgeyemeyiz. Bugün turizm sektöründe karşılaştığımız ana sorun, İslami düşünce olmamasıdır. Bu iki yönlüdür. Hem seyahate çıkan, hem de hizmet veren otel, lokanta, tur operatörü ve benzeri sunulan hizmetler İslami kurallara göre düzenlenmelidir. “ şeklinde konuştu.
“Kesim şartları uygun hale getirilmelidir”
Çalıştayın 2. ününde kesim ve sersemletme hakkında yapılan sunumları da değerlendiren Büyüközer, kesimden önce hayvanların sersemletilmesinin, ölümlere neden olabileceğini ifade ederek kesim şartlarının uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Mekanik kesimin İslam'da kabul edilir bir metod olmadığını ifade eden Büyüközer açıklamasına şöyle devam etti:
“Tesmiye kesim yapan kişi tarafından bizzat söylenmelidir. Ölüm oranı frekans, elektrik akımı ve süre gibi pek çok faktörlere bağlıdır. 50 Hz frekansda 60 mA-148 mA akımda ölüm oranı yüzde 22 ile yüzde 99 arasında değişmektedir. Bu nedenle sersemletme eti şüpheli hale getirmektedir.”
Son olarak genetik modifiyeli ürünler ile ilgili sonucu açıklayan Büyüközer, “Genetik modifiyeli ürünler insan sağlığına bilinen ve bilinmeyen pek çok yan etkilere neden olabilmektedir. Genetik Modifiyeli ürünler Helal ve Tayyib kavramı ile ilişkilendirilemez. Tıbb-ı Nebevi günümüzde giderek daha iyi anlaşılan, her zaman ve mekanda uygulanabilecek bir sistemdir.” ifadelerini kullandı. (M Zeki Aygur – İLKHA)