Önce bir adam çıktı meydana
Olan oldu yeryüzünde
Her şey olağan çıplaklığıyla
Emaneti sahibine teslim etmişti
Bir deyişi vardı çok sonradan
Ben gideceğim
Kim bilir yol ne gösterir
Üç adam oldular yeryüzünde küfre inat
Heşenkuran
Dengizçıkan
Çıllıskandin
Bunlar üç adam idiler
Yol yol oldu gözleri
Konak konak aradılar
Seherlerden bir seher de kondular
Evleri alev gibi idi
Yuvaları pürüzsüz billur gibi
Fakat oda neydi
Gören olmamıştı sinsi hırsızı
Ben bugün beklerim
Sabah oldu akşam oldu sesiz
Gerdi yayı vurdu çaresiz hırsızı
Kaçan kaçtı bir yay gibi
Atladı ejderha ağzı gibi kuyuya
Uzatılır uzun uzun bir ipi kuyuya
Atladı ardından heşenkuran, kuyunun dibi bitmez mübarek ağzına
Baktı başladı derin düşünceler
Kuyu dibi bir başka dünya
Hırsız sesiz oturmakta yanan bir ateş dibinde
Hırsıza sezmeden indirdi tepesine bir balyoz haram
Dikildi karşısına üç güzel peri kızı
Teşekkürler! Kurtardın bizi büyük bir beladan dediler
Sözlendiler
Yorgunluk had safhada idi
Bir bir çekti yukarıya kızları
Saydı ad ad isimlerini
Fakat oda ne hainlik içimizde
Her yerde meğer kol gezermiş dışımızda
İp koptu dünya yıkıldı
Gök koptu kayboldu
Yere indi her şey
Kuyunun dibinde kaldığıma mı yanayım
Yola çıktığım kardeşlerime mi?
Beni yolda satanlara mı? Dedi dedi
Dedi ve kala kaldı saatlerce
Kuyu dibinde tek başına
Kala kaldı, günlerce
Fakat oda ne büyük bir kargaşa ve gürültü
Acep neler oluyor bir başka dünya olan bu kuyunun dibinde
Sordu orada aç ve çok sefil birisine
Neler oluyor
Neden herkes üzgün ve perişan
Neler olmuyor ki
Başımızda bir yılan
Yılan oğlu yılan musallat olmuş
Ne su verir nede rahat bize
Her hafta su karşılığında köyümüzün en güzel kızını kurban olarak alır bizden
Maalesef köyün ileri gelen birinin kızını kurban verileceği gündür gün
Üzgünlümüz bundandır
Her hafta bir kurbana karşılık bize yılan su verir
Ayaklar narın mı narın gözler büyük mü büyük
Yavaş yavaş yılana doğru yürür güzel kız
Başındaki altından tepside yemeklerin en güzeli
Kız çok üzgündür
Biraz sonra başına gelecekleri bildiği halde
Geleneği bozmadan yılanın deliğine doğru
Tam yılanın ağzına lokma olacağı vakitte oda ne
Birden şimşekler çaktı yer yerinden oynar
Mazlumların feryadı yükseldi yukarılara doğru
Yok, yok bu bir büyük sevinç çığlığıydı
Olan olmuştu
Heşnkuran balyozuyla yılanın başını bir darbeyle ikiye ayırmıştı
Sevinç bu sevinçti
Dayanamadı güzel kız oluk oluk akan yılanın kanına ellerini batırarak
Kurtarıcının sırtına vurdu
Ve ahalisi inanmamıştı kimdi bu
Kahraman
Nereliydi merak merak
Çabuk bulun ve yanıma getirin bu kahramanı dedi ileri gelenleri
Köy suya doymuştu
Kahraman genç bulundu
Dile bizden ne dilersin
Sen ki bu şehrin kaderini değiştiren
Bizi büyük bir beladan kurtaran
Hadi söyle bizden ne istersin
Ben sizden hiçbir şey istemem
Sadece beni güneşi olan ayı olan
Gece v gündüzü bir biri ardında gelen yeryüzüne gönderin
Ahali çok şaşırmıştı bugüne kadar böyle bir istekle kimse yanlarına gelmemişti
Birde istediği şey kolay bir şey değildi
Düşündüler
Yine düşündüler
Bu istek yapılacak bir istek değildi
Fakat çok sonra bu isteğin bir tek yolunun olduğundan hemfikir oldular
Yıllar önce yine böyle bir olay olmuştu
Büyükçe çok büyükçe bir kartal bu işi yüklenmişti omuzlarına
Kartal çok büyüktü
Her bir kanadı beş metre ağzı kocaman pençeler
Git falan yerde bir kartal yaşar, bizim olayımızı kendisine anlat
Ve sana yardım etmesini iste
Bizden de tüm selamlarımızı ilet
Ancak sana o yardım edebilir dediler
O seni güneşin görüldüğü yere götürebilir
Başka çaren yok gibi dediler
Yürüdü sevincin çare olacağı yere doğru
Bir yılan kartalın yuvasına doğru ilerliyordu sarıla sarıla
Yavrular hep bir ağızdan anne
Korku çok büyük
Korkunun sonu büyük bir ölüm
Ve sonunda yine sevinç çığlıkları
Yavrular kurtulmuştu nihayetinde
Heşenkuran o büyük ağacın altında serinlenirken
Çok zaman sonra büyük bir kartal bunu fark etti
Ama üzgün,biraz karamsar ve sabırsızdı
Demek her yıl yavrularımı yiyen kişi bu dedi
Tam da büyükçe bir taşı keşenkuran’ın kafasına indirmeye çalışırken
Yavrular büyük bir sesle annelerine seslendi
Düşmanın ol olmadığına
Aslında kendilerinin kurtaran kişinin o olduğunu haykırdılar hep bir ağızdan
Ve kartal kanatlarını açtı, tümden gerdi
Ki serinlensin altındaki kişi
Yolcumuz uyandı
Üstünde büyük bir gölgenin olduğunu fark etti ve çok sevindi
Tüm derdini anlattı bir bir kartala
Başından tüm geçen hadiseleri
Tekrar güneşi görmek istediğini ve ancak bunu seninle başarabileceğini anlatı anlatı
Kartal hem çok mutlu hem de çok üzgündü
Ben ihtiyarlandım
Eski gücüm yok dedi
Eski tüylerimde kalmadı
Ben yaşlı bir kartalım
Sana nasıl yardım edebilirim ki
Ben bu haldeyken
Nasıl olabilir dedi
Çok üzgün bir şekilde
Ancak
Ben çok iyi beslenirsem bir ay boyunca kanatlarım gücüm geri gelirse ne ala dedi
Olan oldu kanatlar çıktı
Güç yine yerine gelmişti
Yolculuk zamanı gelmişti kapıya
Tamamdı tüm hazırlıklar
Tamamdı güneşi olan dünyaya karışmak
Bir üçtü ki pir üçtü döne döne yukarıya doğru
Bir çember çizer gibi yukarıya doğru
Güneşi ayı olan dünyaya doğru
Yükseldikçe yükseldi
Güneşi olan dünyayı doğru
Nihayet yolculuk bitmişti
Kuyunun ağzı görünmüştü
Kurtuluş tam olmuştu
Şimdi sıra tüm kötülüklerin anası olan ikiyüzlü insanlara idi
Kuyunun azgında bir güzel vardı
Kuyudan yukarıya doğru saldığı güzellerden bir güzel idi
Sadakatliğin en yüksek mertebesini sergilemişti
Hala beklemekteydi
Dün gibi
Hainler toz duman olmuşlardı çoktan
Çok geçmeden buldular birer birer bela
Hak ise batılı yenmişti
Hak sön sözünü söylemişti
Kurtuluş tam olmuştu zamana