Hazin Kerbela Aşura'sını; Aşure Sevincine Çevirenler!
Herkesin malumu olduğu gibi 13 asır önce Muharrem ayının 10. gününde Kufe şehri yakınlarında Fırat nehri kıyısında olan Kerbela çölünde, Peygamberi Zişan Hz. Muhammed Mustafa (saa)'nın biricik torunu reyhan gülü, cennet gençlerinin efendisi olan İmam Hüseyin (as) ve pak ehlibeyti ve yoluna can feda diyen toplam 72 kişi; Saray sahibi diktatör,müsrif, Hak ve halk düşmanı vampir tiynetli, eğlence düşkünü ırz düşmanı zalim Yezit ibni Muaviye ve kalleş hain para ve makam düşkünü on binlerce cani eşkıya ordusu tarafından acımasızca, vahşice katledildiler...
Böyle bir cinayet ve ihanet tarihin hiç bir döneminde yaşanmamıştır. Peygamber ailesini hunharca katledip başında kutlama yapan bu şeytani ordu eşkıyaları müslüman olduklarını söyleyip namaz kılmakta idiler. Ancak liderleri olan Yezit ibni Muaviye'nın şu sözleri bu sülalenin Ehlibeyte olan düşmanlıklarının temel dinamiklerini göstermekteydi ki O lanetli Yezit, Ehlibeyt'i Kerbela'da şehit ettikten sonra "Bedir'de öldürülen atalarımın intikamını aldım." diyerek sevinç çığlıkları atıyordu. Ebu Süfyan'ın torunu aslında sülalesinin İslam'a hiçbir zaman teslim olmadığını müslüman olmadıklarını ve ailece hep bugünlerin hayalini kurduklarını itiraf etmişti...
İslam'ın bekçisi olan pak ve temiz Ehli beyt; Peygamber efendimizin Kur'an-ı Kerim'le birlikte bizlere emanet olarak bıraktığı ve sımsıkı sarılmamızı istediği yollarından asla ayrılmamamızı emrettiği iki değerli ve birbirinden büyük kıymetli hablullah-il metin'den biridir...
İşte böyle kıymetli emanete ihanet eden, katleden, zulmeden cinayeti işledikten sonra bayram eden Ebu süfyan soyu ve torunu lanetli Yezit ve hain ordusunun bu şeytani fiillerini sergiledikleri ve tarihe kapkara bir leke olarak kaydedilen aşura gününü yani 10 muharremi hüzünle kederle hicranla matemle mi karşılamak gerekir yoksa Yezit gibi bayram ve eğlence ile aşure çorbalarıyla kutlayarak mı karşılamak gerekir..? Değil müslüman olan, insanım diyen hangi birisi bu acı ve hazin kara günü aşure çorbalarıyla kutlama edalarıyla sevinçle bayram gibi karşılayabilir, kutlayabilir... Ne yazık ki lanetli Yezit masum Ehlibeyti katlettikten sonra günlerce eğlence ve bayram etkinlikleri düzenleyerek değişik ziyafetler tertipleyerek tüm halkı kendi sevincine ortak edip bugünün tarihe sevinçli ve mutluluk veren bir gün imajını oturtmaya çalıştı ki Emevilerin bu geleneksel yemek ziyafetleri asırlarca devam ede geldiğinden topluma sinsi ve Yezitçe bir adet olarak yerleşmiş oldu...
İslam Ümmeti tarafından Ehli beytin kadir ve kıymetinin yeniden anlaşılmaya ve bu yönden ciddi bir bilinçlenme ve farkındalık sahibi olmaya başlandığı bu son zamanlar da; Yezit'in günümüz temsilcilerinin saraylarının temellerini sarsmaya tahtlarını koltuklarını sallamaya başladığı böylece yıkılmaya doğru bir sürece gideceklerini-gittiklerini anladıkları realiteden dolayı bir taraftan İmam Hüseyin ve ehlibeyt sevdalısı imajı sergilerken bir taraftan da kendi dernek ve ekiplerini ve vahabi zihniyetli çetelerini harekete geçirip her bölgede aşure çorbaları dağıtıp halkı bayram ve sevinç havasına boğmaya ve uydurdukları 10 muharrem günü rivayetleriyle de süslemeye asıl konu olan Ehlibeytin katledilişini ise perdelemeye gündem dışı bırakmaya böylece zalim diktatörlere karşı Ehlibeytin mücadele ve direnme baş kaldırma fiillerinden ve tavırlarından habersiz bırakmaya ve günümüze yansıtılmasını engellemeye çalışmaktadırlar...
Böyle bir dönemde Ehlibeyti daha çok tanımaya onların yaşamlarını öğrenmeye ve günümüze yansıtmaya çalışmalıyız. Bilmeliyiz ki Kur'an-ı Kerim ve Ehlibeyt bizlere emanet edilen iki değerli büyük cevherdir...Ne zaman bu iki emanetin kıymetini tam anlar bilincine ulaşır ve günümüze yansıtırsak işte o zaman tüm zalimler yıkılacak bütün alem hem gülistan hem nuristan olacaktır....inşaallah.