Harran'da Arkeolojik Kazı-Fotoğraflı
Şanlıurfa İl Kültür ve Turizm Müdürü Selami YILDIZ basına yaptığı yazılı açıklamada “ tarihi Harran Şehri, 12 m. yüksekliğinde, 5 m. derinliğinde ve 4 km. uzunluğunda surla çevrilidir.
Günümüzden 800 yıl önce Moğol istilası ile birlikte yerle bir edilen bu şehre, 8 kapıdan (Rakka Kapı, Niyar Kapı, Feddan Kapı, Yezit Kapı, Büyük Kapı (Halep Kapı), Küçük Kapı, Gizli Kapı, Su Kapı) girilmekteydi. Kapılar şehrin adeta mahremini örten kapılardı. Şehrin kapıları sabah namazında dua açılır, yatsı namazlarından sonra da dua ile kapatılırdı. Şehir surunun dışında hanlar ve hamamlar vardı. İnsanlar şehre girmeden önce bu mekanlarda konaklar, dinlenir, yıkanır ve temiz elbiselerini giyerek şehre saygı ile girerlerdi. Harran şehir surunun içinde “Dünyanın İlk İslam Üniversitesi” vardı. Harran, ilim ve irfan yurdu idi. Harran’da yetişen alimlerin telif ve çeviri eserleri Avrupa’da bilimin gelişmesine önemli katkı sağlanmıştır. Harranlı alimler adına Avrupa Üniversitelerinde kürsüler oluşturulmuştur. Harran’da 200’ün üzerinde meşhur alim yetişmiştir ki bunlar 20’si profesör düzeyinde olan kadın alimlerdir.
Harran, bir çok şeyi birden çağrıştırıyor... Etimolojik yapısı itibariyle eski uygarlıklarda “yolların kavuştuğu yer”, “kavşak” anlamına gelmektedir. Sosyolojik ve tarihsel düşünüldüğünde ise, “medeniyetlerin buluştuğu yer” anlamını içermektedir. Harran, Hz. Adem (a.s.)’in Hindistan’dan göç ederek gelip çiftçilik yaptığı bereketli ova... Harran, Nuh Tufanı’ndan sonra kurulan ilk şehirlerden biri... Harran, Hz. İbrâhim (a.s.)’in büyük dedesinin ve amcasının adı... Harran, Hz. İbrâhim (a.s.)’in amcalarının ve eşi Sare’nin yurdu... Harran, Hz. İbrâhim (a.s.)’in ateşten kurtulunca sığındığı ve bir süre ikamet ettiği şehir... Harran, Hz. İbrâhim (a.s.)’in Filistin’de vefat etmeden önce oğlu İshak (a.s.)’ı evlenmek üzere gönderdiği ve Hz. İshak (a.s.)’ın baba vasiyetine uyup gelip yerleştiği ve dayısı kızı ile evlendiği ata yurdu... Harran, Hz. Yakub (a.s.)’un Ken’ân ilinde iken kardeşi İs’in katletme girişiminden kaçarak, Hz. İshak (a.s.)’ın vasiyetiyle gelip yerleştiği yurt... Harran, Hz. Yusuf (a.s.)’un doğduğu şehir... Harran, Hz. Şu’âyb (a.s.)’ın yurdu... Harran, Hz. Musa (a.s.)’nın Firâvun’un zulmünden kaçtıktan sonra yerleştiği şehir (Şu’âyb Şehri)... Harran, Hz Eyyûb (a.s.)’un yaşadığı ve defn edildiği bölge (Şanlıurfa ve Eyyûb Nebî Köyü)... Harran, Hz. Elyesa (a.s.)’nın bir süre yaşadığı belde (Eyyûb Nebî Köyü)... Harran, Şeyh Yahya Hayat El- Harranî (k.s.)’nin, 12 imamdan İmam Bakır’ın yaşadığı ve defnedildiği (İmam Bakır Köyü) tarihi şehir... Harran, kısacası evliyalar ve enbiyâlar diyarı...
Harran, tarihi süreç içerisinde bir çok medeniyete beşiklik etmiş önemli bir şehir... Harran, gezegenlerin (ay, güneş yıldız vb.) kutsal sayıldığı Sabiiliğin merkezi, Sin Tapınağı’nın bulunduğu şehir. Harran, dünyanın ilk üniversitelerinden birine sahip ilim ve irfan yurdu... Harran, ünlü Tıp ve Matematik bilgini Sâbit bin Kurrâ’nın; dünyadan aya olan uzaklığı ilk olarak doğru hesaplayan ünlü astronomi bilgini El-Battanî’nin; atomun ve cebir ilminin mucidi sayılan Cabir bin Hayyan’nın; ünlü din bilgini Şeyhü’l İslam İbn-i Teymiyye gibi birçok bilim adamının yetiştiği ve ders verdiği okul...
Harran, dünyada üç büyük felsefe ekolünden “Harran Ekolü”nün merkezi... Urfa tarihini incelediğimizde “Harran Felsefe Ekolü” ve “Urfa (Edessa) Felsefe Ekolü” olarak ortaya çıkan iki düşünce mektebini görmekteyiz. Bu Ekollerin oluşmasında Harran’daki mütercimlerin, Yunan Felsefesi konulu Latince yazılmış eserlerden Arapça’ya yaptıkları çeviriler önemli rol oynamıştır. Böylece batı felsefesi yeniden yorumlanarak İslam medeniyetinin oluşumuna katkı sağlamıştır. Daha sonra batı, aydınlanma çağında İslam âlimlerinin yorumladığı batı felsefesini kendi dillerine çevirerek bugünkü batı medeniyetini oluşturmuşlardır. Halen batı üniversitelerinde Tarihi Harran Üniversitesi’nde yetişmiş olan bilginlerin eserleri ders kitapları olarak okutulmakta ve adlarına kürsüler bulunmaktadır.
Kültür ve Türizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün 29.05.2012 tarih ve 118676 Kazı ve Sondaj İzin Belgesi ile Harran Surlarında 2012 yılı içinde Müdürlüğümüz Başkanlığında kazı ve temizlik çalışması yapılması Bakanlığımızca uygun görülmüş olup, Kazı ve temizlik çalışmalarının 1.etabı 02.07.2012 tarihinde başlamış ve 14.08.2012 tarihinde Harran Dış Sur kazısının 1. Etabı tamamlanmıştır. 2.Etap çalışmaları 2012 Eylül ayının 2. veya 3. haftasında başlatılacaktır.
Kazı ve Temizlik Çalışmaları Şanlıurfa Müze Müdürü Müslüm Ercan başkanlığında, Müdürlüğümüz Uzmanı Arkeolog Nedim Dervişoğlu’nun kazı alan sorumluluğunda, Harran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Doç Dr. Mehmet Önal, Araştırma Görevlisi S. İrem Öğütle ve üç arkeoloji öğrencisinin katılımıyla sürdürülmüştür.
Harran Dış Sur kazısı, surların restorasyon öncesi açığa çıkartılarak, yapılacak olan restorasyonun verimli ve sağlıklı şekilde yapılabilmesi amacıyla sürdürülmüştür. İlk etap da Halep kapısından başlanarak güneye doğru 300 m’lik bir alan açığa çıkartılmış, 2012 yılı içersinde 1 km.’ lik bir alanın açığa çıkartılması hedeflenmektedir. Bu çalışmalar ışığında sur kalınlığının 3 m. olduğu, surların yüksekliğinin yaklaşık 7 m. olduğu tespit edilmiş, sur temellerinin kademeli olduğu orta kısmının düz olarak inşa edildiği en üst 2 m.lik kısmının yine kademeli şekilde yapıldığı gözlemlenmiştir. Harran Surlarının höyük üzerine kurulduğu da bu çalışmanın sonucunda tespit edilmiş yine bir surların mukavemetini artırmak için bir büyük iki küçük bastiyon (payanda-destek) kullanılmıştır. Sur taşları yöresel kireç taşından yapılmış ve çok gevşek yapıdadır. Surun iç kısmı düz olarak inşa edilmiş ve buradaki mimari öğeler sura bitişik olarak yapılmıştır. Kazı çalışmalarında çıkan seramik buluntuları genelde İslami dönem özelliği yansıtmakla birlikte az miktarda Doğu Roma Dönemi keramik örnekleri de ele geçmiştir. Kazı çalışmaları ilerledikçe surlar hakkında daha kapsamlı bilgiler elde edilecektir.
Harran’ın ismi ve 4,5 km uzunluğundaki Surları hakkında kısaca bilgi şöyledir:
M.Ö. 2300 yıllarına ait Ebla tabletlerinde Harran'ın en eski ismine “Haranki“ olarak rastlıyoruz. Bu isim, Assurca “karayolu, yol, patika, yolculuk, iş seyahati, akın ve ordu“ anlamlarında kullanılmıştır. Ebla tabletlerinden sonra, M.Ö. 1500 yıllarına ait Mari tabletlerinde Harran’ın ismi, “Haranimki“ ve "Kaskalnimki“, Eski Babil dönemi belgelerinde “Harranum“ ve “Kaskal“, Hitit Krallığı dönemine ait Boğazköy metinlerinde “Harrana“ ve “Kaskalni“, Yeni Assur belgelerinde ise, “Harrana“, “Harrânî“ ve “Harranu“ biçimlerinde geçmektedir.
Şanlıurfa Harran ilçesindeki elips şeklindeki Eski Harran şehrini kuşatan surların yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Günümüze Harran surları büyük ölçüde yıkılmış olarak gelmiş, yalnızca Halep Kapısı ayakta kalabilmiştir. İbn-i Cübeyr Harran’ın büyük bir şehir olduğunu belirttikten sonra çevresinin yontma taşlardan son derece sağlam bir surla çevrili olduğunu yazmıştır. İbn-i Şeddad ise surlarla ilgili daha ayrıntılı bilgi vermektedir:
”Çok müstahkem bir suru vardı. Surların sekiz kapısı bulunuyordu. Bunlar saatin yelkovanı yönünde güneyden başlayarak Rakka Kapısı, Büyük Kapı (Halep Kapısı), Niyar Kapısı, Yesit Kapısı, Fedan Kapısı, Küçük Kapı, Gizli Kapı ve Su Kapısı’dır.
Bunun yanı sıra İbn-i Şeddad şehrin dış mahallesinin de şehir suruna bitişik ayrı bir surla çevrili olduğunu belirtmiştir. R.A.Chesney ilk defa Halep kapısı’nın gravürünü 1850 yılında çizerek yayınlamıştır. www.balıklıgöl.com