Harran Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı “Orman Yangınları ve sonrası için” Uyarılarda Bulundu

Harran Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı ve aynı zamanda Botanik uzmanı olan Prof. Dr. Hasan Akan ülkemizde yaşanan orman yangınları konusunda önemli uyarılarda bulundu. Yayımladığı basın bildirisinde şu hususlara dikkat çekti:

Harran Üniversitesi Biyoloji Bölüm Başkanı “Orman Yangınları ve sonrası için” Uyarılarda Bulundu

*Ülkemizdeki orman yangınlarının yüzde 90’ından fazlası “insan kaynaklı”. Ne yazık ki Orman yangınları, ekolojik dengenin bozulmasına, hayvanların ölmesine, toprak erozyonu ve maddi kayıplara neden olmaktadır.

*Her üç yangından birinin ihmal ve dikkatsizlik sonucu çıktığı ülkemizde ormanla ilişkimizi, alışkanlıklarımızı da sorgulamamız gerekiyor. Doğal alanların keyfini çıkarmanın tek yolu mangal değil. Doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık, botanik turları ve dumansız piknik gibi yeni alışkanlıklar edinmemiz gerekiyor.
“Yeterli ölçüde orman yangınlarına hazırlıklı değiliz. Ülkemizin, özellikle havadan söndürme filosu ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıya ihtiyacı var.”
*Yangın sürecine geleneksel olarak “söndürme” odaklı bakıyoruz. Oysa ki yangın öncesinde “önleyici” yaklaşım şart ve öncesinde mutlaka yeterli hazırlıklarımızın olması gerekir.
*Orman Genel Müdürlüğü tarafından 2008 yılında “Yanan Orman Alanlarının Rehabilitasyonu ve Yangına Dirençli Ormanlar Tesisi Projesi” (YARDOP) yeniden hayata geçirilmeli, böylece yangına dirençli türler geliştirilmelidir.
*Kaybedilen yeşil alanların geri kazanılması: En iyi yöntem ‘işi ilahi fıtrat kanununa bırakmak yani tabiatın yeniden yeşertilmesini beklemektir”. Yanmış bir orman yok olmuş değildir. Biyoçeşitlilik için en iyi uygulama, ormanın yenilemesine izin vermektir”.. Fıtri ve tabii yeşillenme için insan müdahelesini en aza indirmek” gerekir. Çoğu orman türü yangın sonrası kendini yenileyebilme kabiliyette yaratılmıştır.
*Çok ağır yanmış ve ağaç yokluğunda toprak kayması yaşanabilecek alanlara ağaç dikim planları yapılmalı ama bir bölgede ağaçlandırma yapılacaksa fidanların “sık ve düzenli” şekilde dikilmemesi gerekir ve dikilecek ağaçların aynı boyda olmaması gerekir
*Kitlesel ağaç dikme kampanyalarına dikkat! Bu tür uygulamalar bazen ekosisteme faydadan çok zarar verebilir. Kitlesel ağaçlandırma çalışmalarında sahaya dozerlerin sokulması, her şeyin temizlenmesi ve toprağın sürülmesi bölgedeki biyolojik çeşitliliğe zarar verebilmektedir.
*Ağaç dikmede en iyi yöntem: Yanmış dallar yere serilerek kızılçam tohumu takviyesi ile alana herhangi bir dozer sokmadan ve yeni fidan dikmeden söz konusu alanın doğal yollarla yeniden ormana dönüşmesini sağlamaktır
*“Orman yangınları bilim kurulu” oluşturulmalı. Hem tehdit altındaki bitki ve hayvan türlerini belirlemek, hem yangın sonrası orman ekosistemini oluşturmak için Ormancı,, botanikçi, ekolog, zoolog, toprakçı” gibi farklı bilim alanlarından oluşan uzmanların olması gerekir. Hangi alanların yeniden fidan dikerek ağaçlandırılacağı, hangi alanların doğal hali ile eski durumuna kavuşacağı, hangi alanların tohum takviyesi ile yeniden yeşillendirileceği planlaması” bu bilim kurlunca belirlenmelidir
“Türkiye’ye çam ağacı yerine zeytin ağacı dikmek fikri yanlış” Çam ağaçları Akdeniz bölgesinin asli ağaç türüdür. Milyonlarca yıldır bu coğrafyanın doğal bitkisi olarak yayılış gösterir. Yani sonradan dikilmiş bir ağaç değildir. Çam yerine meyve ağacı dikmek her zaman doğru olmaz. Çünkü her ağacın yükseklik, toprak, sıcaklık vb. gibi belirli bir ekolojik isteği vardir. Çam ağaçlarının yayılış gösterdiği alanlarda toprak nispeten fakirdir, eğimlidir ve taşlık kayalıktır. Çamlar özel bir bakım istemez. Meyve ağaçlarının ekolojik istekleri ise çok daha özeldir, bakim ister.
*Meyve ağaçlarıyla orman olmaz: Ceviz, badem, zeytin gibi meyve ağaçları ile orman kurulmaz, olsa olsa meyve bahçesi oluşturulur. Bu türler sulama, gübreleme yapmadan gelişemezler. Aynı zamanda geniş aralıklarla dikildiği için erozyon önleme, karbon tutma, oksijen üretme gibi ekosistem hizmetleri de düşük olur.
*Ülkemiz yangın sonrası ağaçlandırmaya hazır: Ülkemizde yangın sonrası yeniden ağaçlandırma ve Tohum stok merkezlerine sahip. Soğuk hava depolarında milyonlarca tohum var. Fidanlıklarda bu maksatla üretilen yüz milyonlarca fidanlarımız var. Yapılacak olan tüm kampanyaların mutlaka Orman Genel Müdürlüğü ile yapılması gerekir.
*Ülkemizde Ağaçlandırma çalışmaları: Son 20 yılda ülkemizde yaklaşık 5 milyar fidan dikildi. 2023 yılında bu sayı 7 milyar hedefleniyor
*Son olarak Prof. Akan, Şanlıurfa’da ağaçlandırma için milli seferberlik ilan edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Biyoloji bölümü olarak öğrencilerimizle birlikte her sene onlarca lisenin okul bahçeleri ve Harran Üniversitesi Osmanbey kampüsünde binlerce fidan diktiklerini dile getirdi