Halk Sağlık Müdürlüğünden aşı uyarısı

2012 yılına kadar 7 defa düzenlenen Avrupa Aşı Haftası etkinliklerine ülkemizde katılmıştır. Bu yıl Dünya sağlık Örgütü kararıyla tüm dünyada etkinliklerin “1. Dünya Aşı Haftası”  olarak 22- 27 Nisan 2013 tarihleri arasında düzenlenmesi planlanmıştır

Sağlıklı yaşamın en uygun yolunun, hastalandıktan sonra tedavi olmak değil, hastalanmaktan korunmak olduğu, hastalıklardan korunmak için kişisel ve çevresel koruyucu önlemlerin alınmasının gerekli olduğunu, kişisel koruyucu önlemler içerisinde hastalıklara karşı bağışıklamanın önemli yer tuttuğnu dile getiren Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürü Dr.Osman Koyuncu “İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan mikropların (virüs, bakteri v.b.)  hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin (toksin) etkisinin ortadan kaldırılarak geliştirilen biyolojik maddelere aşı denir. Vücut bu şekli ile kendisine zarar vermeyen mikrop veya toksinleri tanır ve onlara karşı bir savunma yöntemi geliştirir böylece gerçek mikropla karşıladığında bu yöntemle savaşır ve kişi hastalığa yakalanmaz. Etkili aşısı olan bir hastalıkta, aşılama gerekli düzeyde yapılabildiği takdirde o hastalığa bağlı ölüm ve sakatlıkların büyük ölçüde azaldığı görülmektedir. Aşı, sağlam ve risk altındaki kişilere, onları hastalıklara ve hastalıklara bağlı olumsuz etkileri önlemek amacı ile uygulanır”. dedi

Aşılama hizmetlerinin daha önce Sağlık Ocağı hizmetleri ile halka sunulurken 2011 itibari ile ülkemizde aile hekimliği sistemine geçilmesi ile birlikte aile sağlığı merkezlerinde aile hekimleri birimleri tarafından ücretsiz olarak uygulanmakta olduğunu, ayrıca Toplum Sağlığı Merkezleri ve hastanelerde de aşılama hizmetleri ücretsiz olarak yürütüldüğüne de değinen Dr. Koyuncu “ Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanmakta olan aşı programları kapsamında, bebeklere doğumu takiben boğmaca, difteri, tetanos, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, verem, çocuk felci, Hepatit A, Hepatit B, Su Çiçeği, Hemophilus influenza tip b’ye bağlı menenjit gibi hastalıklar ile pnömokoka bağlı zatürre gibi hastalıklara karşı aşı uygulanmakta ve bu hastalıklardan kaynaklanan bebek ve çocuk ölümleri ile sakatlıkların engellenmesi hedeflenmektedir.Aşı uygulaması yalnızca çocukluk döneminde yapılmamakta olup, erişkinde risk grubu içerisinde yer alan kişilere de yapılmaktadır. Risk grupları içerisinde 15-49 yaş arası kadın olmak, 65 yaş üstü olmak, diyabet, KOAH, Kalp damar hastalıkları, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıklara sahip olmak ve sağlık personeli olmak risk grubu olarak tanımlanmaktadır. Risk grubunda kabul edilen erişkinlere yapılması gerekli aşılar konusunda bilgi sağlık kuruluşlarına başvurularak elde edinilebilir. Ayrıca tetanoz, difteri hastalıklara karşı aşı uygulaması yapılmaktadır” dedi.

Her şeyin başı sağlık, sağlığın başı aşıdır sloganın öneminde de değinen Dr. Koyuncu; Sağlık Bakanlığı tarafından hastalıklar açısından riskli bölgelere seyahat edecek kişilere gidilecek bölgenin özelliklerine göre sarıhumma, menenjit, çocuk felci, tetanos gibi hastalıklara karşı gerekli aşılar başvuru halinde yapılmaktadır. Bu aşılama çalışmasında önemli olan yurt dışına gidecek kişilerde gerekli olan koruyuculuğun sağlanması için yurt dışı çıkış tarihinden en az 15 gün önce aşılanması, aşı uygulamalarında önemli olan aşıların zamanında ve uygun aralıklarla yapılması gerektiğini, herhangi bir nedenle aşı takviminde belirtilen aralıklara göre aşıları tamamlanmamış çocuklarda; daha önce uygulanan aşı dozlarının tekrar yapılmasına gerek olmadığını, aradan uzun bir zaman geçmiş olsa bile, aşılamaya bırakılan yerden devam edilmesin uygun olacağını, söyledi.