Haleplibahçe Müzesinde sona doğru

Şanlıurfa'da yapılan, Tamamlandığında Türkiye’nin en büyük müze kompleksi özelliğine sahip olacak “Haleplibahçe Müze Kompleksi”nde, sona doğru geliniyor.

Haleplibahçe Müzesinde sona doğru

Yapımı temmuz ayında bitmesi beklenen Haleplibahçe Müze Kompleksi”nde; arkeoloji müzesi, mozaik müzesi, yeşil alan, kapalı-açık otopark ve amfi tiyatro yer almaktadır.

Alanda yer alan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde Balıklıgöl Heykeli gibi nadide eserlerin yanı sıra çeşitli dönemlere ait binlerce eserler sergilenmektedir. Haleplibahçe Mozaik Müzesi’nde ise Roma Dönemi’nden kalan villanın zeminine işlenmiş Amazon Kraliçeleri’nin av partisini tasvir eden mozaikler ile kazılarda bulunan mozaikler yer almaktadır

 

HALEPLİBAHÇE AMAZON KADINLARI MOZAİKLERİ

Büyük İskender'in istilasından sonra onun komutanlarından Seleukos Nichator I tarafından Urfa"da eski bir yerleşim üzerine Grek kültür ve sanatına uygun olarak M.Ö. 312-132 yılları arasında Seleukos Hanedanlığı kurulur. Yeni kurulan şehre İskender'in doğduğu kentin adı verilir. Yani Edessa Kenti. Edessa kentinde kültür ve sanat doruk noktasına ulaşmıştır. Edessa Krallığı, Urfa tarihi ve mozaik tarihi açısından büyük önem taşır. Şanlıurfa merkezdeki Halil'ür-Rahman Gölü'nün yanı başında, gecekondular altında kalan Antik Edessa Kentinin Grek kültür kalıntılarından en önemlisi çok renkli ve usta bir üslûpla yapılan Halepli Bahçede mozaiklerdir. Edessa Kenti, arkeolojik araştırmaları beklemektedir. Grek imparatorluk mozaik geleneği, M.Ö. 132-M.S. 244 yılları arasında hüküm süren Osrhoene Krallığı döneminde yerel bir üslupla devam etmiştir.



Bu antik kentin sınırları içerisindeki Halepli Bahçede, 2007 yılında yapılan kazılarda, günümüzden 3000 yıl önce Egeden, Karadeniz'e ve Anadolu'nun içlerine uzanan kültür havzasında, erkek egemenliğine karşı savaşan kadınların av sahnesi mozaiği bulundu. Savaşçı Amazon kadınları bu havza içerindeki devletlerin ve milletlerin mitoloji, tarih ve edebiyatında efsanevi olarak anlatılır. Halepli Bahçe Mozaiklerinde "Savaşçı Amazon Kraliçelerinin Mozaiğe Resmedilmiş Dünyadaki İlk Örnekleri" ne rastlanılmıştır. Uzmanlar, Halepli Bahçe Mozaiklerini mozaik tekniği, sanatı ve 4 mm 2 ebadında Fırat Nehri'nin orijinal taşlarından yapılması ve benzeri özelliklerinden dolayı, dünyanın en kıymetli mozaiği olarak tanımlamaktadırlar.



Halepli Bahçe'de Şanlıurfa Valiliği imkânlarıyla Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi Başkanlığında ve arkeologlarımızın nezaretinde, ilk etapta 100 m2'lik mozaik gün ışığına çıkarılmıştır. Alanın tamamında tarama yapılıp varsa diğer mozaikler de ortaya çıkarılacak ve belki de buluntu yerinde koruma altına alıp sergilenecektir. Av sahnesi mozaiğinin kenar bordürlerinde, geometrik motifler, bitki desenleri, güvercin, kanatsız Eros, sincap, ördek, kaplan, keklik, ceylan ve tazı figürlerine yer verilmiştir. Mozaiği çevreleyen bordürün köşelerinde ise “Edessa Güzeli” diye kamuoyuna yansıyan, genç kız maskına yer verilmiştir. Ayrıca mozaiğin genelinde doğadaki tüm renklerin kullanılması, aynı rengin farklı tonları kullanılarak verilen gölgelendirmeler, kısacası renklerin zenginliği, taşların küçüklüğü, üst seviyedeki sanatın mozaiklere resmedilmesi görenleri büyülemektedir.



Ana sahnede dört amazon kraliçesi Hippolyte (Hipplüte), Antiope, Melanipe (Melanipe) ve Penthesileia (Pentesileya) savaşçı amazon kadınlarına özgü giysileriyle, tek göğüslü olarak at üstündeki av sahneleri tasvir edilip Grekçe isimlerine yer verilmiştir. Bu sahneler bugüne kadar rölyeflere resmedilmişti, kraliçelerin Grekçe isimleri ile yer aldığı av sahnesinin mozaiğe resmedilmesi dünyada ilk defa Urfa'da Halepli Bahçe'de ortaya çıkmıştır.

Ana sahnenin sol üst bölümünde Amazon Kraliçesi Hippolyte (Hipplüte), at sırtında elindeki kılıcı bir panterin boynuna saplamakta, köpeklerinden biri pantere, diğer köpeği ise kanatları açık vahşi devekuşuna saldırmaktadır. Daha önce kılıcıyla yaraladığı aslan ise Hippolyte (Hipplüte)"den uzaklaşmaktadır. Bu av sahnesinde leoparın ve aslanın korkusu, acı çekme hali, akan kanları ve gölgeleri başarıyla resmedilmiştir. Hippolyte (Hipplüte), Ares'in kızıdır ve antik dönemin en önemli kahramanlarındandır. Zeus'un üvey oğlu olan ve Herkül olarak bilinen Herakles, Hippolyte (Hipplüte)'nin altın kemerini almak için amazonlar ülkesine gitmiş ve onunla savaşa girişmiş, yapılan şiddetli çatışmada Herakles Hippolyte (Hipplüte)'yi öldürerek altın kemerini almayı başarmıştır.

Ana sahnenin sol alt bölümünde Melanipe (Melanipe) at sırtında elindeki mızrağı aslana saplamakta, köpeği ise aslana saldırmaktadır. Bu av sahnesinin sağında kırmızı meyveli bir ağaç ve hemen yanında kaya parçası üzerine tünemiş bir keklik başını geriye çevirmiş, olan bitenleri izlemektedir. Melanipe (Melanipe), Helenin oğlu Aiolos'un kızı olup antik dönemin bir diğer kahramanıdır ve Hippolyte (Hipplüte)'nin kız kardeşidir. Herkül olarak bilinen Herakles tarafından esir alındığı söylenilir.

Ana sahnenin sağ üst bölümünde adının yazıldığı bölümün korunamadığı için Antiope olduğu tahmin edilen Amazon Kraliçesi, elinde labrys diye bilinen iki ağızlı balta ile av sahnesine katılmakta, Ayı olduğu düşünülen hayvanla burun buruna gelmektedir. Halikarnas Balıkçısına göre iki ağızlı balta Anadolu'nun simgesidir. Antiope ırmaklar tanrısı Asaopos'un kızı olup antik dönemin bir diğer kahramanıdır. Amazon ülkesine gelen Tehescus (Teseus) tarafından kaçırılıp, Yunanistan'ın orta batı bölümündeki Atikka'ya götürülür. Savaşçı Amazon Kadınları Antiope'yi kurtarmak için Atikka'ya akın eder, şiddetli çatışmalar neticesinde ne yazık ki Antiope öldürülür.

Ana sahnenin sağ alt köşesinde adının yazıldığı bölümün korunamadığı için Penthesileia (Pentesileya) olduğu tahmin edilen Amazon Kraliçesi şaha kalkmış süslü bir at üzerinde, yayını germiş, okunu fırlatmak üzeredir. Önünde ise bir leopar ve ne olduğu henüz belirlenemeyen iki vahşi hayvan, ağızlarını açmış şekilde birbirileriyle boğuşmaktadırlar. Penthesileia (Pentesileya), Ares'in kızı olup antik dönemin en önemli kahramanlarından biridir. Troia (Troya) savaşında Troialıların yardım çağrısına Savaşçı Amazon Kadınları'ndan oluşan ordunun başında savaşa iştirak etmiştir. Penthesileia (Pentesileya), Antik dönemde yarı tanrı olarak anılan ve Aşil olarak bilinen Akhileus (Akhileus) tarafından öldürülmüştür.

Apollon ve Artemis Tapınağı, İzmir, Efes, Sinop, Samsun İli'ne bağlı Terme Çayı yanında kurulan Themiscyria gibi yerleşimler Amazon Kraliçeleri tarafından kurulmuştur. Yunan mitolojisinin en önemli unsuru olan Savaşçı Amazon Kraliçeleri Şanlıurfa'nın var olan kültürel mirasına bir katkıda bizden deyip, Şanlıurfa Halepli Bahçe'den tüm dünyayı selamlamaktadır.