Hac Maddi Bir Etiket Değildir
Bazı insanlar fıtrat gereği kutsal bazı sembollerle kendilerine paye verirler. Kimisi sakalla, kimisi şeyhlikle, kimisi sarıkla, kimisi hacla, Kimisi şehitlikle, Kimisi kutuplukla, kimisi mehdilikle, kimisi Gavslıkla kimisi de parti rozeti ile. Her ne suretle olursa olsun bir insanda İslamın erdemleri olmadığı müddetçe saydığım şeylerle rütbe alması, seçkin olması düşünülemez
Asrımızda dini konuları öğrenmede, yaşamada çok imkânlar olduğu halde ne yazık ki, yaşantıda cahiliye adetleri yaşanıyor. Başörtüsü laikler tarafından yasak iken, çok bacımız eğitim haklarından memuriyetten, üniversiteye girmekten mahrumdu. Samimi bir başörtüsü mücadelesi veriliyordu. Ne zaman ki, başörtüsü serbest oldu sokaklar kapalı çıplaklarla doldu. Bu örtü İslama göre değil, tarza ve modaya hevaya göre yapıldığı için eleştiriyoruz. Hal bu ki, örtünmenin kitapta, sünnette, fıkıhta yeri bellidir. Konumuz hac olduğu için asıl konumuza dönelim. Hac kisvesi ile insan dünyalık etiket alamaz. Bir insan hacca gidip geldikten sonra yaşantısında değişiklikler olmuşsa, ahlaki yapısı değişmişse ancak toplumda İslamı yaşamasından dolayı seçkinler zümresinden olabilir. Bu hali ile de kibir, enaniyet dünya menfaati semtine uğramamalıdır. Hacdan dönen bir insan ahır ömrüne kadar gerçek anlamda Allaha kul Muhammed (S.A.V) me de gerçek ümmet ferdi olma mücadelesi vermesi gerekmektedir.
Bir insan hac dönüşü de, gitmeden önce ki, cahiliye adetlerini halen icra ediyor ise. Hac için yapılan tüm emekler boştur. Hacı amca olmakla hacı teyze olmakla ameli yönden insana bir şey kazandırmaz. Hacı teyze örtülü, namazlı, hatta tarikatlı gel gör ki, yanında kızı üryan, moda kurbanı, gelini, torunu namazsız ise bu yapılan hacın ne kıymeti olur. Bu hal hacı Ahmet amca içinde geçerlidir. Hac yolculuğu eğitim öğretim yolculuğu olmalıdır. Cahiliye adetlerinden arınma yolculuğudur Hac. Bu kutsal yolculukta manevi yönden nemlenmeden, Ulûhiyet-Ubudiyet nedir? Kavramadan bu yolculuğun ne kıymeti var. Beşeri sistemler insanlar uyanmasınlar diye hiçbir mabette, kutsal yolculuklarda gerçek dini anlatmazlar. Cehalet o kadar iliklere sirayet etmiş ki, gerçek din anlatılınca tepki bile alıyorsunuz.
Hac yapan insan Minada şeytan taşlamıştır. Şeytan taşlama olayı sembolik de olsa, çok manalar ifade eder. Şeytanı taşlarken Allahım hayatım boyunca beni sana karşı kışkırtan, yolundan alıkoyan yememe, içmeme, aile yaşantıma, komşuluğuma, ticaretime, siyasetime hayatımın tüm alanlarına asıl şeytanı ve yandaşlarını semtime uğratmadan, telkinini dinlemeden sana söz veriyorum demektir. Hac yapan insanın Beytullah etrafında tavaf yapması yine yaratanına karşı söz verme provasıdır. Medine de Allah Resulünü selamlamak sahabe havasını teneffüs etmek hac yapanın en büyük manevi yakıtıdır. Bu yakıt hemen bitmemelidir. Devam etmelidir. Bu dinin günümüze gelinceye kadar ne zorlukların çekildiğini, bedellerin ödendiğini okumayan, anlamayan, yaşamayan nasıl gerçek hacı olabilir.
Asrısaadette Kâbe-i Muazzamada 360 put vardı İslam dinini yaymada on üç yıllık Mekke döneminde bu putlar ancak kırılabilmiştir. Bugün o cansız putların yerini ne yazık ki canlı putlar almış, şeklen put değil ise de kafasında çok putlar var. Mevlam hepimizi putçu anlayışlarından muhafaza eylesin. Gerçek kulluğun yapılabilmesi, yaşanması için Kuran okunmalı, anlaşılmalı, yaşanmalı ve anlatılmalıdır. Diyoruz. Bir ibadet şeklinde, oluşumda Dinin hâkimiyeti düşüncesi, çabası yoksa yapılan İbadetler yavandır demektir. Küresel güçler nezdinde, Dünya siyasetinde, Müslümanlar, dünyevileştirilmek, istenirken, Müslümanlar arasına noktalar konurken, üzücüdür ki, Mübarek gerçek din anlayışına İnananların zararı, tahribatı onlarınkinden daha fazladır. İslam ülkelerinde sinsice Ehlisünnet anlayışını yıkma Müslümanım diye geçinenlerce had safhada, Sadece kuran bize yeter, dinler arası diyalog, ılımlı İslam, Sünnetsizlik Mezhepsizlik, haricilik gibi daha niceleri bu tuzaklara düşmemek için çok uyanık olmak lazım. Bu ahır zaman fitnesi küresel güçlerin ve Siyonizmin bir projesidir. Uygulanmak için maşalar vasıtası ile Müslümanlar her gün narkozlanıyor. İnsanın değeri Dinini yaşamaya bağlıdır. Gerçek dini yaşamadan, uyduruk dinle hem dem olmak rütbe almak kapmak gerçek Müslümanın alameti değildir. Unutmayalım ki , gerçek bir Hac Ruhların inkılabıdır.