HA İSRAİL HA İRAN

Müslüman’ın Müslüman’ı eleştirmesi kadar zor bir şey yoktur. İran dışa yansıyan söylemleri ile tanınır en az İnananlar İran’ı böyle görür. Yaşasın İRAN İSLAM CUMHURİYETİ Denirdi. Haklılık payı da vardı Din Zahire bakar ötesini Allah bilir. İran Amerika, İsrail büyük şeytandır diyordu bununla Müslümanları celp ediyordu, taraftar topluyordu. İran taraftarlığı çoğu zaman İnananları ikiye böldü İran yandaşı İran karşıtı Çok kalpler kırıldı gönüller harap oldu. Ta ki, Suriye olayları patlak verene kadar. Başlıktaki başlığı İslami bir gazeteden aldım. Geçmişte belki bu gazete de bizim gibi oda İran’la çok itham edilmiş İran’ı savunmuştur. Hemen itiraf edeyim geçmişteki İran Muhipliğimizi Allah af eylesin.

Bil hassa dünya olaylarında insan yanılabiliyor. Gelinen noktada İran Mezhepçi tutumu ile Suriye’de Irak’ta Lübnan’da yaptıkları Amerika ve İsrail’i aratmıyor hem de ikili ile beraber onun için ha İsrail ha İran diyoruz. Bu gün İran şer güçlerle beraber İslam ülkelerinde tahrip etmede, Öldürmede, İşgalde ehlisünnet düşmanlığında şer güçlerin lokomotifi durumundadır. İran fert bazında Şia da İmanın erkânı olan Takkiye’yi uygularken, görürülüyor ki,  İran aynı tutumunu devlet siyasetinde de uyguluyor uygulamış ve Müslümanları yanıltmış ve kandırmıştır. Demişler yalancının mumu yatsıya kadar, İran’ın da böyle şimdi ehlisünnet Ümmet fertleri İran’ı Küresel güçler taraftarı, müttefiki, Müslüman katili, Şia yayımcısı, olarak görüyor. Tarihte pers İmparatorluğunun tekrar dirilticisi özlemcisi olarak algılıyor ve tanıyor. Müslümanların en sıkıntılı durumu sağlam kaynaklardan doğru haber alamamasıdır. Olanda çok azınlıktadır. 

İran’ı eleştirirken, bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Uzun yıllar Fethullah hoca ve cemaatini göklere çıkaranlar gibi, öyle bir hal almıştı ki Zaman gazetesinin girmediği resmi kurum kalmamıştı. Muhabbet fedailiği yapılıyordu. Anlamadığımız patlama sonrası birden o cemaat, Cemaat başı, Tüm kurumları birden Fetö terörü oldular dün alkışlayan yayın kuruluşları bugün aynı kuruluşlar tüm yayınlarında Fetö ve mensupları paralel yapıdır, devlet hainidir, bilmem ne örgütüdür diye manşet yapıyor. Halkın bakışı Muamma Kötü ise dün niye beraberdiniz diyor. Neyse ki kananlar yanıldık diyorlar. İran muhipliğimiz gibi. Rabbimiz hepimize feraset nasip eylesin.

Ülkemizde bir barış iksiri geldi barışın devamı için güzel kapsayıcı manşetler atıldı bir süre anneler hiç ağlamadı bu hepimizi çok sevindirdi. Barış elçileri akil insanlar İl il dolaşıyordu güzel bir hava vardı barış devam edecek derken, birden silahlar patlamaya başladı yine anneler ağlamaya başladı eski tas eski hamama dönüldü. Bazıları barış buzdolabında dedi ters istikamette manşetler tahrikler, kahramanlıklar ayyuka çıktı. Bu olan bitenlerden çok insan günaha giriyor. Televizyon ekranlarının çoğu yanlı, yazılı basın hakeza insan ne yapsın kime inansın. Hep pişmanlık mı duyacak diye çıkmaz sokak. Bu çıkmaz sokaklardan insanlık kurtulmak istiyor. Olanlardan anladığımız nerede din adına bir şey varsa halkın başında dindar bir lider varsa veya yeter artık başımıza bizden biri gelsin deniliyorsa orada kan var gözyaşı var. Bu olaylar karşısında bazıları başını kuma gömmüş, Bindiği gemi deliniyor seyrediyor kahkaha atıyorlar akıbetten haberleri yok san ki.

İran yayılmacılığı devam ederken, Ehlisünnet yıkımı da var gücü ile devam etmektedir. Ehlisünnet âlimleri, Tasavvuf Erbapları Sivil toplum kuruluşları ehli hak siyaset aktörleri hiç zaman geçirmeden Ehlisünnet saldırganlarına karşı önlem almalı, çalışmalı, öğrenmeli anlatmalıdır. Kur’an bize yeter diyenlerin fitneden başka ümmet fertlerine ne verilebilir. Hele bazı İlahiyatçılar (İyilerini tenzih ederim) Tam ehlisünnet düşmanı utanmadan ekranlarda salya sallıyorlar gerçek dinden mahrum bırakılmış mazlum Müslümanların kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Müslümanlar İslam dışılıkla boğuşurken, Bu ifsat şebekeleri neye hizmet ettiklerine bir baksınlar.

Toplumda Namazsızlık var, Uyuşturucu her tarafı sarmış, Faiz, zina sahneleri toplum fertlerini her gün kemiriyor. Aile yuvaları yıkılıyor Maddi manevi israflar had safhada, Müslümanların hiç birliği yok bu tablo karşısında hala mezhepleri hafife almak, Kur’an bize yeter demek, Sünneti hiç düstur edinmemek, Fıkhın semtine uğramamak aklıselim kişilerin vasfı değildir. Her yanılma insana ders verir dost düşmanını öylece tanır. Tüm dertlerin devası dini emirlerdir. Slogan atarak Manşetlerle zihinleri bulandırmakla ele bir şey geçmez. Tevhit noktasında birleşerek benden sendeni bırakarak, bataklıkları kurutarak, müspet hareket ederek ancak istenilenler elde edilebilir.