Güneydoğu'dan çekiliyor mu?
Taraf gaqzetesi bugün AK Partiyi oldukça kızdıracak bir manşet attı. Kurtuluş Tayiz'in yazısını manşetine çeken gazete, AK Parti'nin Güneydoğu'dan çekildiğini ileri sürdü.
İşte o yazı...
Haziran seçimleri şimdiden çok ilginç geçeceğe benziyor. Benim en çok dikkatimi çeken AKP’nin Güneydoğu için hazırladığı aday listesi. Bugüne kadarki beklenti AKP’nin Güneydoğu’da BDP’yle “büyük kapışma” yaşayacağı yönündeydi. Aday listesinin de bu rekabete göre hazırlanması bekleniyordu. Başbakan Erdoğan’ın, 22 Temmuz 2007 seçimlerinin hemen ardından yaptığı “Benim 78 Kürt vekilim var” açıklaması, bu beklentiyi güçlendiren ve AK Partinin Güneydoğu’da ne kadar iddialı olduğunu gösteren önemli çıkışlardan biriydi.
Ancak AK Partinin aday listesi öyle pek de iddialı görünmüyor. Zira bu listeyle ilgili ilk şaşkınlık açıklaması BDP’den geldi. Partinin eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “AKP Güneydoğu’da bize teslim oldu” dedi. Kamuoyunda ortak görüş, AK Partinin aday listesinin zayıf olduğu yönünde. Listenin zayıflığını “iyice ölçüp biçmeden hazırlandı” şeklinde açıklayanlar da var. Fakat benim görüşüm, Başbakan Erdoğan’ın önceki seçimlerde olduğu gibi BDP’yle kıyasıya bir rekabete girmekten özellikle kaçındığı yönünde. Elenen ve seçilen aday profillerine bakarak isim tercihlerinde bir sistem, tutarlılık olduğunu fark edebiliriz.
Diyarbakır, Van ve Batman gibi bölgenin nabzını ele verecek üç şehirdeki AKP’nin aday isimlerini araştırdım, bölge siyasetini yakından bilen isimlerle görüştüm. Bir önceki seçimde BDP ile yarışabilecek, ılımlı Kürt kimliğiyle tanınmış adayları öne çıkaran AKP, bu kez her üç şehirde de temayül yoklamalarında arka sıralarda kalan, yerel motifleri taşımayan, Kürt kimliğiyle de doğrudan ilişkili olmayan, ‘dışarıdan’ diye nitelendirilebilecek isimleri özellikle tercih etti. Güneydoğu’daki diğer iller için de durum bundan pek farklı değil.
Önce Diyarbakır’a bakalım. AK Parti burada tanınmış, güçlü sayılabilecek sadece iki aday gösterdi. Biri Tarım Bakanı Mehdi Eker. Diğeri ise Galip Ensarioğlu. Toplam 11 milletvekili olan Diyarbakır’da AK Partinin diğer dokuz adayı ise tanınmıyor. “Diyarbakır’ı istiyorum” diyen Başbakan’ın neden bu kadar ‘zayıf’ bir liste oluşturduğu ise benim için merak konusu. Diyarbakır’da Abdurahman Kurt, İhsan Arslan gibi gibi bilinen isimlere yol veren AK Parti Haşim Haşimi ve Kutbettin Arzu gibi yine yerelde tabanı olan aday adaylarına da şans tanımadı. AK Partinin “güçlü” diye açıkladığı Diyarbakır listesi, bu şehirdeki siyasi dengeleri çok iyi bilenlere göre BDP’yle yarışmaktan uzak durumda.
İlçeleri unuttu, aşiretleri gözardı etti
AK Partinin Van adayları da tartışılıyor. AK Partinin bir önceki dönemden koruduğu tek isim Gülşen Orhan. İlde en çok sevilen isimlerden Orhan dördüncü sıraya itilmiş. BDP ise sadece Gülşen Orhan’ı rakip olarak görüyordu. İlk üç sıradaki isimler de sadece Van’ın bir bölgesinden. Van’ın bütün ilçeleri neredeyse unutulmuş. İlk üç sıradaki adaylardan biri eski cumhuriyet savcısı. Temayül yoklamaları, tabanın tercihi, aday belirlenmesine yansımamış. Daha önce Batman’dan iki milletvekili çıkaran AK Partinin, bu aday tercihleriyle ancak bir aday çıkarabileceği konuşuluyor. AK Partinin Batman için birinci sırada gösterdiği aday, Bakan Mehmet Şimşek. İkinci sıradaki isim ise il örgütünden. Ancak Şimşek’in Gercüş’lü olması dışında Batman’la herhangi bir ilişkisi ve bağı yok. CHP, Raman aşiretinden Faris Özdemir’i aday göstererek, bir milletvekilini şimdiden garantilemiş durumda.
Şimdi, AK Partinin Güneydoğu listesine bakarak, şunu söyleyebiliriz: AK Parti, Güneydoğu’da BDP’yle milliyetçi yarıştan vazgeçti ve geri çekiliyor. Bu, Güneydoğu’da BDP’ye yarar. Siyasi olarak güçlenmesini sağlar. BDP’nin tabanını genişlettiği, güçlü çıktığı olası seçim sonuçları ise Kürt sorunun demokratik çözümüne katkı yapabilir. Yeni Meclis’te yeni anayasanın uzlaşma içinde yapılmasını sağlar
Kurtuluş TAYİZ / TARAF