Gün, Mustafa Yıldızdoğan'ın Türkiyemi ile Ahmet Kaya'nın Şafak Türküsünü birlikte dinleme günüdür

Gün, Mustafa Yıldızdoğan'ın Türkiyemi ile Ahmet Kaya'nın Şafak Türküsünü birlikte dinleme günüdür
Bu ülkede yıllardır “kardeşlik” sloganımsı söylemlere kurban edildi. Birkaç faşist partinin himayesine terk edildi. O partilerin siyasi hırslarına kurban edildi kardeşlik, yıllardır bu topraklarda.

600 yıl değil Müslümanların, diğer dinlerden bireylerin bile kardeşçe yaşadığı bu topraklarda son 100 yılda ne oldu ki; aynı dinden, aynı ırktan olan insanların “mezhep kavgalarına girmesi” bile oldu, olacaktı neredeyse.

Bir Müslüman’la bir Yahudi’nin komşuluk yaptığı, aynı mahalleyi paylaştığı, bu topraklarda son 10 yılda ne oldu da “Hanefi” ve “Şafii” bile aynı şehri paylaşamayacak noktaya geldi.

600 yıl herkes Adem’in (as) çocukları herkes topraktandı. Son 100 yılda herkesin Adem (as) babası farklılaştı ve herkes ölümsüzlüğe programladı kendini. 600 yıl “Mevlanalar, Yunuslar, Ahmedi Xaniler, Hacı Bektaşiler” vardı.

Son 100 yılda “Darwinler, Marxlar, Leninler, Nihal Atsızlar, Hitler” vardı.

Faşizm sloganlarına karşı “Kardeşlik” sloganları, “Türk-Kürt kardeş” ise “Ne Mutlu Türküm Diyene” neyin nesi? (Ne mutlu kardeşiz)

Hepimiz Adem’in (as) çocukları ise, “Adem’in (as) ırkı ne idi” hakikaten?

Irkını yüceltmek erdem ise, şeytan en erdemli olurdu!...

Ölünün ırkı yoktur, çünkü toprağın vatanı yoktur.

Şeytanın bile pes ettiği zafere ulaşmayacağı bir yarışta, siz neden kendinizi bu kadar yoruyorsunuz?

Gün, Mustafa Yıldız Doğan’ın “Türkiyem”i ile Ahmet Kaya’nın “Şafak” Türküsünü aynı anda dinleme günüdür.

Gün, sloganımsı söylemle günü değil, “inadına kardeşlik”, “inadında birlik”, “inadına tek yürek” deme günüdür.

Sön söz; Irkçılığın “Kırkı” hala çıkmadı mı?