Gezi Parkı Eylemcilerinin Kafaları Karışık!

Gezi Parkı Eylemcilerinin Kafaları Karışık!

  Haftalardır Türkiye’nin gündemini meşgul eden, dünya basını ve siyasetinin de yakından takip ettiği Gezi Parkı olayları hakkında;

  GENAR Araştırma şirketi Gezi Parkı çevresindeki bireylerin profilini ve bu konu ile ilgili düşüncelerini yansıtan bir araştırma yapmış! Toplam498 kişi ile görüşülmüş. Araştırmanın bulguları şu şekilde;

 

EYLEMCİLER ALGISINDA GEZİ PARKI OLAYLARININ ASIL SEBEBİ:

  1. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan; % 58
  2. Hükümet/iktidar; % 13,7
  3. Polis şiddeti; % 8,2
  4. Ağaçların kesilmesi; % 3,4
  5. Özgürlüklerin kısaltılması; %2,0
  6. Gezi parkının AVM olması; % 2,0
  7. Ayrılmalık ;% 2,0
  8. Rant; % 1,8
  9. Yanlış üsluplar; % 1,6
  10. İnatlaşma; %1,2
  11. Faşist politikalar; % 1,2 fikrim yok ve diğer sebepler diyenler…

 

EYLEMCİLERİN EYLEME KATILMA NEDENLERİ İSE ŞÖYLE:

  1. Eyleme destek vermek/direniş için; % 46,4
  2. Özgürlük için; 11,8
  3. Parkın yıkılmaması, ağaçların kesilmemesi için; % 9,4
  4. Demokrasi için; % 9,4
  5. İnsan hakları için; % 3,4
  6. Hükümet; % 2,8
  7. Kürtlerin bağımsızlığını korumak için; % 2,8
  8. Tayyip Erdoğan’ın üslubu; % 2,8
  9. Devrim için; % 1,8
  10. Halkı bilgilendirilmesi için;% 1,6
  11. Polis şiddeti; % 1,2
  12. Asgari ücretin yükselmesi için; %1,2 yine fikrim yok ve diğer sebepler diyenlerin toplamı da; % 9,8

  Araştırmadan ve diğer eldeki tüm verilerden anlaşılıyor ki eyleme katılan insanların çoğunun bu eyleme niçin/neden katıldıkları hakkında kafaları hayli karışık.

  Herkesin ayrı derdi var, kimi bedavadan yemek-içmek için orada. Kimi uydum kalabalığa, kimi dost pazarda görsün misali…

Hükümeti devirme hayalleri kuran sosyalistler, sanatçıdan bozma eski komünistler, Atatürkçü geçinenler, laikçiler, içkiciler… Marjinal grupların maşası olanlar, dış kaynaklı fitne şebekelerin ve enternasyonal küfür mafyasının çarkına dişli olanlar… Hiçbir yerde tutunamayanlar, her şeye baştan karşı olanlar, siyasi rant sağlamaya çalışanlar… Gördükleri her ışığı söndürüp toplumları karanlığa mahkûm etmek isteyenler, cinsel doyumsuzluk yaşayanlar, psikolojisi bozuk olanlar… İyi niyetle ama neyin ne olduğunu bilmeden eyleme katılanlar. Kafaları ayık olmayanlar ve daha kimler kimler!

  Tamam, bizde Sayın başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sert çıkışlarına karşıyız, bunu onaylamıyoruz.  Polisinde sert tutumuna ve müdahalesine karşı olduğumuzu yazdık/söyledik.  

  Fakat eylemcilerin niyeti “üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek” olunca iş değişiyor. Hem özgürlükten bahsedeceksiniz, hem de yolları kapatarak, caddeleri işgal ederek toplumun haklarını ihlal edeceksiniz.

Kaldırım taşlarını sökerek, ağaçları kırarak, vatandaşların arabalarına, iş yerlerine zarar- ziyan vererek insan haklarının savunulduğu, özgürlüklerden yana tavır alındığı tezini savunmak ahmaklıktan öte bir şey değildir.

  İnsan hakları, insanların malına ve canına zarar vererek, toplumu korku ve endişe altında bırakarak aranmaz ve sağlanmaz. İnsan hakları; adalet terazisi içinde arandığında ve savunulduğunda güzeldir. Adaletin dışına çıkarak zafer elde edilemez. Peygamber efendimizin;  “Bir günlük adalet, yetmiş (70) yıllık nafile ibadetten daha makbuldür” hadisini bilmeyenlerin adaleti sağlamaları düşünülemez. Bu uyarı/hadis tüm taraflar için geçerlidir.