Gençlik Nereye Koşuyor?
Gençlik bir toplumun alçalış ve yükseliş göstergesidir. Eğitimde, siyasette, idarecilikte, ekonomi de, bilim ve sanatta, teknolojide hayatın tüm alanlarında bir ülkenin gençliği o ülkenin en büyük varlığı ve servetidir. Sömürme odakları bir ülkeyi alt etmek için, ahlaki çöküntü yapmak, zayıflatmak, zenginlik kaynaklarını sömürmek için o ülkenin gençliğini bozmak için tüm ifşad şebekelerini harekete geçirirler. Gençlerin akıl ve iradelerini baskı altında tutarak, hakikati görmelerini engellerler. Dindar iktidarımız tekelinde olan çoğu kanallarda evlilik sahneleri düzenliyor. En çirkef görüntülerle gençliği manevi yönden şehvet tahrikçiliğine odaklandırıyor.
Devletin görevlerinden biri de nesli zararlı şeylerden korumaktır. Neslin, gençliğin ilkokulu ana baba evidir. Sistem anne babaya zaten bir şey vermemiş, geriye kalıyor okul, okuldaki laik, ladin, Kemalist, maddeci, ezberci eğitim her kesin malumudur. Bu eğitim gençliğe doğru istikamet vermez ve göstermez aşağıda yazacaklarım bu eğitim sisteminin imalatıdır. Televizyonlar, internetler, 4,5 G teknoloji olarak çok güzel ve büyük nimet ancak içi lağım kalıntısı ise evlerimizi gençliğimizi her gün bozuyor ve kirletiyor. Önlem alınmazsa akıbet çok kötü olur. Devletler için bu gençlik yıkımı savaşlardan daha beterdir. Gençliğimizi bozmak için medya, şer odakları için en büyük araçtır. İnek Şaban nesli ile bir yere varılmaz.
Düşman topraklarımıza ayak basmadan önce gençliğimizi bozuyor bozmuşta hiç farkında bile değiliz. Çoğu zaman ana baba bile çocuğunun hevasına tabi olabiliyor. Çocuk bedenen bize yakınken ruhen bizden çok uzaklarda kalıyor. Gençlerimizi çoktan kaybettik. Gençlerimiz başka kültürlerin gençleri oldu. Gençlerimiz şu an bizim olmayan batı, batıl medeniyetin taşıyıcılığını yapıyorlar. Olan bizi can damarımızdan vuran bu gençlik hastalığına kültür emperyalizmi de diyebiliriz. Sadece diploma heveslisi bir gençlik, çok maaş alarak kapitalizme daha fazla hizmet edeyim zevki safa süreyim kaprisli bir gençlik, futbol topunu ilahlaştıran bir gençlik, hele Namazsız bir gençlik ki, tam bir bataklık, ar damarı çatlamış hayâ edepten yoksun bir gençlik bu gençliğin yaşam tarzı da bize benzemiyor. Sokaklar, caddeler, eğitim kurumları, stadyumlar, parklar, plajlar, bu heva gençliği ile doludur. Kur’an yolunu, sünnet yolunu, fıkıh yolunu, Cami yolunu bu gençlere göstermeyenlere yazıklar olsun.
Tablo çok bozuk iken, birileri, asimin nesli, diriliş neslinden bahsediyor. Koskoca üryan bir gövde dışarıda iken, kafayı kuma gömmenin bir anlamı yoktur. Gençlik manevi yönden erozyonda iken, yıkılmaya yüz tutmuş aile yuvalarına ciddi tedbirler alınması gerekirken, hükümetimiz bonkerliğinden olacak ki, gençlere faizli evlilik ve çeyiz yardımı yapacak, şartları nedir? Pek bilmem aile yuvasının temeli haramla hem de devlet eli ile atılıyorsa vay bizim halimize. Kırk elli sene önce evliliği hatırlayınca hayıflanıyoruz. Bizler eşimizi at sırtında karşıladık. Eşimiz evin önüne gelir gelmez, topraktan yapılı testiyi kırardı. Kerih olmakla beraber başlık parasını vererek, dünya evine girerdik…
Düğün mevlidi, düğün duası, düğün yemeği, Abdestle yatağa giriş tembihi eski evliliklerin bize uyan ilkeleriydi. Sözde Çağdaş evlilikler böyle mi? Hayır. Düğünlerde konforlu çok masraflı salonlar, israf hovardalığı tesettürsüzlük hâkim. Yahudi âdeti olan islam dışı gelinlikler sözde çağdaş düğünlerin ilkeleri, din dişi takılar takılırken, rekabet sınırsızdır. Sünnet olan bir merasimde Allaha karşı tam bir isyan bayrağını çekme var. Sonrası Allahın emri peygamberin kavli, ikisi içinde yalan söyleniyor yapılan eylemlerde ne Allahın emrine ne de Peygamberin emrine uyma var. Bu tablolarda yozlaşmanın başka bir boyutudur. Konumuz gençlik iken, gündem laiklikle çalkalanıyor, geçmişe baktığımızda laiklik İnananların hem düşmanı, hem de kafalarına keyfilerin en büyük balyozudur. Laiklik balyozu ile eğitimi ellerinden alınan, görevlerinden atılan, siyasetten yasaklanan, sürgün edilen, partileri kapatılan, cezaevlerine konan mazlumların ahi ne olacak.
Meclis başkanımız anayasada Laiklik olmasın dedi ortalık karıştı. İnanmamakla beraber, konuya Sayın ERDOĞAN son noktayı koydu. Laiklik tüm inanç gruplarının teminatı olacaktır dedi. Ülkenin bunca ülke sorunu varken, el âlem teknolojide zirve yapar bizimkiler laiklikle uğraşır. Gençliği bataklıktan kurtarmak ülke için en büyük kazanımdır. Son söz olarak Mollalar, Müftüler, vaizler, şeyhler, siyasetçiler, toplum önderleri geçinenler, gençlik yıkılıyor, karşımızda maneviyatsız bir gençlik var. Helal haram tanımayan, nikâhsızlık heveslisi bir gençlik söz konusu kutlu-mutlu etkinlikleri bırakın gençliği bataklıktan kurtarmaya çalışın. Diyanet Reisinin beyanı terörden dolayı 99 Cami ibadetsiz, en kısa zamanda tamiratlar yapılarak hasar gören Camiler aslına dönecekmiş, acaba Ermenistan Azerbaycan yerine namlularını bize mi çevirdi niçin bu hale geldik?