Gençlerimiz boğuluyor, duyan varmı?
Geleceğin teminatı olarak görülen çocuklardan 67'si geçen yıl sulama kanallarında hayatını kaybetti.
Derlediği bilgilere göre, Türkiye'de en fazla genç nüfusunun bulunduğu illerin başında gelen kentteki boğulma vakaları ülke genelinde ilk sırada bulunuyor. Aralarında 15 milyon civarında nüfusun yaşadığı İstanbul gibi mega kentleri üzücü rekoruyla geride bırakan Şanlıurfa'da, vakaların önlenebilmesi için çok sayıda yol ve yönteme başvuruluyor.
-700 bin genç için 10 havuz
Yaklaşık 700 bin gencin bulunduğu kentte sorunun giderilmesine yönelik yapılan faaliyetlerin ise çok az sayıda olması dikkat çekiyor. 2 milyon nüfusun bulunduğu Şanlıurfa'da kent merkezinde 3, ilçelerde ise 10 havuz yıl gençlerin kullanımına sunuluyor. Söz konusu havuzların bazılarında ise halen hizmete sunmak için çalışmalar sürüyor.
Sulama kanallarındaki kayıpları en aza indirmeye çalışan yetkililer, TV reklamları, afiş ve broşürlerle bilinçlendirme faaliyetinde bulunuyor. Kanala Değil Havuza Projesi ile gençleri havuzda yüzmeye teşvik ediliyor. Ancak çocuk ve gençler, yüzme kursları ve fiziki tedbirler, tel örgüler ne kadar alınırsa alınsın sulama kanallarına girmemeyi öğretemedikçe kayıpların önüne geçmek mümkün gözükmüyor.
-Vakalarda yüzde 67'lik artış var
Vakalar ise hava sıcaklıklarının en fazla görüldüğü Nisan, Eylül arasındaki döneme rastlıyor. Sadece geçen yıl boğulan çocuk sayısı polis bölgesinde 67 ancak vakaların genelde jandarma bölgesindeki kırsal alanlardaki sulama kanallarında olduğu ayrı bir gerçektir. Boğulma vakasını görenlerin kurtarma amaçlı suya atlamasıyla da çok sayıda kişi canından oluyor. Geçen yıl 2012 yılında 67 çocuk sadece polis bölgesindeki vakalarda kanalda hayatını kaybetti. Söz konusu rakamlar 2011'e göre ise yüzde 67'lik bir artış gösteriyor. Bu yıl ise yetkililer vakaları en aza indirebilmek için yoğun gayret gösteriyor. Yürütülen projeler ve bilinçlendirme çalışmalarıyla en azından vakaların yüzde 50'ye indirgenmesi hedefleniyor.
-Temel sebepler
Vakaların meydana gelmesinde başlıca rolü ise bilinçsizlik, tedbirsizlik ve imkansızlık oluşturuyor.
Bunun için kentte ve kırsalda daha çok serinletici mekanların oluşturulması ve çocukların buralara rahatlıkla ulaşabilmesinin sağlanması gerekiyor.
Bu kapsamda İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü, çok sayıda proje, reklam ve afişlerle boğulmaları azaltmaya çalışsa da hayat kurtarıcı en etkili ve tek yöntem çocuklara ve gençlere kanallara girmemeyi öğretebilmekten geçiyor.
Türkiye'de sulanabilir arazi varlığında da ön planda olan kentte, DSİ'ye ait onlarca kanal aracılığıyla kentin hemen hemen her noktasına su ulaştırılıyor. Tarımsal verimle çiftçinin arazisine hayat veren su maalesef çocuklarının ise hayatlarını sırf serinlemek için alıyor.
Rauf Maltaş / Gapgundemi