GELİNLİK KIZ

GELİNLİK KIZ

Dünya seni terk etmeden evvel sen dünyayı terk et! Dünayyı kalben değil, kesben terk etmek evladır! (B.S.N)

 

Bir genç babasının huzuruna çıkıp ona şöyle dedi: “Babacığım, bugün bir kız gördüm. Güzelliği, duruşu ve cemali beni çok etkiledi. Eğer müsaaden varsa onunla evlenmek istiyorum.” Baba oğlunun bu dileğini yerine getirmek ister. Fakat adetten olduğu için oğlunun evlenmek istediği kızı görmek istediğini söyledi. Oğlu, onu kızın yanına götürdü.

Baba kızı görür görmez onun güzelliğine hayran kaldı ve oğluna dönerek, “Oğlum, eğer babanı dinlersen bu kız sana yaramaz. Çünkü bu kızın hakkından gelemezsin. Ancak benim gibi zengin ve varlık sahibi bir adam lazım ki, bu kızı idare edebilsin. Sen çulsuz bir adamsın, bu kızla nasıl evlenirsin?” dedi.

Oğlan bu sözleri babasından duyunca küplere bindi ve babasına, “Sen nasıl bir babasın ki, benim evlenmek istediğim kız hakkında böyle konuşabiliyorsun. Ben genç bir adamım. Sen yaşından-başından utanmıyor musun? Seni dava edeceğim” deyip ikisi birlikte karakola gittiler.

Karakol amiri baba ile oğlun karşılıklı suçlamalarını dinledikten sonra, “Kardeşim, ikiniz de boşuna konuşuyorsunuz. Belki de bu dediğiniz kız her ikinizle de evlenmek istemeyecektir. Kızın fikrini sordunuz mu? Onu çağıralım; bakalım hanginizle evlenmek istiyor?” dedi. Kız karakola çağrıldı. Karakol amiri kızı görünce onun güzelliğine hayran kalıp sarhoşlar gibi hareket edip söylenmeye başladı: “Beyler, siz ikiniz de bu kızla evlenmeye layık insanlar değilsiniz. Ancak benim gibi okumuş, idarecilik yapmış ve toplumda önemli bir mevkiye sahip olan birisi bu kızla evlenebilir. Her ikiniz bu kızdan uzak durun.” dedi.

Bu üç hırslı adamı dinleyen kız ise onlara bir teklifte bulundu; dedi ki: “Beyler, bakıyorum her biriniz benimle evlenmek istiyorsunuz. Kiminiz gençliğinizi, kiminiz zenginliğinizi kiminiz de makam ve mevkiinizi ileri sürüyorsunuz. Size bir teklifim vardır: Ben koşacağım; hanginiz bana yetişirseniz onunla evleneceğim.” dedi.

Onlar bu teklifi kabul ettiler. Genç oğlan “Ben gencim ve hızlı koşabilirim; kıza yetişirim ve onu elde ederim.” dedi. Gencin babası, “Ben bu konuda tecrübeliyim, kıza yetişirim.” dedi. Karakol amiri ise, “Ben sportmen bir adamım. İlk kıza yetişen ben olurum.” dedi. Kız önden, onlar arkadan koşmaya başladılar. Fakat kız kurnazlık yaparak yol üzerinde bulunan çukurun arkasından dolanarak çukura düşmeden yoluna devam etti. Onlar ise çukuru fark etmeden üçü birden çukurun içine düştüler.

Onların çukura yuvarlandıklarını gören kız yukardan onlara, “Benim kim olduğu biliyor musunuz?” diye seslendi. Onlardan bir ses çıkmadı. Kız, “Ben fani dünyayım. Gelinlik kız gibi güzel ve süslüyüm. İnsanlar bana ulaşmak ve beni elde etmek için dinlerini ve manevi hayatlarını feda ederek ardımdan koşuşup dururlar. Fakat hiçbirisi beni elde edemez. Hepsi de amaçlarına ulaşmadan ölür ve kabir çukuruna düşerler. Ben dünyayım… Ne zaman beni terk edeceksiniz.?”