Geleneklerimiz

Geleneklerimiz

İnanç guruplarına göre her toplumun değişik gelenekleri vardır. Bu gelenek çeşitliği toplumların inançlarına göre şekillenir. Din dışı gelenekler insanlığa uymazsa bile bilimsel olarak yarayanları almak, çürükleri ayıklamak İnancımızın gereğidir. Dinimizde geleneklerde İslam’a uymak mecburiyetindedir. Bir asır veya daha önceki asırlardaki insanlar şöyle bir kalksalar şu asrımızı seyretseler neler görür neler söylerler. Cep telefonu, yazar kasa, Bilgisayar, hava ve kara araçlarını kısaca bu teknolojiyi görseler, yaşadığımız dünya bu değil derlerdi. Bu oluşlar tuhaflarına gider. İnsanın olduğu her yerde gelenekler vardır. Teknolojinin sözde bilimin zirvede olduğu asırda yaşıyoruz. Müslümanlar din yaşayışlarında çok geride kaldıkları gibi, İslam’a uyan çok geleneklerinden de kopmuştur. Büyüklerimiz komşu komşunun külüne muhtaç demişler. Çok acıdır ki, beton yığınları komşuluk diye bir şey bırakmamıştır. Komşuya vermek, komşudan almak, çağ dışı sayılarak, Müslüman aynı bina komşusunun adını bilmiyor. Aynı merdivende inerçıkarken selam kelamsızdır.

Misafirperverlik çoktan izine ayrılmış uzaklarda. Misafir ağırlamak için yünden, pamuktan yapılmış yataklar yerini Kapitalizmin emici aracı olan Mobilyalar aldı. Aile yuvalarının çoklarında ar diye bir şey bile kalmadı. Genç kızımızın ve oğlumuzun bizden gizli yarenleri var. Hele bu gençler yüksek eğitim görüyorlarsa sabah çıkar akşam geç dönerler, özgürlük kurbanıdır bu gençler. Evlenince bu gençler çağdaş evlilik isterler, anne babanın gelenek söylemleri gericilik sayılır. Düğünde salon tutulacak, sazlar yeri göğü inletecek, havai fişekler yankılanacak karma bir topluluk olacak hele gelin gelinlikte olmazsa öfkeyle gericilik sayılacaktır. İslama göre ilk temel İslama göre atılmadığı için bu evlilik kısa sürecek aile yuvaları yıkılacaktır. Ah vahlar beyhude, var olsun çağdaşlık.

Hâlbuki İslam’a göre evlilikler sade ve israfsız İslami geleneklere göre olmalıydı.  Geleneklerimizde büyüklerin elleri öpülür. Batı eğitimi bizi o saygıdan da mahrum bıraktı. Genç saçı Jöleli, kravatlı, bıyıklarını tam kazımış batı medeniyeti donanımlı büyüklerin elini öpmeye eğilemiyor. Büyüklere karşı konuşması, sigara üfürmesi, ayak ayaküstüne atması, söz dinlememesi genç için tam bir ahlak erozyonudur. Hâlbuki bıyık kısaltmak bırakmak sünnet, kökten bıyığı kazımak ise Yahudi âdetidir. Ziyaretler: Hasta ziyareti, cenazeye katılma, davete icabet dinimizin emridir. Bazı davetlerde haram varsa katılmamak en iyisidir. Toplum fertleri öyle bir hal almış ki, evlat babayı baba evladı, halayı teyzeyi, dayıyı, nine, dedeyi sormuyor veya soramıyor. Dünya meşguliyetinden dolayı tam bir egoizm. Aile yuvasına, akrabalığa karşı keskin bir kılıç. Nerde o eski komşuluklar, akrabalıklar, arkadaşlıklar, ortaklıklar, düğünler, bayramlar, yardımlaşmalar.

Evlerin şenliği, zehirli çağdaşlık güzel İslama uygun ne kadar geleneğimiz varsa hepsini aldı götürdü süpürdü bu asıl geleneklerin yerinde yeller esiyor. Evlerde haramlar işlendiği için bereketlerde kalmadı. Evimizin en güzel köşesinde Televizyonlarımız var. Her gün her kanaldan saat başı tüketim malzemeleri reklamları yapılıyor. Aile fertleri her gün seyrediyor. Yatak odamız, mutfağımız, oturma odalarımız, sofralarımız Karun gibi, israflar had safhada. Evlerimize şükürsüzlük hâkim kanatlar çoktan izinde. Besmelesiz sofralar abdestsiz namazsız evlerde bereket mi olur? Çamaşır, bulaşık makinesi bir atı beslemekten daha masraflı, ekmekler, fazla yemekler çoğu zaman çöp tenekelerindedir. Geleneğimizde ekmek kırıntılarını toplamak, yemek, korumak bereket vesilesidir. Onun için her kes çok aç doyumsuz. Kanaatsizdir.

Bu haram işlemeden her aile reisi huzursuz, bereketsiz, devamlı borçludur. Hayatı boyunca taksit ödemektedir. Evlerimiz iş yerlerimiz elbisemiz, vücudu muz görünürde temiz görünse bile manevi yönden çok kirlidir. Temizlik Dinimizde İmandan bir erkân sayılır. Kâğıt çeşitleri ile temizlenmek, hem İslam dışı hem de gelenek dışı bir temizlik çeşididir. Müslüman’ın temizlik aracı Su, Havlu ve bez parçasıdır, Avrupa Ülkelerinin çoğunda bu asırda helâlarında temizlenmek için su bile bulunmamaktadır. Temizlik aracı bir tomar kâğıt parçasıdır. Müslümanlar nerede ise genelde bu hastalığa da kapılmışlardır. Dine uygun tüm geleneklerimizi ihya etmek için Büyüklerimizin uyanık olması, İslam gelenlerimiz dışı tüm oluşumlara direnç göstermesi bir görevdir diye düşünüyorum. İslami geleneklerine düşkün bir toplum inşa etmek her Müslüman ferdin sorumluluğudur. Mimsiz medeniyetlere itibar etmeyen gençlik yetiştirmek dileklerimle