Gazzeli Gazi: Bizde Yeryüzünde Dolaşan Tüm Gençler Şehadeti Bekler

Enes Öğretmenin Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan program Şanlıurfa İHH Temsilcisi Behçet Atila’nın selamlama konuşmasıyla devam etti.
Atila, konuşmasında Gençliğin İnşaası Seminerlerimizin konuşmacısını her seferinde başka bir coğrafyamızdan davet edip getiriyoruz. Malumunuz daha önce Mısır, Filistin, Sudan, Nijer, G.Afrika, Pakistan, Yemen, Irak, Suriye’den davetçileri ve ilim adamlarını getirip gençlerimizle buluşturmuştuk. Bugün ki konuşmacımız ise yine kanayan önemli yaralarımızdan Gazze’den. Gazzeli Gazi İslam ASALYA’yı önceden tanıdığını, 2010 yılında Siyonist işgalci İsrail’in Gazze’ye yaptığı bir hava saldırısında belden aşağısını yitiren/felç olan bu yiğit dava adamını gençlerimizle buluşturmayı hep isteğini ve bugün bu isteğinin yere geldiğini, bunu için de Allah’a hamd ettiğini , Asalya kardeşimize ve beraberindeki heyete çok teşekkür ettiğini, can kulağı ile hep beraber kendilerini dinleyeceklerini söyleyerek sözü konuşmacıya verdi.
Gazzeli Gazi İslam Asalya konuşmasına, İHH’nın ve özelde de Urfa İHH’nın Filistin davası, Kudüs ve Gazze için ne önemli fedakârlıklar yaptığına şahidim. Bu nedenle İHH ya ve Ş.Urfa İHH ekibine çok teşekkür ederiz. Yaklaşık 10 yıldır ümmet coğrafyasında konferans verdiklerini ve Kudüs hakkında son gelişmeleri paylaştığını belirterek 10 yıldır Türkiye’de olup Türk biriyle evli olduğunu belirtirken hala vatandaşlık alamadığını belirtti.
Asalya ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’nde bin tane kız kardeşimiz ve 280 tane de gazeteci yaralandı. Bizim bu Büyük Dönüş Yürüyüşünde ki hedeflerimizden biri, 18 yıllık ambargonun Gazze bölgesinden kaldırılması. 18 Yıllık bu ambargo, Gazze’nin fakirleşmesi ve geriye dönmesi hakkında büyük sorunlar oluşturdu. Gazze bölgesine ilaç yokluğunun ilaç girmemesi noktasında sıkıntı oluştu. İlaç yokluğundan dolayı Gazze’de ki yaralılar şehit oldu. Allah’tan başkasının önünde eğilmeyen bir milletiz, biz ancak Allah için hesap yaparız, başka hesaplarımız olmaz. Bizim Gazze’de her evimizde mutlak ama mutlak bir şehidimiz vardır. Kardeşim de o şehitlerden sadece bir tanedir.

Gazze’de yaralılar, yaralıları iyileştirir. Gazeteciler, gazetecileri iyileştirir. Esirler bizde esirleri özgürleştirir. Bizde şehitler şehitleri uğurlar. Hatırlarsınız şehitleri taşıyan kardeşimiz onu defnettikten bir gün sonra o kişinin de şehadet haberi geldi. Bizde şehitler şehitleri taşır. Şehitler şehitleri defneder. Bizde yeryüzünde dolaşan tüm gençler şehadeti bekler. Ayeti kerime de bildirildiği gibi ‘Müminlerden öyle yiğitler vardır ki, Allaha verdikleri sözü yerine getirirler. Ve onlardan şehit olmayanlar da şehit olmayı bekler. Ve onlar da asla sözlerini çiğnemezler.’ İslam ümmetinde kuvvet yok, hedef yok, ruh yok ve can yok. Ama İslam güçlüdür. İşte biz tüm bunlardan dolayı yaklaşık bir senedir Büyük Dönüş Yürüyüşü’nü yapmaktayız.
Biraz da Kudüs’ten bahsetmek istiyorum. Değerli misafirler kim Kudüs’ü İslam ümmetinin başkenti ve Filistin’in başkenti olarak görmüyorsa Kur’anı ve Peygamberi yalanlıyor demektir. Müslümanlar için Kudüs hem tarihi olarak hem dini olarak hem kültür olarak çok büyük ehemmiyet arz etmektedir.
Müslüman ülkeler bütün imkânlarını ve olanaklarına küffara sunarken Kudüs nasıl özgür olacak? Allah’a yemin olsun ki bizde mal noksanlığı yok. Bizde mal var, güç var. Allah şahittir ki bizde silah eksikliği de yok. Bizde noksan olan nedir biliyor musunuz? Adam yokluğu.
Bizde Hz.Ömer’ul Faruk gibi, sadık, tasdik eden doğrulayan ve dediğini yapan Selahaddin-i Eyyubiler lazım bize. Endülüs’ü feth eden Tarık Bin Ziyad gibi adamlar lazım. Konstantiniyye’yi feth edip islam toprağı yapan Fatih Sultan Mehmet Han gibi adamlar lazım bize. 500 sene Kudüs toprağını yüzyıllarca adil bir şekilde yöneten Osmanlı lazım bize.
Kim Kudüs’ü satıyorsa, biz Kudüs’ü ruhumuzla ve bedenimizle satın alırız. Onlar Dünya’yı satın alıyor ama biz ahireti alıyoruz. Onlar dünyada köşkler alıyor ama biz ahirette köşkler satın alıyoruz. Onlar uzun ömür istiyorlar ama biz şehadet istiyoruz. Onlar dünyada rahat etmek istiyorlar ama biz dünyada Allah yolunda gayret göstermek istiyoruz. Onlar imkânları ve olanaklarıyla kendi bulundukları konumları korumaya çalışırken biz Allah’ın davasını koruma çabası içerisindeyiz.
Biz savaş istemeyiz amma! Eğer bir savaş çıkarsa mücahitler işgalcilerin işgal ettikleri birçok toprağı geri alacaktır. O kadar güçlüyüz Allah’ın izniyle. Bir milyona yakın işgalci Yahudi Gazze sınırına yakın bir bölgede yaşıyor. Eğer savaş olursa o bir milyon Yahudi orada duramayacak.’ dedi.
Asalya, konuşmasının sonunda, Türkiye dışında Filistin, Kudüs ve Mescidi Aksa davasına sahip çıkan bir devlet yoktur, Gazze ve Kudüs hassasiyeti için Türkiye devletine, hükümetine ve halkına teşekkür ederim. Allah razı olsun” dedi.
Gazzeli Gazi İslam Asalya’nın seminer boyuncaki konuşmasını öğretmen Ramazan Korkmaz Türkçe tercüme etti.
Programa katılan geçler Gençliğin İnşası Seminerleri’nin gençler arasında kaynaşmaya ve bilinçlenmeye vesile olduğunu söyleyip Şanlıurfa İHH’ya teşekkür ettiler.
Program sonunda Şanlıurfa İHH Temsilcisi Behçet ATİLA, Gazze’li Gazi ve Eğitimci Yazar İslam Asalya’ya Mavi Marmara gemisinin maketini hediye etti.