GAP Havaalanı ve Kayserililerin yol çalışması
Bilindiği gibi Şanlıurfa Büyük Şehir yapan yasanın çıkmasından sonra ilk kez Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şanlıurfa için hayati öneme sahip Abidiye Kavşağının açılışı için Urfa’ya geliyor.
Biz burada birçok kez Şanlıurfa’nın en büyük sorunun ulaşım olduğunu belirttik.
Bu sorun şehirde artık çekilmez bir hal aldı. Özellikle Abidiye Kavşağı yapılmadan önce mesai saatlerinin başlangıç ve bitiminde tamamen tıkanıyordu. İnşallah Başbakan Erdoğan’ın yarın yapacağı açılışla bu sorun azda olsa hal olacak.
Ama asıl sorun ve kangrene dönüşen, sözde yapıldığında bölgenin en büyük havalimanlarından biri olacağı söylenen Şanlıurfa GAP Havaalanı sorunudur.
Şanlıurfa bu havaalanını yapıldığı günden beri tam bir verimle kullanmadı-kullanamadı!..
Zaten bu yerle de asla kullanamayacak gibi!..
Yaz aylarında Suriye üzerinden geldiği söylenen toz bulutu yüzünden uçaklar GAP havaalanına inemez! Kışında en küçük olumsuz bir havada inemiyor!..
Bakın size bir örnek vereyim: bu yıl Şanlıurfa’ya yağan ilk kar yağışı, Başta Karacadağ kayak merkezi olmak üzere Siverek ve bazı rakımı yüksek bölgelerde yağdı. Şehir merkezinde ve çevre köylerde hiç kar yağmadı. Ama Şanlıurfa GAP Havaalanında yerleri kaplayacak kadar kar yağdı. Uçak seferlerini aksattı.
Üstelik bulutlu havalarda sis hiç eksik olmadı. Hatta Milletvekili Halil Özcan ve Belediye Başkanı Ahmet Fakıbaba’nın içinde bulunduğu uçak sis yüzünden Urfa’ya inemedi Ankara’ya geri dönmek zorunda kaldı.
Bu örnek bile havaalanının ne kadar yanlış bir bölgeye kurulduğunu kanıtlıyor. Buranın havaalanı olup olmayacağını bir çobana dahi sorulsaydı; eminim çoban buna karşı gelecekti.
Peki, yarın Başbakan Erdoğan geldiğinde hava sisli olsaydı ve Erdoğan hava alanına inemeseydi ne olurdu? Rantı yiyen yediğiyle kaldı. Kapak yine gariban bürokratların başında patlayacaktı.
Buradan Kayserililerin yol yapma fıkrasını anmadan geçemeyeceğim; Malum zamanların birinde Kayseri'de Amerikalıların yardımı ile karayolu çalışmaları yapılıyormuş.
Bölgeye yakın bir köyde de Köylüler bir patika yolu yapıyorlarmış. Bunun için bir eşeği tepeye doğru kovalayıp onun geçtiği yeri sertleştirerek yolu tamamlıyorlarmış.
Malum hayvan içgüdüsel olarak hedefe doğru en az yorucu yolu seçer ya!... Bu köylüler, O sırada orada vazifeli olan bir Amerikalı mühendisin dikkatini çekmiş.
Mühendis olanları merak ederek tercümanı -ya da karayolu projesinin bir Türk Yetkilisi-ile yanlarına gitmiş;
-"Kolay gelsin, ne yapıyorsunuz burada böyle?"
İçlerinden en uyanık olanı;
“Yol yapıyoruz" diye cevap vermiş.
“E, bu eşek ne işe yarıyor?” Köylü genel işlem sırasını şöyle bir anlatmış. Eşeğin yolun nereden Geçeceğine karar verdiğini söylemiş.
Amerikalı mühendis çok ilginç bulduğu bu fikre yerlere yatmış gülmekten:
"Eee... Eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?"
"O zaman Amerika'dan mühendis getirtiyoruz” demiş köylüler.
Fıkrayı yorumlamakta okuyuculara düşsün!..