Gandi Balonu Erken Sönüyor
Normal demokrasilerde siyaset halk için ve halk adına yapılır. Biz ise tam tersi siyaset yapılıyor.
Türkiye'de bir kısım seçkin ve elit tabaka halka tepeden bakmayı alışkanlık haline getirdiği için, her seferinde ellerindeki medya gücünü de kullanarak millete bazı isimler kakalamaya çalışmaktadır.
Şimdiye kadar yaptıkları tüm denemelerde burunları sürtse de asla akıllanmayacak bu güruh. Bunlar siyaseti halksız yapmaya çalışsa da her seferinde halktan gerekli tokadı da yemişlerdir.
Benim hatırladığım ilk elit figüran Yeni Demokrasi Hareketi. Bu parti 22 Aralık 1994'te Cem Boyner'in liderliğinde Asaf Savaş Akat, Cengiz Çandar, Can Paker, Etyen Mahçupyan, Kemal Anadol, Mehmet Altan, Kemal Derviş gibi sanayici, işadamı, yazar ve akademisyenin katılımıyla kuruldu. Kuruluşundan itibaren medyadan büyük destek gördü. Bu ilgiye rağmen katıldığı 1995 Genel Seçimleri'nde büyük bir hezimete uğradı. Aldığı 133,889 oyla, % 0.48'lik oy oranında kaldı.
İkinci büyük darbeyi de Demokrat Türkiye Partisi (DTP) ile yediler. Bütün şişirmelere rağmen Cindoruk liderliğindeki parti 17 Nisan 1999'da yapılan genel seçimlerde % 0.58'lik oy aldı. 2002 Nisan'ında yapılan kongrede parti başına getirilen Mehmet Ali Bayar aylarca medyada şişirilmesine rağmen 2002 Genel Seçimleri'nde DYP ile ittifak yaptığı halde meclise giremeyerek siyaset sahnesinden silindi.
Bunların yanında küçük denemeleri de oldu. Bunlar başlıca, İsmail Cem İpekçi, Hüsamettin Özkan, Mustafa Sarıgül, ve kısmen Abdullatif Şener, Uğur Mumcu ve Mehmet Ağar. Bu balonlarda seçime girmeden patladı.
Bu ekibin en son ve en iyi şişirilmiş balonları Gandi(!) Kemal uçurulmadan ellerinde patlayacak gibi. İlk iğneyi Melik Gökçek batırdı gibi görünse de aslında zaten patlaktı da millete o patlak taraf gösterilmiyordu. Seçildiği ilk günlerdeki havasından eser kalmamış. Günden güne sönmeye devam eden Gandi Kemal bu gidişle 2011 seçimlerini görmeden gidecek. Yani Gandi Kemal Balonu Erken Sönüyor…
AK Partiyi bitirmek için sahnelenen GANDi oyunu tutmayınca son günlerde Ankara'da yeni senaryolar sahnelenmektedir. SAV-KAZAN görüşmesi, ERBAKAN-ŞENER, BAYKAL-SARIGÜL ve son olarak ta Milliyet gazetesindeki habere göre; Bir dönemin en popüler siyasetçilerinden DSP'li eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ile eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Bağdat Caddesi'nde dün gece bir araya geldi" haberi Ankara'da yeni siyasi oyunlar sahnelenmek istendiğini açığa çıkarmaktadır.
Fakat hiç kimse ve grup milleti göz ardı ederek sadece medya pohpohlanmaları ile bir yere varılamayacağını geçmiş tecrübelerden öğrenmesi lazım. Gerçi onlarda bunu biliyorlar; ama Nasreddin Hoca'nın göle maya çalması meselesinde olduğu gibi "ya tutarsa" mantığı ile hareket etmektedirler.
Bunun hiçbir zaman tutmayacağını bu millet bıkmadan usanmadan bunlara anlatmaya devam edecek.
