Galatasaray, Fenerbahçe, Şanlıurfaspor ve fanatizm
Ben yazılarımda genellikle yerel konuları işlemeye gayret ederim.
Bu haftaki yazımda da yerel bir konuya değinmek isterdim ama değinmeyeceğim.
Hangi yerel konuları işleyeyim ki?
Şanlıurfalı işadamı AK Parti İl Yönetiminde olan İbrahim Toru'ya benzeyen kardeş Mehmet Toru'nun benzerliği yüzünden yanlışlıkla bir milletvekilinin yeğeni tarafından bıçaklanması ve Toru ile Eyyupoğlu arasında yaşanan gerginliği mi işleyeyim?
İbrahim Toru’nun; "Bu memlekette Nemrut gibi zalimler varsa İbrahim gibi ateşe atılmaya hazır olan bir İbrahim de ben olayım" sözünü bir kenara not edelim.
Bu memlekette ateşe atılan hep “İbrahimler” oldu!..
Yoksa Şanlıurfaspor’u mu yazayım?
2 yıldır Başkan olan Kemal Saraçoğlu, kaç kez istifa etti, kaç tane kriz çıkardı? Yine istifa ettiğini açıkladı. İstifa ederken de hep karşıyı suçladı! Tabi, karanlığı işaret etti. Zaten hep öyle olur. Suçlu hep karanlıkta olur. Ama cezayı hepimiz çekeriz. Cezayı bu memleket çeker!..
Aslında Saraçoğlu’nun başında olduğu Şanlıurfaspor tarihinde ilk kez 1. Lig’e çıktı. Bu büyük başarı hep kişisel ve agresif davranışlarla gölgelendi...
En iyisi Söz Spor’dan açılmışken ulusal bir konu olan bu hafta oynanan Türkiye’nin derbi maçı olan Galatasaray Fenerbahçe maçını yazayım. Derbi maç öncesi ve sonrası yanan çılgınlıklar hiçbir aklı selim insanın kabul edeceği türden değildi!..
Birileri bu yeni nesil’e "GİTTİĞİNİZ YOL YANLIŞ BİR YOLDUR" desin! Ne bu FUTBOL fanatizmi?
Şu büyüklerin zevk için seyrettiği futbol yeni yetişen nesiller için fanatizm felaketine dönüşmüş? bu kötü alışkanlıklara karşı acilen ortak akılla bunları fanatizmden kurtarmanın yollarını araştırmalıyız!..
Toplum olarak felakete gidiyoruz. Maç sonrası trafiğe çıkamıyorsunuz! Kimin yendiği çok önemli değil. Nasılsa her iki takımında fanatikleri var.
Maç İstanbul’da oynanıyor biz burada bir birimize düşüyoruz! Urfa’da da olsan maçtan sonra arabayla trafiğe çıkamıyorsun! Hele bir de hastan varsa hastaneye yetişmen saatleri alıyor.
Gencecik kızlar gece yarıları dışarıda maç kutlamalarına katılıyorlar! Bunlar “cennet anaların ayakları altında” hadisi şeriflerde bahsedilen analar mı olacaklar? Bunlar mı “FATİH”ler yetiştirecek?..
Hep karamsar tablo çizdim ama gerçekten olumsuzluklar çok fazla. Ve her gün biraz daha İslam’dan ve güzel geleneklerimizden kopuyoruz. Severken de nefret ederken de hiçbir ölçüye riayet etmiyoruz.
Hayatta her şeyimiz FANATİZM olmuş. İslami hayatı yaşarken bile fanatizm özentimizden vazgeçmiyoruz!.. Hani “kul hakkı” hassasiyetimiz? Birilerinin üzüntüsü üzerinden sevinç naraları atıyoruz.
Sevinirken de bir başkalarının işlerine mani oluyoruz…