"G20 terörizm, sömürü ve kapitalizm üzerine kurulmuştur"

G20'nin sömürü, çıkar ve menfaat üzerine kurulduğunu belirten Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, Müslüman ülkelerin buna alternatif olarak D8 projesi etrafında birleşmeleri gerektiğini söyledi.

"G20 terörizm, sömürü ve kapitalizm üzerine kurulmuştur"

G20 ülkelerinin bir araya gelmelerinin çıkar ve menfaat üzerine olduğunu Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, bu ülkelerin icraatlarının ise batının kapitalizm düşüncesi ve ekonomik anlayışını dünyaya dayatmak olduğunu ifade etti. Bozan, Müslüman ülkelerin Necmettin Erbakan’ın projesi olan D8 (gelişmiş 8 Müslüman ülke) projesi etrafında birleşmeleri gerektiğini belirtti.

G20’in Mazlum ve Müslüman ülkelerin sömürülmesi amacıyla kurulduğunu belirten Bozan,  “Avrupa Birliği'nin katılımı ile 20 ülkeden müteşekkil olan G 20 kurumu,  dünya ekonomisinin yüzde 80’ni karşılayan ciddi bir potansiyele sahip. Dolayısıyla G20, bütün mazlum ülkeleri sömüren, sürekli üreten ve bu üretmenin karşılığında ise tüketime yönlendiren, gelişmekte olan diğer ülkeleri de sürekli tüketen ve onları bu anlamda yönlendiren bir anlayışa sahip olan ülkeler topluluğudur.” dedi.

Bozan, “Bugün dünyaya hükmeden küresel güçler maalesef uluslararası çeşitli kurumlarla IMF,  Dünya Bankası, NATO, BM (Birleşmiş Milletleler) ve G 20 gibi bu tür kurumlarla Müslüman ülkelerin sömürülmesi işgal edilmesi ve bölünüp parçalanması için faaliyette bulunuyorlar.” ifadelerini kullandı.

 “D8, Müslüman ülkelerin bir araya gelme projesiydi”

Erbakan’ın başbakanlığı döneminde kurulan D8 projesine değinen Bozan, D 8 projesinin,  birbirini sömüren ülkelerin değil, birbirleri ile diyalog ve işbirliği yapabilecek Müslüman ülkelerin bir araya gelme projesi olduğunu söyledi.

Müslümanların alternatif kurumlar oluşturması gerektiğini vurgulayan Bozan, bu yönde atılan adımlardan olan D8 projesinin önemine dikkat çekti.

G20’nin terörizm, sömürü, menfaat, çıkar ve kapitalizm üzerine kurulduğunu ifade eden Bozan, “D8’in ise mağdur ve mazlum olan İslam coğrafyasını ve bunun yanında Müslüman olmayan ülkeleri de şemsiyesi altında toplayarak, insanların savaş değil barış, diyalog ve eşit haklara sahip adaletli bir şekil birbirleriyle iyi ilişkiler içerisinde olma çabasıydı.”  dedi. (Yunus Sırat, Mustafa Kaynak - İLKHA)