Frensiz Seçim Atmosferi
Mübarek beldelerdeydim yeni geldim. Kısmet olursa Ramazan Ayında yine kutsal beldelerdeyim. O mübarek mekânların havası hormonsuzdur. Mekke Medine İman dolum tesisleridir. Yapılanlar Dini bir ibadettir. Beşeri sistemlerin icazet verdiği kadardır. Ümmet fertleri dini vecibelerini yerine getiriyorlar. Kâbe’de tavaf esnasında bir kadın ellerini açmış Allah’ım ben Arapça dua bilmiyorum sen kalpleri niyetleri bilensin bu şekilde dualarımı kabul eyle diyordu. Halisane bir dua Mazlumların duası müstecaptır. Mekke^’de 16 Gün kalmışız gurupla toplam beş umre yapmışız, tavafların sayısını bilmiyorum. Kendi gurubumdan bir genç: hocam! Benim umrelerim olmamış, niçin dedim bizi Sevr mağarasına götürmedin. Sevr mağarasına gitmek ne farz, ne vacip nede sünnettir. Başka bir umreci ise hocam dönüyoruz Hacer’ül evsedi öpmeden. Bu ifadeler bilmezlik ifadeleridir. Ümmet fertleri uydurulmuş dinle yoğrulmuş, cahil bırakılmış vaziyette hayat devam ediyor.
Türkiye uçuyor diyenlere soruyorum. Bu sene şubat ayında yüz Türk lirası yüz riyal ediyordu şu an yüz TL. Seksen beş Riyal her yüz lirada onbeş Milyonu cebimden çalan kim? Merak ediyor um. Daha birkaç yıl önce Yüz TL nı 260 Riyale bozdurduğumuz olmuştur. Nereden nere ye erbabına duyurulur. Üç ayların içindeyiz Şaban ayının havasını teneffüs ediyoruz.16 Mayıs ta oruçlu olacağız Mevlam hepimizi kavuştursun. Ramazan Ayı Rahmet ve mağfiret ayıdır. Mevlam uyduruk dinle değil, indirilmiş dinle amel etmeyi nasip eylesin. Gündemler çok değişik ve karışık insan ne yazacağını kestiremiyor. Birinci gündem maddesi seçim atmosferidir. Kısmet İslami ifadedir gasp ise din dışı eylem ve söylemdir. Afişlere ekranlara, yazılı basına bakıyoruz ne hovardalık varmış her şey Türkiye için, halkın sesi, halktan biri ifadeleri sanki yeni görüyoruz geçmişte çok gördük vip sevdalılarının taktikleridir bunlar. Bu günlerde özel çantalılar, özel valizliler, Dedemanlar da yer ayıranları çok görüyoruz. Birileri oy kapmak için yaldızlı cümlelerle beni kandırmaya çalışırken, ben oyumu kime vermeliyim? Asıl konu bu. Düne kadar bu şartlarda seçim istemek vatana ihanettir diyenlerin ani bir seçim kararı almaları hafızalarda saklıdır.
Seçim telaffuzu baştan gelmesi gelirken, bu sefer ses kuyruktan geldi buda manidardır. Kanunları sadece tek bir oluşum için çıkarmak garabetine girmiyorum. Seçim için ittifaklar yapılıyor. Çıkarılan kanunlarla partileri ittifaka zorluyor. Önce Cumhur ittifakı kuruldu yedi suyla yıkanmış, onsuz hiç olmaz. Başkaları ittifak arayışı yapsa, istişare etse fetöcü, vatan haini oluyor. El insaf öyleyse vatan hainlerine seçim paralarını hazineden niçin veriyorsunuz öyle ise suç ortağı olmazmısınız? Rahmetli ERBAKABN taklitçi partilere dördüzler diyordu... Bu çiğ ifadeler aklı başında bir insana yakışmayan söylemlerdir. Ülkenin birlik beraberliğe ihtiyacı vardır. Bir siyasetçi fani birisinin dünyalık en üst mertebesine çıktım gayem ülkemdir demesi vicdanın sesidir. Basının çoğunluğunu ipotek altına alarak, yazılı basında meddahlar kiralayarak taraflı siyaset yapmak, başkalarına hayat hakkı tanımamak eşitlik değil, ayrımcılıktır. Koşuda bazılarına taş bağlamak adalet değil adaletsizliktir. Dini kullanarak, dili kullanarak, ırkçılığı körükleyerek toplumda bir yere varılmaz. Barış dili kullanmak en akıllı yoldur.
Oyumu kime vereyim. Avrupa hayranlarına oy vermem. Mevki makam sarhoşlarına oy vermem, faiz, zina, bina taraftarlarına oy vermem, adaleti adaletsiz yapanlara oy vermem, kepçeyle alıp kaşıkla dağıtanlara oy vermem. Barış yerine savaş davulu çalanlara oy vermem. Kibirli, iftiracı, baskıcı, yalancı, ötekileştiricilere oy vermem. Eylemi söylemi uymayanlara oy vermem, en önemlisi helal haramı kaale alamayanlara hiç oy vermem, seçimden seçime görünen, bende sizden biri diyenlere de oy vermem. Maddeci eğitime neşter vurmayanlara da oy vermem, benden olmayanlara hiç oy vermem ben halk isem benim isteklerim retlerim bellidir. Ben onlara değil onlar bana ilkelerime uyarsa belki kerhen oy veririm. Hele şu ulema geçinen toplum önderleri endamında olanlar. Ümmetin sorunlarını ne zaman haykıracaklar. Ulemanın çoğu suskun, emirler nehiyler prangalı. Din beşeri siyasete uydurulmak isteniyor. Altı üstü bir seçim kalp kırmaya değmez. Kalp kırmak Kâbe’yi yıkmaktan beterdir. Siyasi söylemler frensizdir, kuralsız kaidesizdir. Bu siyaset dili toplumu uçuruma götürür. İyiliklerin savunucularına oy verenler sevap, kötülüğün savunucularına oy verenler ise günah ortaklarıdır. Unutmayalım çay demsiz, siyaset kıdemsiz olmaz vesselam.