Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur

Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur

Beşeri siyaset konularını yazmayı sevmem. Bütün alanlarda referansım İslam Dinidir. Olan bitenleri bu mihenk taşı ile değerlendiririm. Seçim olmuş birileri şu kadar oyla seçimi kazanmış, rakipler kayıp etmiş hiç umurumda değil, beşeri siyaset “EGEMENLİK KAYITSIZ, ŞARTSİZ MİLLETİNDİR.” Diyor Din ise “ EGEMENLİK KAYITSIZ,ŞARTSIZ ALLAHIN’DIR.” Diyor İnançla beşeri siyaset arasında kan uyuşmazlığı var. Beşeri siyasette helal haram kavramı yoktur. Bir şeyi elde etmek için her türlü haramları işlemek mubahtır anlayışı vardır. Bu haram beşeri siyasetin doğasında olmakla beraber, kibir abidesi aktörler, hırsını yenemeyenler kendilerine din eksenli fetvacılarda bulabiliyorlar. Din kisvelilerin bu haram tablolara alet olmaları, alkışlamaları, telkinde bulunmaları dine en büyük darbedir. Gerçek Din adamı, toplum önderi yanlış yolda olanlara ayırım gözetmeksizin herkese doğru yolu gösterir. En az dil ile yükümlülüğünü yerine getirir. Hırsızlığın, arsızlığın, rüşvetin, yalanın, ayrıştırmanın, kısacası soygun, faiz, zina sisteminin günahlarına ortak olmaz. Olanlar utansın.

Beşeri seçimler yarıştır. Kazanan kaybeden olacaktır. Güdülen siyaset kemik siyaseti olduğu için kayıp edenler çok üzülecek, kazananlar ise halka rağmen, Abdestlilerin oyunu da alarak Cami önlerinde utanmadan şampanyalar patlatacaklardır. Yenilenler başta Sayın Reis kazananı kutlamış seçim öncesi yükselen tansiyonun düşmesine büyüklüğünü göstermiştir. İktidar cenahı 17 Yıl Müslüman’ım diyenlerin iktidarında! Ahlak sıfırlanmış, (İmam-Hatipler, Yüksek İslam üniversiteleri çoğalmasına rağmen.) Faiz, Zina meşru olmuş, insanları ezmiş, adaletsizlik, kayırmacılık zirve yapmış, rüşvetin yerini hediye almış, Irkçı söylemler, ayrıştırıcı eylemler yeri göğü inletmiş, demek hâkim olamamış ki, beka sorunu telaffuz ediliyor. Basit VİP salonu gerçek gündeme oluşturmuş hem de üst perdeden, gözler o kadar kararmış ki, dün beraber olduklarına particilik, azınlık demiş, fark edilince pardon kardeşlerim demişse, İşsizlik, yoksulluk tarihin zirvesine ulaşmışsa, Sıfır komşuluktan, sınırlara beton yığınları dikilmişse, Kısacası siyasal İslam ilerlemiş, Dava, Din adına ne varsa her şey bitme noktasına gelmişse, ben kim için üzüleyim veya sevineyim.

Benimki serzeniştir. Bir toplum neye layıksa öyle idare edilir. Verilen nimetin kıymeti bilinmez ise elden alınır. İbretli sözler! ” Yardım et ki, yardım olunasın. Kötülük edene iyilik et ki, ona sahip olasın. Kendine razı olduğun sözü insanlara söyle.” Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretleri. “Geleceği olmayan başarılar, gerçekte gizli bozgunlardır. Kokmuş yumurtayı ezen, kokusuna dayanmalıdır.” Cenap ŞAHABETTİN. “ Bizim kapımız dost kapısı. Girene canımız kurban. “Selam, muhabbet tapusu” verene canımız kurban. Nefisten soyulduk tül tül. Gitti beden kaldı gönül. Özümüz bağ, sözümüz gül. Derene canımız kurban. Hayat kilim, çile nakış. Dokuyoruz, iniş yokuş. Marifet manaya bakış. Görene canımız kurban.” Abdürrahim KARAKOÇ. “ İki oluk var. Birinden Nur, birinden kir akar” Necip fazıl. Nur akan oluktan kir akıtanlar utansın.

İslam davasında olanlar aşırı dünyaya dalışları bırakmazlarsa akıbetleri kötü olacaktır. Öfke çok kötü bir haslettir. Dinimizde öfkelenirseniz öfkenin teskini için ya abdest alın ayakta iseniz oturun diye telkinler vardır. Cezaevlerinde kalanların çoğu öfkenin kurbanıdır. Müsabakada fiziki olarak birini yenmek gerçek yenmek değil, kızgınlık, öfke anında geri adım atan öfkeyle, kızgınlıkla saldırmayan, söylemeyen, kendisini frenleyendir. Kendi zararını bile bile isteyene acıma olmaz. İç dışa dış içe çevrilebilse kimin ne olduğu ortaya çıkar. Batini Allah bilir biz zahire bakarız gidişat iyi değil. Seçimi kazananların bir kısmı Cami önlerinde kazanma sarhoşluğu ile şampanya şişelerini patlatıyor sevinç naraları atıyorsa, elinde devletin tüm imkânları varken, bu fırsatı onlara verenlerde onların suç ortaklarıdır. Zaman öz eleştiri zamanıdır. Pireye kızıp yorgan yakma zamanı değildir. Unutmayın öfkeyle kalkan zararla oturur… Vesselam