EYYÜBİYE BELEDİYESİ HAREKETE GEÇTİ

Şanlıurfa’da, Eyyübiye Belediyesi tarafından geçmişten günümüze Şanlıurfa’nın mevcut durumu karşılaştırmalı olarak kayıt altına alındı.

EYYÜBİYE BELEDİYESİ HAREKETE GEÇTİ

Kentlerin hafızaları ile yüzyıllar boyunca oluşturduğu topluma ışık tutması düsturundan hareketle yeni bir çalışma başlatan Eyyübiye Belediyesi, yine bir ilke imza attı. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan tarihi, turistik birçok tescilli kültürel yapıyı bünyesinde barındıran Eyyübiye ilçesi ve Şanlıurfa’nın 1840’lardan günümüze uzanan serüveni karşılaştırmalı fotoğraf arşiviyle kayıt altına alındı.

Yaklaşık 6 ay önce başlanılan ve kısa süre önce sona eren çalışmayla 1840’larda Şanlıurfa ile günümüz Şanlıurfa’sı karşılaştırmalı olarak kayıt altına alındı. Eyyübiye Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü M.Eşref Yıldız ile Kültür Müdürü Atik Sahil’in Yayın Koordinatörlüğünde, tasarımcı ve fotoğraf sanatçısı Mustafa Akgül ile Halkla İlişkiler Birim Sorumlusu İzzet Aran’ın katkılarıyla 6 önce başlanan süreçte sona gelindi.

Geçmiş ile günümüz mukayesesinin de ele alınabileceği çalışmayla ayrıca; Şanlıurfa’nın tarihsel dokusunun geçmiş ile günümüz kıyaslaması da sağlanmış olacak. Önümüzdeki günlerde yapılacak galanın ardından dağıtımına başlanılacak olan çalışma, aynı zamanda bundan sonra yapılacak olan çalışmalara da kaynak oluşturacak.

Şanlıurfa’nın kültürüne, tarihine merak duyanlar ile, geçmişte ve günümüzde Şanlıurfa kıyaslamasını yapmak isteyenler için tarihi bir kaynak oluşturan eser Şanlıurfa’nın geçirdiği değişimi de gözler önüne serecek. 1840’lardan günümüze birbirinden ilginç karşılaştırmalı fotoğrafların yer aldığı kitap, kentin nasıl değiştiğinin belgesi olma özelliğini de taşıyor.

Eyyübiye Belediyesi tarafından yakında dağıtımına başlanılacak tarihi eserle ilgili açıklama yapan Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, eserin geçmişten günümüze uzanan süreçte Şanlıurfa’yı ve Eyyübiye’yi tanıtma anlamında önemli bir kaynak oluşturduğunu belirtti.

Başkan Ekinci, ”Toplumsal hafızamızı oluşturan en önemli materyallerin başında fotoğraflar gelmektedir. Bir fotoğraf çekiminde deklanşöre dokunan parmak, adeta o anı, zamanı dondurmaktadır.

Fotoğraf, şehrin ve insanlık tarihinin hafızasıdır. Fotoğrafın aynı zamanda bir belge özelliği taşıyor olmasından da hareketle yaşadığımız dönemi adeta kayıt altına almaya, çekildiği günün görsel tarihini oluşturmaya çalıştık.

 

Bu çalışmamız, yaşadığımız kentin nasıl değiştiğinin bir belgesidir. Çalışmadaki fotoğraflara bakarken dünle bugünü karşılaştırma imkanı bulacak; dünü daha iyi anlayıp geleceğimize belki de daha iyi yön vereceğiz. Tarihi bir yapıya bakarken sadece bir taş, bir ahşap görmezsiniz.

 Bakabilir, kendi kültürel yapınızın bilincinde olursanız, yazın kavurucu sıcağı altında o duvarı ören ustanın alın terini, duygularını, inançlarını ve hayal dünyasını da görebilir; zihinsel olarak o döneme doğru bir yolculuğa da çıkabilirsiniz. Bir taş, bir ağaç ya da başka bir madde, insan eli; insan yüreği ona değince taş olmaktan çıkar ve sanat eserine dönüşür.İşte biz bu yüreğin, bu ruhun arayışındayız. Şehir geçmişten günümüze binlerce yılın mirasını ve bilgisini sunar bize. 

Kültürel miras olarak kabul edilen yapıları, imar düzenlemesi adı altında hoyratça yıkıp yok ettiğinizde, aynı zamanda, o şehrin kimliğini de yok etmiş ; gelecek kuşakların hangi kültürel öğelerden beslendiklerini öğrenme imkanlarını da ortadan kaldırmış olursunuz. Köksüz bir ağaç gibi, en ufak bir kültürel yozlaştırma çabasına karşı bile direnemeyecek, kimliksiz ve hafızası olmayan bir nesil; bir şehirdir artık geride kalacak olan. Şehrimizde yapılan her arkeolojik kazı, dünya uygarlık tarihinin yeniden yazılmasına neden olmaktadır. 

Şehrimizin sahip olduğu tüm bu kültürel zenginliklerin korunması, yaşatılması ve tanıtılması amacıyla çalışmalar yapmaktayız. Belediye olarak amacımız, kültürel kodlarımızın kaynaklarından olan tarihi yapılarımızı koruyup geleceğe taşımaktır.

 Çağın bu hızlı, belki de bilinçli, bu tek tipleştirme çabasına karşı, geleceğimiz olan gençlerimizin yitip gitmesini, köksüz ve kimliksiz bir şekilde yaşamasını önlemek; bizi biz eden ve diğerlerinden farklı kılan özün bilincinde bir nesil yetiştirerek adeta bir " Öze dönüş" hareketi başlatmak çabasındayız. 

Bu albüm kitabın herhangi bir sayfasındaki herhangi bir fotoğrafa bakarken sizi çocukluğunuza, gençliğinize ya da sevdiklerinizin dününe ait bir hatırasına, bir anlık da olsa götürebilir; küçücük bir kare gözünüzde canlandırabilirsek; sahip olduğumuz bu değerlere " Ne Oldu?" sorusunu aklınıza düşürebilir; bugünden itibaren " Bu değerlerimizi korumak lazım." düşüncesi sizde oluşturabilirsek amacımıza ulaşmışız demektir. 

Belediyemiz yayınları arasında çıkan bu albüm kitabın hazırlanmasında emek veren Sayın İzzet ARAN ve Mustafa AKGÜL kardeşlerime, bu genç yaşlarına rağmen şehrimizin sahip olduğu değerlerin korunması ve yaşatılması adına gösterdikleri duyarlık ve fedakarlık için teşekkür ederim.” dedi.