Evlilik Ailenin Temel Taşıdır

Evlilik Ailenin Temel Taşıdır

Evlilik sağlam ailenin temel taşıdır. Evliliğin ilk şartı nikâhtır. Nikâhsızlık Dinimizde Zina olup, haramdır. Evlilik çağına gelen gençleri evlendirmek her Anne Babanın asli görevidir. Acele edilecek işlerden biride evliliktir. Evlilik neslin çoğalmasıdır. Nikâhsızlık ise neslin katlidir. Efendimiz SAV. Evleniniz çoğalınız. Ben çokluğunuzla iftihar ederim buyurmuş. Eskiden çağ dışı başlık vardı gençlerin evlenmesinde büyük engeldi. Başlık kalktı bu sefer çeyiz eşyası dudak uçuklatıyor. Kız tarafı hemen yatak odası, oturma odası, beyaz eşyanın her çeşidi, ziynet eşyasından altın, konforlu düğün salonu gelinlik gibi eşyaları istemek düğünün şartlarındandır. Evlenecek genç hayat boyu bunların borçlarını öder. Hâlbuki Dinimizde evliliğin en iyisi israfsız hafif olanıdır. Çok gençler tanıyorum yaşları otuza dayanmış, bu büyük külfetten dolayı evliliğe yanaşamıyorlar. Evliliği kolaylaştırmak, karşılıklı rıza ile gençlerin evliğinin önündeki bu yükü kaldırmak hepimizin görevidir. Nikâhsızlığın da panzehiridir.

Dinimizde evlilik kriterleri iki genç için, Güzellik, asalet, zenginlik ve Dindarlıktır. Dindarlık tercih eldir ise de dört ilkenin gençlerde bulunması nur ala nurdur. Günümüzde evlilikte bu kriterler pek aranmıyor. Bilhassa kız tarafı damatta yüksek maaş, konforlu ev, son model araba, son marka cep telefonu, mevki makamları ister ki, evliliğin vaciplerindendir sanki. Her şeyimiz bozulduğu gibi İslam’a gör evlilik, yuva kurma da bozulmaya yüz tutmuştur. Feminizm adı altında (Kadın erkek eşitliği)  eli öpülesi kadına en büyük şiddet uygulanıyor. Kadın Avrupa kriterlerine göre evinden koparılmış, kadında her alanda çalışır, istihdam edilir deniyorsa da kadın kişiliğini, rahat edeceği sıcak yuvasından da mahrum bırakılmıştır.

Kadına en büyük değeri veren İslam Dinidir. Günümüzde kadın günlerini kutlamak, kadına bir değer vermiyor. Yanlış yöntemlerle kadına şiddet devam ediyor. Kadın için kanunen alınan tedbirler aile yapımıza uymuyor. Şiddetin katmerleşmesine sebep oluyor. Boşanmada erkeği evden uzaklaştırmak, sınırsız nafakayı erkeğe yüklemek gibi durumlar erkeği zor durumda berkiyor. İstatistiklere göre evlilik yaşı yirmi beşlerde gösterilse de evlilik yaşı otuzlara dayanmış, boşanmalar evliliğin önüne geçmiştir ki, caydırıcı önlemler mutlaka alınıp yuvalar kurtarılmalıdır.

İnsanımız başkasına el uzatmada kadim asaletinin gereğini yapıyor. Bu yardım eli ülkemizi de aşmış, Afrika, Yemen’e kadar uzanmıştır, aşsızlara aş, yuvasızlara yuva, hasta olanlara ise sağlık hizmeti sunmaktadır. Medeniyetimizin gereği de budur. Aynen bunun gibi Vakıflar, dernekler, sendikalar, Medreseler, Siyaset kurumları Ülkemizde, İlimizde evlilik çağına gelmiş, bahsi geçen sıkıntılardan dolayı evlenemeyen gençleri arasa bulsa, yardım eli uzatsa, elinden tutsa, barınak dâhil, evliliklerine öncü olsa sanırım dünyanın en büyük hayrını elde etmiş olur. En büyük zenginlere düşüyor. Dinimizde meşru yoldan zengin olanların nereden kazandığını, nereye harcadığı hesap vermeyi unutmasınlar.

Hayırlı amellerde bulunup Allah’ın rızasını almak gerekiyor. Asrımızda aile yuvası darbe almıştır. Zinanın serbest olması ile aile yuvaları yıkılmış, meşru evlilikler azınlıkta kalmıştır. Bir ülkenin bekası sağlam aile yuvasına bağlıdır. Evlilikte çocuk var, ana baba var, torun var, hala, teyze vardır. Torunlar dedeler ve neneler için çocukların meyvesidir. Dünyada en tatlı yaratılmış nedir? Diye sorulsa ben torundur derim. Büyüklerimiz torun bademin içidir demişlerdir. Kasıtlı olarak bu bağı koparmaya çalışan bir zihniyet var. Allah bu hainlere fırsat vermesin.Kadim aile yuvasının bekası, sağlam neslin devamı için Dinimizde ki,evlilik ilkelerine sımsıkı sarılmayı nasip etsin...selamla kalın selamette kalın….