Esad: Türkiye, PKK-İsrail ilişkisini biliyor

Esad: Türkiye, PKK-İsrail ilişkisini biliyor

'İsrail Türkiye'yi süreçten uzaklaştırmak istedi' diyen Esad'ın PKK-İsrail iddiası ise şöyle:

İspanya'ya yaptığı son ziyaret sırasında  'Türkiye, İsrail ile ilişkilerini bozarak bölgesel barış konusundaki rolünü ortadan kaldırdı' dediği iddia edilen Suriye lideri Beşşar Esad bir grup Türk gazetecisini kabul ederek, Türkiye-Suriye ilişkilerini değerlendirdi.

Türk liderleri ile olan karşılıklı ve mutlak güvene dayanan dostluğuna dikkat çeken Esad 'İsrail ile barış konusunda Türkiye'ye bir alternatif bulunmadığını, İsrail'in başından beri Türkiye gibi dürüst bir arabulucu istemediğini, bu nedenle Türkiye'yi bu süreçten uzaklaştırmak istediğini'' söyledi. 

İSRAİL'İN EYLEMİ 'TERÖRİST'
Esad, 'İsrail'in Türkiye'ye yönelik bu tür saldırıları aslında yardım gemilerine yönelik terörist saldırısından önce başladı. İsrail bu saldırıyı Türkiye'nin Suriye'den yana olmasından değil; tersine tarafsız olması yani kendisinden yana olmaması nedeniyle gerçekleştirdi. Buna rağmen, Türkiye sürekli olarak kendi konumunu korumak, İsrail ile normal ilişkilerini sürdürmek ve bu ülke ile ilişkilerini normalleştirmek amacıyla özel çaba harcadı'' dedi.

İsrail'in Gazze'ye yardım gemilerine yönelik saldırısını 'terörist bir eylem' olarak niteleyen Esad, 'Dokuz vatandaşını kaybeden Türkiye, İsrail'in bu cinayetini unutmayacaktır. Bu nedenle biz Türkiye'nin tekrar arabuluculuk pozisyonuna dönmesini isterken, hiçbir şekilde  İsrail'den yerine getirmesini istediği haklı taleplerinden vazgeçmesini isteyemeyiz'' diye konuştu.

TÜRKİYE'YE GARANTÖR ROLÜ

Kendisini ziyarete gelen tüm Amerikalı ve Avrupalılara Suriye'nin barış konusunda hep kararlı davrandığını söylediğini anlatan Esad,  şöyle konuştu: 'Bizim bu konudaki tavrımız net. Gelen herkese 'Gidin, önce İsrail'e baskı yapın' diyoruz. Bu nedenle İsrail ile Türkiye arasındaki gerginlik, bizim barıştan ve Türkiye'nin rol ile çabasından vazgeçeceğimiz anlamına gelmez ve gelmeyecektir. Biz, Türkiye'nin rol ve  arabuluculuk çabasının başarısına inanıyor ve güveniyoruz. Biz bu konuda  Türkiye'den daha güvenilir ve başarılı bir ülke bulursak hemen ona yöneliriz. Çünkü, biz barış istiyoruz.  Ancak biz  böyle bir arabulucuyu şimdiye kadar bulamadık' dedi.

 Türkiye'nin rolünün, temel rol olduğu ve alternatifinin olmadığını vurgulayan Esad, 'Bu nedenle, herkes Türkiye'nin arabulucu rolüne geri dönüp dönmemesini değil de, İsrail'in barışa yönelik gerçek niyetini sorgulamalıdır' ifadesini kullandı.

İSRAİL'İ TANIMIYORLAR

Birçok Avrupalı ve hatta bazı Amerikalıların da aynı şeyi düşünmeye başladığına işaret eden Esad, sözlerine şöyle devam etti: 'Biz hep Türkiye'nin rolünün vazgeçilmez, alternatifsiz ve başrol olduğunu söylüyor ve dolaylı görüşmelerde büyük başarı sağlayan Türkiye'nin dolaysız görüşmeler sürecinde de diğer ülkelerle birlikte önemli bir rol üstlenmesini savunuyoruz. Diğer ülkeler diyorum çünkü son aşamada ve barış anlaşmasının imzalanması sürecinde, başta ABD olmak üzere büyük devletlerin katkısı ve sponsorluğu gerekecektir.'

İsrail konusunda kendilerinin çok deneyimli olduklarının anlatan Esad, '1991'de Madrid Konferansı'ndan bu yana 19 yıl geçti ama İsrail barış konusunda bir adım bile atmadı. Batılılar bölge gerçeklerini bilmiyor ve genellikle taraflı davranıyorlar. Ayrıca Türkiye ile olan güven faktörü, diğer ülkeler için geçerli değildir. İşte bu nedenle biz, Türkiye'yi İsrail ile varılacak barış anlaşmasının da garantörü olarak görüyoruz'' dedi.

Son dönemde artan PKK saldırıları ile İsrail'in yardım gemilerine yönelik saldırısı arasında bir bağ kurulması ile ilgili bir soruya ise Esad, 'Bu konu ile ilgili benim bir kanıtım yok. Ancak, Türk istihbaratı İsrail'in PKK ile ilişkilerini bilmektedir'' yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Esad 'Türkiye'nin PKK'ya yönelik af çıkarması durumunda, örgüt içindeki Suriye kökenli Kürtlerin de ülkelerine dönebileceklerini''  tekrarladı ve Türkiye'deki Kürt açılımı ile ilgili olarak görüşlerini anlattı. 'Suriye ve Türkiye'de Kürtler toplumun birer parçasıdır. Yani onlar geçici oturanlar ya da turist değiller. Ancak önemli olan bazı Kürtlerin Batılılar tarafından kullanılmasıdır. Örneğin gemi saldırılarından sonra PKK eylemlerinin artması ya da Batılıların daha yoğun olarak Kürtlerin haklarından söz etmesi ilginçtir'' dedi. Esad, Kürt sorununun dış faktörlerden ayrılması gerektiğini vurguladı.

IRAK'TA KÜRTLERİN ROLÜ

Suriye'deki Kürtlerin yurtsever olduklarına ve bölgede yüzlerce terörist Kürt'e karşın milyonlarca Kürt'ün kendi ülkelerinin gelişmesi ve güçlenmesi için çaba harcadıklarına dikkat çeken Esad, 'Suriye'de de Kürtlere yönelik bir açılım bulunuyor mu?'' soruruna, 'Biz açılımla başka yerlere varmak istemeyiz. Biz Türkiye gibi etnik, dinsel ya da mezhepsel zenginliği olan bir ülkeyiz. Bu nedenle silahını bırakıp siyasallaşmak isteyen Kürt hareketlerini herkes kabul eder'' diye yanıtladı.
Irak'taki Kürt Federe Bölgesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Esad 'Oradaki durum çok daha farklı ve karmaşık. Kürtler yoğun olarak o bölgede yaşıyor. Ancak burada önemli olan, Kürtler Irak'ın parçalanmasında mı, yoksa daha güçlü ve birleşik kalmasında mı rol alacaklar?'' diye sordu. Irak'ta federalizmin hiçbir şekilde etnik ya da mezhepsel temeller üzerinde kurulmaması gerektiğini vurgulayan Esad, Irak'taki Kürtlerin Irak'tan ayrılıkçı tavırlarıyla hakkındaki bir soruya ise, 'Onların tavırları ile ilgili peşin değerlendirme yapmak anlamsız. Ancak, biz şimdiye kadar Kürt kardeşlerimizden olumlu şeyler duyuyoruz'' diye yanıtladı.

GENİŞ KAPSAMLI İŞBİRLİĞİ

Suriye'nin PKK'ya karşı Türkiye ile birlikte çalıştığını ve bu konuda çok geniş ve kapsamlı işbirliği bulunduğunu belirten Esad, bu işbirliğinin son dönemlerde çok farklı içerik kazandığını söyledi. Esad, ister asker ister sivilleri hedef alsın, PKK'nın tüm saldırılarına karşı olduklarını vurguladı.

Amerikan kurumları Obama'ya yardım etmiyor
ABD Başkanı Obama'nın diğerlerinden farklı olarak başka ülkeleri dinlediğine dikkat çeken Esad, ''Başkan Obama, Bush'tan farklı olarak Amerikan politikalarını başkalarına dayatmıyor. Bu nedenle, onun bu tavrını olumlu buluyoruz. Ancak uluslararası ilişkilerde niyetler değil, daha çok ulusal ve karşılıklı çıkarlar geçerlidir. Ne yazık ki, bugüne kadar Başkan Obama'dan net bir adım göremedik. Ama biz Amerika'daki bazı geleneksel kurumların Suriye ve bölgemizle ilgili politikalarda Başkan Obama'ya yardımcı olmadığını biliyoruz. Bu nedenle Obama'yı gerçek anlamda değerlendirebilmek için bir süre daha beklememiz gerekir. Çünkü Irak ve Afganistan'da hiç bir şey değişmedi. Ortadoğu'da barış süreci tamamen durmuş. Terör ise her yerde artıyor. Ekonomik ve mali krizi zaten herkes biliyor'' dedi. Her şeye rağmen Amerika'nın tek süper güç olarak kalacağını belirten Esad, Türkiye gibi ülkelerin bölgelerinde etkin olduklarına ve ABD'nin bu ülkelerle iyi işbirliği yapması gerektiğini savundu.

OLMERT YALAN SÖYLEDİ

İsraİl Başbakanı Olmert'in Aralık 2008'de Ankara'ya gelerek Başbakan Erdoğan ile Suriye ile barış konusunda anlaştığını hatırlatan Esad, 'İsrail asıl o zaman barışı istemediğini kanıtladı. Çünkü bu buluşmadan birkaç gün sonra Gazze'ye saldırdı. Yani İsrail'in Türkiye ile ilişkileri gemilere yönelik saldırısından sonra değil, esas Olmert'in Erdoğan'a yalan söylemesiyle bozulmuştur. Biz başından beri Türkiye'ye güvendik ve barış anlaşmasının imzalanmasında da çok önemli rol oynaması gerektiğine inandık'' diye konuştu.

PKK'YA KARŞI ORTAK MÜCADELE

Türk medyasına da yansıyan '400 PKK'lının tutuklandığı' yönündeki haberle ilgili olarak Esad, 'Ben Cumhurbaşkanı olarak bu tür detayları takip etmem. Önemli olan konunun özüdür. Yani PKK'ya karşı birlikte mücadele etmektir. Ama bu konuda da zaman zaman doğru bilgi verilmemektedir. Örneğin Kürtlerin toprağına el konulması ile ilgili haber. Bu, doğru değil. Biz farklı güvenlik gerekçelerinden dolayı tüm sınırlarımızda toprak mülkiyetleri ile ilgili bir yasa çıkarttık. Ama yasa sanki 'Kürtleri hedef alıyor' şeklide yansıtıldı. İşte bu nedenle bence önemli olan sorunun özünü görmektir. Yani yalnızca terör ve teröristlerle uğraşmak yerine terörü önleyici tedbirler almak gerekir. Yoksa teröristleri öldürürsünüz, başkaları ortaya çıkar ve bu işin sonu gelmez' dedi.

AB üyeliğiniz çok önemli

BEŞŞAR Esad, Türkiye ve dünyada 'Türkiye'nin ekseninin kaydığı' şeklindeki tartışmalara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.  Esad, 'Türkiye'de herkes İngilizce, Fransızca, Almanca ya da İspanyolca konuşunca sorun olmuyor da Arapça ya da Farsça konuşulunca neden sorun oluyor?'' diye sordu ve 'Bölgesiyle iyi ilişkileri olmayan bir Türkiye'yi hayal bile edemeyiz' diye ekledi. Türkiye'nin AB'ye katılmasının çok önemli olduğunu belirten Esad, 'Çünkü Türkiye'ye olumlu yansıyacak herhangi bir gelişme bize de olumlu yansır. Çünkü biz komşuyuz. Bu nedenle komşuları ile iyi ilişkileri olan Türkiye, Avrupa ile pazarlık ve ilişkilerinde çok daha güçlü olacaktır. Türkiye'nin bölge ülkeleriyle ilişkileri hiçbir zaman AB'ye alternatif değildir. Unutmamak gerekir ki,  Türkiye'yi oyalayan AB'dir. Bu nedenle bize göre bölgesinde güçlü ve saygın bir Türkiye, AB ile ilişkilerinde mutlaka daha güçlü olacaktır. Böyle olunca AB'ye girmek yalnızca Türkiye'nin istemi değil, aynı zamanda AB için de bir gereksinimdir' diye konuştu. Türkiye ile Suriye ilişkilerinin her alanda iyi olduğuna dikkat çeken Esad, 'Bu örnek ve ideal ilişkilerimiz bugün bu düzeyde olmasaydı bölgede çok farklı bir durum olabilirdi'' vurgusu yaptı.

Hüsnü Mahalli / Akşam