'Esad siyasi olarak bitmiştir'

Suriye Müslüman Kardeşler Örgütü Siyasi Büro Şefi Muhammed Faruk Tayfur, Esed rejiminin siyasi bakımdan bittiğini söyledi...

'Esad siyasi olarak bitmiştir'
Üyelerinin 40 yıldır ölüm cezasıyla tehdit edildiği Suriye Müslüman Kardeşler Örgütü’nün 2 yıldır İstanbul’da yasayan Siyasi Büro Şefi Muhammed Faruk Tayfur, Suriye’nin mevcut durumunu değerlendirip, çözüm önerilerini ve gelecekle ilgili görüşlerini BUGÜN’e anlattı.
*Suriye Ulusal Konseyi nasıl bir yapıdır? Bu muhalif koalisyon nasıl oluştu?
Konsey, Suriye dışındaki insanların bir araya gelip bir meclis kurmasıyla oluşmuş bir halk direnişidir. İlk önce 65 kişiyle başladı. Sonradan Müslüman Kardeşlerin katılımıyla Konsey ayağa kalktı. Şu anda genelmeclis üye sayımız 280 civarında.
*Şu anda Suriye’de direnişin en güçlü olduğu noktalardan bahsedebilir miyiz?
Suriye’de olan sivil bir ayaklanma, direniş istisnasız her yerde. Sırf geçen cuma Suriye’nin her bölgesinde 360 kadar ayaklanma oldu.
*Sizce Esed rejiminin ne kadar ömrü kaldı?
Esed rejimi esasında siyasi bakımdan bitti. Şu anda sadece askeri gücünü kullanıyor.
*Suriye halkı Esed’in askeriyle nasıl mücadele edecek? Sizin askeri gücünüz, Özgür Suriye Ordusu’yla koordinasyonlu bir çalışmanız var mı?
Bizim hareketimiz sivil başladı, sivil devametmesini istiyoruz. Suriye içindeki direnişçilerden çok az kısmı sırf katliamı önlemek için silahlara sarılıyor. Özgür Suriye Ordusu’nun amacı halkı korumak. Bir tampon bölge oluşturulması durumunda sivil halk Esed’in askerlerinden korunabilir.
*Esed’in geri adım atmasını bekliyor musunuz? Atmazsa askeri gücü nasıl kırılır, bu rejim nasıl gider?
Şu anda geri adım atmasını beklemiyoruz. Bu rejimin gitmesi, askeriyle, istihbaratıyla birlikte tamamen çekilmesi ilemümkün olur. Bunun için de ilk önce hava sahası kapatılmalı ve halkın sığınabilmesi için tampon bölge oluşturulmalı. Ancak bu şekilde Esed ordusu içindeki muhalifler rahatça ayrılabilir.
*Esed’in çekilmesi durumunda Suriye için bir iç savaş tehdidi belirir mi?
Suriye’de böyle bir şey olmaz. Çünkü Sünni grup çoğunlukta. Halkın %80’i Sünni. Suriye’deki durumIrak’taki gibi değil. Mevcut azınlık çatışmalarından bu rejim sorumlu. Esed rejiminden önce Müslüman Kardeşler’in Hıristiyanlar’la koalisyon yaptığı zamanlar yaşanmıştı.
Türkiye’den daha ciddi destek bekliyoruz
*Uluslararası güçlerden beklentileriniz neler? NATO desteği bekliyor musunuz? BM üzerinden girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?
Bizim istediğimiz daha fazla destek. Ciddi bir karar alınsın. Hava sahasının kapatılması ve tampon bölge sağlanması çok önemli. BM ve Arap Birliği katliamı engellemek için yasal askeri destek sağlayabilir.
*Komşu ülke Türkiye’den beklentileriniz neler?
Biz hem komşu, hem akrabayız. Ancak Türk halkından ciddi bir destek görmedik. Daha fazla insani desteğe, gıda, ilaç ve ısınmak için malzeme yardımına ihtiyaç var. Biz çabalayıp Suriye içine kaçak yardım gönderiyoruz. Gazze’deki katliam için ayağa kalkan Türkiye’den maddi-manevi daha ciddi ve kararlı bir destek bekliyoruz.
‘Yeni rejim medeni olmalı’
*Nasıl bir yapı görmek istiyorsunuz?
Suriye’nin en az 50 yıl geri kaldığını düşünüyoruz. Ekonomi, siyaset ve eğitim açılarından 50 yıl önce çok daha ilerideydik. Bizim görmek istediğimiz demokratik, sivil,medeni ve bütün halkın eşit olduğu bir Suriye.
*Halkın beklentileri doğrultusunda bir anayasa veya reform paketi çalışmanız varmı?
Biz geçici bir muhalefetiz. Anayasa yapmaya hakkımız yok. Suriye’de yeni rejimin oluşumuyla beraber sağ, sol, liberal tüm görüşlerin bir araya gelmesiyle herkesi kapsayacak, dini baskı ve yaptırımı olmayan bir anayasa çıkmasını istiyoruz.
*Müslüman Kardeşler’in Suriye yönetimindeki yeri ve halk desteği konusunda tahminiz ne?
49.madde yüzünden ülkeden uzak kaldık. Yine de yüzde 20-23 destek göreceğimizi umuyoruz.
10 bin kişi öldü, 40 bin de kayıp
*Olaylarda ölenlere ilişkin 5 bin gibi bir rakam telaffuz ediliyor. Bu rakam gerçeği ne kadar yansıtıyor?
Hiç yansıtmıyor. Suriye’nin her yeri toplu mezar. Bugün Suriye’de 10 bin kadar ölüm, 40 bin kadar kayıp, 100 bin kadar da hapiste olan insan var.
Aynı evde yaşayanlar artık birbirine güvenemez durumda
Arap Baharı’nın rüzgârı Suriye’de yaklaşık 10 aydır oldukça sert esiyor. Cuma gösterileri çatışmalı ve kanlı geçerken, muhalif Suriye vatandaşlarının bir kısmı kendilerinin ve ailelerinin can güvenliğini sağlayabilmek için ülkeyi terk ediyor. İç ve dış pekçok dinamiğin çözülmez birdüğümhaline getirdiğiSuriye’den bahsedilirkendillerden düşmeyen bir deyim ‘Esed’in zulmü.’Bu deyimi aydınlatabilmek için Hatay sınırındak imülteci Suriyeliler’e Esed’in nasıl zulmettiğini, mevcut rejimin günlük hayatları nasıl etkilediğini sorduk.
“EVDE BİR AJAN OLABİLİR”
Beşşar Esed,Suriye’deki yaklaşık 40 yıllık Esedailesi ve 60 yıllık Baas Partisi yönetiminin son -ve gerçekten sonolması dilenen-temsilcisi. 2000yılında babasıHafız Esed’in ölümünden sonra onunyerine geçtive insan haklarını hiçe sayan,ekonominindurmaksızın dalgalandığı rejim halkı kırmayadevametti. Peki busüreçten Suriye halkı nasıl etkilendi? Sığınmacıların anlattığına göre ekonomik istikrarsızlık,yolsuzluk ve baskı iç içegeçerek ‘Esedkorku’sunuçekirdekaileyekadartaşımış. Suriye’nin meşhur istihbaratı ve ordu,fakirlik çeken vatandaşlara ekmek kapısı olduğundan ülkede her 4-5 kişiden biri ya ajan, ya asker. Aynı evin içinde insanlar birbirlerine güvenemez, hükümet aleyhine laf edemez hale gelmiş. Çoğu insan neyle suçlandığını bilmeden kendini cezaevinde buluyor. Bukişilerden biri olmak için “Yahu buhükümetdeniye bukadar yüksekvergi alıyor”gibi bir cümle sarf etmek yeterli.
AKIL ALMAZ SİNDİRME YÖNTEMLERİ
Yine debunlar Suriyeliler için ‘günlük meseleler’. Sığınmacılara göre Esedhükümeti muhalif askerlerive sivilleri herkesin gözüönünde cezalandırarak halka gözdağı vermeye çalışıyor.Arabayla üstünden geçmek,el ve kolları kesmek şeklinde uygulanan bukatliamlarda Irak,İran ve Hizbullah’tanmilislerin de kullanıldığını düşünülüyor. RüstemF.,Türkiye’ye sığındığı için arabasının sınırda Suriyeli askerler tarafındanyakıldığını, damperli kamyonunun daşoförüyle birlikte kayıplarda olduğunuanlatıyor.Bütün bunların nedeni olarak muhalif olmasınıgösteriyor.Sınıra yakın köylerde olan çatışmalarda yaralananları taşımaktanbaşka bir suçu olmadığını belirtiyor.
Ölene dek yerde sürüklediler
YasinF. sözekarıştığında anlattığı hikaye kanımızı donduruyor. Birkaç hafta önce ordudan kaçmayaçalışırken yakalanan bir asker, yine herkesin gözü önünde bir arabanınarkasına bağlanıpsınır boyunca ölene dek sürükleniyor. Hal böyleolunca da muhalif askerler ordudan ayrılmayı gözealamıyorlar. Tümolumsuzluklara rağmen Suriyeli mülteciler, bunun sonsuza dek böyle gitmeyeceğine, Arap Baharı rüzgârının Esed rejiminide önüne katıp süpüreceğine, Suriye’nin demokratik bir yapıya kavuşacağına inanmaktan vazgeçmiyorlar.
‘Alevi kardeşlerimiz oyuna gelmesin!’
Suriye Devlet Başkanı Esed’in kendisini desteklemeleri için Aleviler’i ve Kürtler’i, çoğu Sünni olan muhaliflere karşı kışkırttığı söyleniyor. Sığınmacılar devamlı “Alevi kardeşlerimiz bu oyuna gelmesinler” diye tekrarlıyor, Aleviler’in de zulüm gördüğünü belirterek demokrasi adına aynı safta yer almaları gerektiğini vurguluyorlar.
Kürtler Esed’e destek vermiyor
Esed rejimi, çoğunlukla Halep, Kamışlı, Haseki, Afrin gibi kuzey şehirlerde yaşayan Kürtler’i kendi tarafına çekmek için girişimlerde bulunuyor. Sığınmacıların anlattıklarına göre Suriye’de 200 bini aşkın Kürt kimliksiz yaşıyor. Bu sebeple mülk edinemeyen, asker veya devlet memuru olamayan bu kesimiçin Esed’in Kürt liderle konuşup bir vatandaşlık kanunu çıkardığını söyleyen Suriyeliler, Kürtler’in bu hakkı “şimdi mi aklına geldi” diyerek geri çevirdiklerini belirtiyorlar.
Kaynak: Deniz Göktürk / BUGÜN