Erdoğan'dan 5 müjde birden
Erdoğan'dan 5 müjde birden
Londra dönüşü beraberindeki gazetecilerin sorularını cevaplayan Başbakan Erdoğan, hem gündemi değerlendirdi hem de müjdeleri verdi.
Recep Tayyip Erdoğan Londra dönüşü uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Dış politikadan seçim çalışmalarına kadar birçok konuda önemli mesajlarveren Erdoğan, önceki gün açıklanan büyüme rakamlarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye'nin en uzun sınıra sahip olduğu ülke olan Suriye'deki olayları kaygıyla izlediklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Obama'nın muhaliflerin silahlandırılması konusunu kendisine söylediğini aktardı. Kürt sorununa temas ederken Erbil ziyaretinden en çok BDP'nin rahatsız olduğuna dikkat çekti. Erdoğan'ın Ana uçağında gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar şöyle:
OECD ülkeleri arasında birinciyiz
■ Büyüme rakamı iyi çıktı.
Beklentilerin üzerinde. Bu rakamla Avrupa'da birinciyiz. OECD ülkeleri arasında da öyle. Dünyada da 9 veya 10'uncu gibiyiz. Afrika ülkelerini saymıyorum onların farklı bazı var.
Kraliçeye bilgi verdim
■ Kraliçe ile görüşmeniz nasıl geçti?
Olayları yakından takip ediyor. Kuzey Afrika ve Orta Doğudaki durum ile ilgili olarak konuştuk. Kendisine bilgilendirme yaptık. Türkiye ile ilişkilerden memnun. Son yaptığı Türkiye ziyaretinden de çok etkilenmiş. Ticaret hacminin 12 milyar dolardan iki katına rahatlıkla çıkarabiliriz. İşadamları ile ilk yaptığımız oturumda da konuştuk.
■ İngiltere Başbakanı David Cameron parlamento konuşmasında Libya'daki muhalifleri silahlandırmaktan söz etti. Siz ise karşı çıktınız. İkili görüşmenizde bu konu tekrar açıldı mı?
O da aslında silahlandırmaya olumlu bakmıyor. Bizden de böyle bir talebi olmadı. Bu konuyu ilk Başkan Obama söyledi. Biz de 'Türkiye olarak böyle bir konu gündemimizde yok' dedik.
Pazartesi Esed'i arayacağım
Suriye lideri Esed son açıklamalarda sonra koltuğunu koruyabilecek mi?
Kendisini 1- 2 gün içinde tekrar aramak istiyorum. Yapılan açıklamalar Suriye'de ne tür yankı uyandırdı bunu bir görmek istiyorum. Bilgileri almak istiyorum. Halkın beklentileri neydi ne oldu; onu almak istiyorum. Hükümet değişikliğinden öte, Olağanüstü Hal uygulamasının kaldırılması, siyasi tutukluların bırakılması yeni anayasa dahil beklentiler vardı. Eğer bu beklentiler olmazsa pazartesi kendisine söyleriz.
■ Libya gibi bir hale gelmesi konusunda kaygınız var mı?
Kaygı ile izliyoruz tabii. Kaygılı olmak istemem. Ancak en uzun sınırımız Suriye ile. Aile ilişkileriyle Hatay, Halep, Kamışlıda ciddi evlilikler var. Lazkiye civarından bile bizden yardım isteniyor.
■ Suriye'den bir göç dalgası olur mu?
Temenni ederim olmaz. Olursa bizi sıkıntıya sokar.
Mısır'daTantavi asker sözü verdi
■ Suriye'de askeri müdahale bekliyor musunuz?
Öyle bir sürece girerse o zaman farklı olur. Bakın Tunus'ta 50 parti kuruldu. Daha da artacak. Mısır'da da yeni kurulan parti sayısı artıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Bey'e, yönetime el koyan olağanüstü konsey başkanı Tantavi, 'Seçimlerden sonra kim kazanırsa teslim edeceğim' diyor. Asker sözü. Askerin daha sonra görev alması yok. 6 ay bir yıl sonra yol haritası belirlenir. Sonra askerin uzaklaşması olabilir. Ama orasını da rahatlatacaktır.
■ Tunus'ta ise devrimin darbeye yenilmesinden söz ediliyor. Tunus'ta Bin Ali gitti ama bütün adamları yönetimde duruyor eleştirileri var.
Bürokrat görevden alınmaz. Mesele seçimin sağlıklı yapılabilmesi. Ama burada Anayasa ve yasaların süratle hazırlanması gerekir. O memurlara bürokratlara da yansıyacaktır.
KHK ile kabine 20 artı 1 üyeden oluşacak
■ Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yetkisi neden istendi?
KHK yetkisi devlet bakanlıklarını kaldırmak için. Çünkü devlet bakanlıklarının kadrosu bütçesi yok. O zaman sürekli bir bütçe, kadro arayışı içine giriyor. Bu seçimden sonra yürürlüğe girecek. Devlet bakanlıklarının kurulması bir zamanlar birilerinin gönlünü almak içindi. O amaçla kurulurdu. Biz göreve geldiğimizde bakanlık sayısı 37 kadardı. Şimdi 20 artı 1 gibi bir kabine düşünüyorum. Gönlüm daha aşağı indirmekten yana. Irak'ta mesela 45 bakanlık var. Eğer bir yerde bakanlık çok ise buralarda kadrolaşma var demektir. İstikrar olmaz.
2011'de ustalık dönemi başlayacak
■ Seçime yönelik anketlerde yüzde 45-50 gibi bir bantta gözüküyorsunuz. Sizin araştırmalarınız da aynı sonucu veriyor mu? Seçimde beklentiniz nedir?
Biz ısrarla bir şeyi vurguladık. '2002 çıraklık, 2007 kalfalık, şimdi de ustalık dönemi' diyoruz. İcraatlarımız halkın gözü önünde. Medya ne kadar kaçırırsa kaçırsın ortada. Kamuoyu yoklamalarını da intizamlı olarak yaptıran tek biziz. Üç ay kadar önce 106 bin denek ile 81 vilayette araştırma yaptırdım. Partiyi kurarken de benzer bir araştırma yaptırmıştım. O zaman 42 bin denek ile yapmıştık.106 bin deneğe ilindeki milletvekillerinden memnun olup olmadıklarını sorduk. O zaman AK Parti milletvekillerinin durumu da ortaya çıkıyor.
Ben oran vermeyi sevmem
■ Kılıçdaroğlu oran vermenizi eleştiriyor!
Kılıçdaroğlu ve avanesi benim oran verdiğimden bahsediyor. Ben oran vermeyi sevmem. Ben yıldızları hiçbir zaman saymadım. Seçim günü ortaya çıkar. Ne kadar oy alırız Allah kerim. Bu sebepler aleminde sebebe tevessüldür. Halkın beklentisini karşılamaktır. Kadın, gençlik kollarımız iyi çalışıyor. 6 bin civarındaki aday adayı için temayül yoklaması yaptık. Şimdi partide ilk komisyon çalışması bitti. İkinci komisyon başladı. Daha sonra benim de bulunduğum heyet bir daha inceleyecek. Gerekirse bazı illerde anında kamuoyu yoklaması yaptırılacak.
Vekil sayısı parti sayısına bağlı
■ Siz yüzde 45-50 arası bir oy öngörüyorsunuz. 2007'de yüzde 47 ile 340 çıkardınız. 106 bin kişi ile yaptırdığınız ankette bir projeksiyona gittiniz mi kaç milletvekili çıkarıyorsunuz?
Bu Meclis'e girecek grup sayısına bağlı. Üç mü dört mü olacak ona göre değişir. Sayı da buna göre 315 de olabilir, 335 de..
■ Bu durumda Anayasa'yı referanduma götürecek sayınız 330 kritik eşiğine takılmayacak mı?
Anayasa konusu sadece bizim değil herkesin ilgilenmesi gereken bir konu olmalı. Mola hoşumuza giderse...
■ Seçim sloganı nedir? Yeni Anayasa mı?
Seçimde yeni Anayasa önem arz ediyor. Bunun yanında ikinci derece ama en önemlisi 2023 hedefleri olacak. 15 Nisan'da seçim beyannamesinin açıklamasını yapacağız. Belki biraz daha bekleriz. 500 milyar dolar ihracat, 2 trilyon milli gelir, 25 bin dolar kişi başına milli gelir, 500 bin konut, 15 bin km yeni duble yol..
■ Ustalık dönemi dediniz. Bu üçüncü döneminizde ne yapacaksınız?
Bu dönemden sonra bir dönem mola vereceğiz. Sonrasında devam edeceğiz. Ama bakarsınız mola hoşumuza gider tamamen bırakırız. Çekilip biz böyle sadece danışmanlık verelim diyebiliriz.
Zekeriya Öz bir görev ifa etti
Gelen bırakılan noktadan devam eder
■ Sava Öz'ün görev alanının değiştirilmesi eleştirildi.
Ben üzüntü duyuyorum. Gazetelere atılan başlıklar hoş değil. Zekeriya Bey bir görev ifa etti. HSYK 200'ü aşkın hakim ve savcının atamasını yaptı, yerini değiştirdi. Zekeriya Bey Başsavcı vekilliğine getirildi. Yerine de Fikret Seçen Bey geldi. Ercan Şafak Bey de öyle. Turan Çolakkadı Bey başsavcı oldu. Görev dağılımına bakıyorum, Ergenekon davası Fikret Bey'e bağlı. Farklı şey aramak yanlış. Süreç bitecek demek yanlış. Bunu ortaya koyanlar yargı sürecine yanlış yapıyor. Her gelen bırakılan noktadan devam eder. Biz yürütmeyiz yargının işine karışmayız. Yargıya müdahalemiz söz konusu değil. Yasamanın da içindeyiz. Türkiye bir hukuk devleti olmadan olmaz.
Erbil ziyaretinden BDP rahatsız oldu
■ Kürt sorununu bu defa çözecek misiniz?
Türkiye artık dünya ülkesi. Kürt sorununu ilk ben söyledim 2005'te Diyarbakır'da Kürt sorunu diye. Diyarbakır'da söyleyen de benim. Parti programında Kürt sorunu diyen biziz. Sayın Sezer'e bir toplantıda 'Bu ifadeyi kullanmamdan niye rahatsız oluyorsunuz' diye sordum. Sonunda parti programımız halkın oyuna sunuldu ve kabul gördü. Ben programı konuşuyorum.
Erbil sürecini gördünüz. Ben gittim. Kim rahatsız oldu? BDP. Kendileri sürekli Barzani, Ta-labani ile mekik dokur gibi görüştüler. Şimdi kestiler, Kürt sorununu burada konuş diyorlar. Kandil ne işe yarar orada? Barış içinde işaret fişeklerini atalım. Bundan rahatsız olmaması gerekenler rahatsız oluyor. Hakkari, Diyarbakır'da yatırımdan rahatsız oluyorlar. Neden? Eskiden yapılmıyordu, Devlet buraya yatırım yapmıyor diyorlardı. Şimdi bunlar ellerinden alındı. Okul, yol, hastane ne ihtiyaç varsa yapılıyor.
Bizim çok ciddi desteğe ihtiyacımız var. Medyanın bölgede yapılanları vermesi lazım. Bu veriler ortaya konulunca bunların iddiaları düşüp eriyecek. O zaman anlayacaklar ki Kürt vatandaşlarımızın istismarı yetmez, Türkiye'yi kucaklamaları lazım. G. Doğu'ya yapılanları görünce ben de duygulanıyorum. Muş'tan Bitlis'e geçerken dağı delip tünel yapmışız. Bir yanından girip diğer yanından çıkıyor. Devletin elinin uzanmasıdır bu.
Erdoğan'a verilen 100 yıllık emanet
Başbakan Erdoğan'ın Irak'a gerçekleştirdiği tarihi ziyarette büyük bir sürpriz yaşadığı ortaya çıktı. Erbilli işadamı Eşref Sadun Taha Köprülü, dedesinin vasiyetini yerine getirmek için sakladığı 100 yıllık emaneti Erdoğan'a verdiğini açıkladı.
'Zengin oldum' diyerek aldı
İlginç olay Türkiye'nin Erbil Başkonso-losluğu'nun açılışında gerçekleşti. Köprülü, dördüncü kuşak dedeleri olan Mustafa Oruçlu Köprülü'den kendilerine 1909 yılında kuşaktan kuşağa geçen emaneti Erdoğan'a ulaştırmak istedi. Ancak koruma duvarını aşamadı. "Başbakanım size bir emanet var, Osmanlı'dan kalma" diyerek bağırınca Erdoğan kendisini yanına çağırdı. Başbakan çeki inceledikten sonra cebinden çıkardığı bir kağıdın arasına koydu ve 'Zengin oldum' dedi.
'Sahibi 100 yıl sonra gelecek'
Köprülü, korumaların engellemesi yüzünden çekin hikayesini Başbakan'a anlatamadı. Köprülü, çekin önemiyle ilgili şu bilgileri verdi:
"Dördüncü kuşak dedem Mustafa Oruçlu Köprülü, 1909'da Osmanlı'nın yıkılması ile birlikte elinde o döneme ait yarım Osmanlı lirası tutarında bir çek kalır. O günün parası bin dolar civarında. Bunu gören arkadaşları 'Sultan Abdülhamit dönemi bitti, Osmanlı yıkıldı, artık bu çek geçerli değil' der. Dedem Mustafa Oruçlu Köprülü, bunu oğullarına vasiyet ederek, 'Bu çeki kaldırın bunun gerçek sahibi 100 yıl sonra mutlaka buraya gelecek, bunu ona verin' der ve bize bu emaneti bırakır." Köprülü, bu vasiyeti ne zaman yerine getireceklerini düşünürken, Erdoğan'ın, dedelerinin dediği tarihe denk gelen bir ziyaret gerçekleştirdiğini öğrenince çok sevindiklerini belirtiyor. Köprülü, emaneti sakladığı yerden çıkararak Erdoğan'a ulaştırdığını kaydediyor. 1909 yılına ait Devlet-i Aliye-i Osmanlı yazılı Yarım Osmanlı lirası tutarındaki çekte 9516444 numarası yer alıyor.
Dedem Köprülü'nün vasiyeti
Erbilli işadamı Eşref Sadun Taha Köprülü Osmanlı çekini teslim ederek dedelerinin vasiyetini yerine getirdiğini söylüyor. Yarım Osmanlı lirası tutarındaki çekte 9516444 numarası yer alıyor.
Gazeteler