Erdoğan Muhtarlar toplantısında önemli açıklamalar yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23. Muhtarlar Toplantısında, Türkiye'nin 16 ilinden mahalle ve köy muhtarı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

Erdoğan Muhtarlar toplantısında önemli açıklamalar yaptı

23'üncü Muhtarlar Toplantısı’nda Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelen muhtarlara hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgede devam eden operasyonlara değinerek, " Gerekirse, operasyon yürütülen yerlerin tamamen boşaltılması ve zaten artık kullanılamayacak hâle gelmiş olan binaların uzaktan yıkılması yoluna gidilebilir.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23. Muhtarlar Toplantısı’nda, Türkiye’nin 16 ilinden mahalle ve köy muhtarı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlarla 23'üncü kez bir araya geldi. Türkiye’nin 16 ilinden gelen mahalle ve köy muhtarına hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muhtarlar Toplantısı’nın devletin üst yönetimi nezdinde bugüne kadar düzenlenen en kapsamlı, en istikrarlı ve en verimli organizasyonu olduğunu belirterek, “Keşke mümkün olsa da, 79 milyon insanımızın tamamıyla, her gün yüz yüze, birebir temas kurabilsek; konuşabilsek, dertleşebilsek. Ama sizler onların vekilisiniz. Dolayısıyla sizlerle buluşmak ve bir araya gelmek 79 milyonla buluşmaktır, bir araya gelmektir.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında sarf ettiği sözlere sert tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: “Ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, dün bir konuşma yapıyor. Ben tabii bu konuşmayı onun şahsına değil, onun şahsında başında bulunduğu partinin mensubu hanımefendilere ve o partinin mensuplarına ve milletime bu çağrıyı yapıyorum. ‘Karaman’dan sonra Türkiye’nin dört bir yanında olaylar patladı. Bunlar sabah akşam Müslümanlıktan dinden imandan bahsediyorlardı. Dinime küfreden Müslüman olsa bari’ diyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız olan hanımefendiye, tekrar etmeye terbiyemin el vermeyeceği galiz ifadelerle saldırıyor. Dün baktım, televizyon haberlerinde bu sözler ‘bip’lenerek yani sansürlenerek veriliyor.

Bakan hanım hakkında çok çok çirkin ifadeler kullanıyor. Ana muhalefetin, üzerinden siyaset yapmaya çalıştığı cinsi sapık, şu an cezaevinde ve yaptıklarının hesabını adalete veriyor. Peki bu siyasi sapıkları ne yapacağız? Biz bunları ademe mahkum edip ‘hiç’ yerine koydukça, çirkefliğin, çirkinliğin, ahlaksızlığın çıtasını sürekli yükseltiyorlar. İnanın bana, bu zat için söylenen her söz israftır, fuzulidir, tıpkı kendisi gibi gereksizdir. Ve bu kişi, başında bulunduğu partinin de yüz karasıdır. Bir kasetle bu partinin başına gelmedi mi? Geldi. Bu kaset olayı olmasa zaten bunun bu partinin başına gelecek ne mecali vardı, ne hâli vardı. Bunda yalanın her türlüsü var, takiyenin her türlüsü var. Kendi genel başkanının yanında ayrılıyor, ‘Aday mısınız?’ diye sorduklarında, ‘Hayır değilim’ diyor. Ama ertesi gün pat, aday oluveriyor. Bunlardan siyasetçi olmaz. Siyasetçi önce dürüst olacak. Benim milletim siyasette de dürüst olana, adam gibi adam olana pirim verir: Bunu böyle bilmek lazım. Milletimiz böyle bir zihniyete itibar gösterir, bunlara ülkeyi teslim eder mi? Etmiyor nitekim.”

“Muhalefetin iktidar olup, rahatını bozmak gibi bir niyeti yok”

Aslında muhalefet partilerinin, iktidar olup rahatlarını bozmak gibi bir niyetleri de olmadığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle ya, iktidar sorumluluğunu üstlenirsen; ekonomiyle ilgileneceksin, dış politikayla ilgileneceksin, terörle ilgileneceksin, bölgedeki krizlerle ilgileneceksin, sağlıkla ilgileneceksin, eğitimle ilgileneceksin, garip-gurebayla ilgileneceksin, velhasıl iş çok” dedi ve şunları ekledi:

“Bu kadar sorumluluk, bu kadar yük bizim muhalefeti bozar. Çünkü onlar sadece konuşmaya, sadece lafla peynir gemisi yürütmeye alışkınlar. Hakikatlerle yüzleşmek hiçbirinin işine gelmez. 7 Haziran seçimlerinin sonrasında yaşananları gördünüz. Normal şartlarda, siyasi parti dediğin, tek başına iktidar olmak, bunu başaramıyorsa da iktidarın bir parçası olmak ister, bunun için çalışır. Bizdeki muhalefet partileri ise, fellik fellik iktidar sorumluluğundan kaçmanın yollarını aradılar. Milletimiz de, ‘madem halinizden memnunsunuz, öyleyse aynı şekilde devam edin’ deyip, 1 Kasım’da tercihini tek başına iktidardan yana kullandı.”

PKK'ye yönelik operasyonlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güneydoğu bölgesindeki kimi ilçelerin çeşitli mahallelerinde PKK'ye yönelik yürütülen operasyonlara da değinerek, verilen kayıpların, çatışmalardan ziyade, büyük miktarlardaki patlayıcılarla hazırlanan bombalardan kaynaklandığına dikkat çekti. Sivil vatandaşların zarar görmemesi konusunda hassasiyet gösterildiği için bu derece büyük sorunla karşılaşıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ancak, güvenlik kuvvetlerimizin de can güvenliklerini düşünmek, onların hayatlarına da aynı ihtimamı göstermek mecburiyetindeyiz. Gerekirse, operasyon yürütülen yerlerin tamamen boşaltılması ve zaten artık kullanılamayacak hâle gelmiş olan binaların uzaktan yıkılması yoluna gidilebilir” açıklamalarında bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiçbir polisimizin, askerimizin değil canını, serçe parmağını dahi, oradaki beton ve demir yığınlarına değişmeyiz. Çünkü son zamanlarda çoğunlukla bu sebepten şehit verdiğimizi görüyoruz.” diye konuştu. (İLKHA)