Erdoğan: MHP, CHP ve BDP ruh üçüzü

Erdoğan: MHP, CHP ve BDP ruh üçüzü

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Türkiye el ele geleceğe yürüsün dedik. Hukukun üstünlüğü kağıt üstünde kalmasın. Kimse kendisini hukukun üstünde görmeisn dedik. Maftya rota çizmesin dedik. Biz millet adına yola çıktık. Tamamen samimi duygularla, tamamen hasbi niyetlerle bu yola devam ettik.

Önce bu anayasa değişikliğini geniş bir mutabakatla gerçekleştirelim dedik. Partilere gelin uzlaşma komisyonu kuralım, hep birlikte taslak hazırlayalım dedik. Ama buna yanaşmadılar. Meclis Başkanı, o zaman hepsine davet çıkardı. Gelin komisyon oluşturalım dedi. CHP o dönemde, olumsuz cevap verdi. Bunların uzlaşma diye hiçbir zaman bir anlayışı yok. Tam anlamıyla uzlaşmazlık bunların genlerine işlemiştir. Yönetimi kast ediyorum, CHP'ye oy verenleri değil.

Madem taslağa yanaşmıyorsunuz, biz çalışacağız dedik. Aslında bunların hepsinin geçmişte hazırlıkları var, CHP'nin STK'ların, TOBB'un var, TÜSİAD'ın var. Hepsinin hazırlıkları var. Bizim de çalışmalarımız vardı. Artık adına mini mi dersiniz, küçük mü dersiniz, temel olabilecek bir çalışmayı ortaya koyduk.

İlginç olanı daha taslağı görmeden okumadan istemeyiz dediler.  Bazıları bize çay kahve içmeye gelebilirsiniz dediler. Bazıları Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz dediler, daha okumadan. Bunlarla neyi uzlaşacaksınız? Ama biz milletimizin bize vermiş olduğu emanete layık olalım diye, biz hazırlıklarımızı kendilerine verdik.

Bu parlamentoda anayasa yapamazsınız demişlerdi. Son ana kadar görevini yapacaksın. Daha bir buçuk sene var, bunlar seçimi yapalım ondan sonra diyor. Bak 14 günde parlamentodan geçti. Eğer bizi engellemeseler, inanın bunlar 1 haftada hallolurdu. Öyle küfürler, öyle hakaretler yapıldı ki, hep sabrettik. Ne adına? Millet adına, uzlaşma adına.

Şiir okuyamazsınız dediler, muhtar bile olamazsınız demişlerdi. Ama onların dediği gibi olmadı, milletin dediği gibi oldu. Ama onlar bunun farkı değillerdi. Cumhurbaşkanı seçemezsiniz dediler, seçtik mi? Seçtik, milletle beraber seçtik. Türkiye'nin kardeşliğini pekiştiremezsiniz diyorlardı, dün bunu söyleyenlerle, meclis'te bizi engelleyenler aynı zihniyettedir.

Birbirinden farklı gibi görünen o zihniyet, birbirinin aynı olduğunu tamamlayıcı olduğunu ortaya konan tavırda gösterdiler. Takke düştü kel göründü, olay bu. Maskeler tek tek aşağı indi.

Büyük statüko ittifakı deşifre oldu. Aylardır MHP AK Parti hakkında ağza alınmayacak iddialarda bulunuyor. Türk siyasi tarihinde görülmemiş bir seviyesizlikle Ak Parti'ye iftiralar atıyor. Bizi terörle kol kola göstermeye çalışanlar, gerçek yüzlerini ortaya koydular. CHP'yle, BDP'yle birlikte oldular. İmralı'yla dahi aynı fikirde aynı yaklaşım içinde oldular.

CHP, MHP için önceleri ben bunlar ruh ikizidir diyorum, ben bu ikiliye, BDP'de katıldığı için artık onlara ‘ruh üçüzü' diyorum.

Kendilerine güvenmiyorlar. Hani demokrattınız, hani özgürdünüz. Özgür iradenizi sandığa yansıtamadınız.

Çeşitli hilelere biz de başvursaydık böyle olsaydı. Biz milletvekillerimizin özgür iradesi kullanmasını istiyoruz

Ak Parti kadrosu milletine sahip çıkma gururunu yaşıyor. Millet emanetini tek başına omuzladık.

Sadece bize oy verenler değil, oy vermeyenler de alkışlıyor.

Milletvekillerimizi takip etmedik. Onları hü iradelerinle baş başa bıraktık. Biz arkadaşlarımıza şunu söyledik: İnanmadığınız şeyleri söyleyin, yeni düzenlemelere gidelim.

Ama onlar böyle bir şey yapmadılar. Hep aynı şeyi çevirdiler. Dertleri zamandan çalmaktı. Bu parlamentoda zamandan çalmanın saygısızlık, haksızlık olduğunu düşünmediler.

Netice ortada. Hak tecelli etti. Onlar emirle hareket ettiler. Kendilerine güvendikleri gibi arkadaşlarına da inanmadılar. Biz halkımıza, halkımız bizer güvendi. Dün akşam sonuç alındı.

Gittiğim her ülkede yurttaşlarımla karşılaştım. Onların bulundukları ülkede gururla yaşadıklarını gördüm.

New York'ta bir taksi şoförünün başını uzatarak "Sizinle gurur duyuyoruz Başbakanım" demesini keşke duyabilseydiniz.

Keşke Lübnan'da sokağa asılmış pankartı görebilseydiniz.

Bütün bunların sahibi sizlersiniz.

Bundan 7-8 yıl önce çocuklara oyuncak verdiğimde şaşkın şaşkın oyuncağı inceliyorlardı. O çocuklar şimdi dizüstü bilgisayar istiyor.

Dün bir kez daha duydum. Bu gururu bana yaşatan, hayır duasını eksik etmeyen arkadaşlarıma ve halkıma teşekkür ediyorum.

Hakkari'de bir Kürt teyzenin bana söylediklerini unutamıyorum. Tesbih çekiyordum diyor, ev sallanmaya başladı diyor, o sırada da size dua ediyordum diyor. Sonra siz geldiniz diyor. 90 yaşında.

Gönül huzuru içindeyiz. Biz emanete sahip çıkmanın rahatlığı içerisindeyiz.

Yollara döküleceğiz. Halkımıza anlatacağız. Son kararı aziz milletimiz verecek. Artık emanet asıl sahibinde. Biz sadece bir yol açtık. Bu değişikliğin bize ne kazandıracağını anlatacağız. Herkese sabırla, nezaketle anlatacağız.

Son 2 haftadır TBMM'de kasıtlı estirilen gerilim rüzgarları sizleri siyasetten uzaklaştırmasın. Muhalefet bir kez daha seviyeyi aşağıya çekti. Muhalefet siyasete itibar kaybettirmek için elinden geleni yaptı. Hiçbir kavgaya taraf olmadık. İftiralara sabırla cevap verdik. Onlar kavga çıkarttı, biz aklı selim ortaya çalıştık.

Görüşmeleri TV'den izleyen vatandaşlarımız AK Parti'nin yapıcı üslubuyla diğer tarafın yıkıcı üslubunun arasındaki farkı görmüşlerdir. Gençlere yıllarca bu ülkede güvenilmedi. Siyasetin yolu açılmadı. Ama biz gençlere siyasetin yolunu açtık. 25 yaşa kadar bunu indirdik. Bizim geçtiğimiz zorlu yollardan gençlerimiz yürüsün onlar daha iyi eğitim alsın istedik.

İHA