Erdoğan Harran'a teşekkür etmek için mi geldi?

Erdoğan Harran'a teşekkür etmek için mi geldi?

Türkiye’de gündem çok yoğun…
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ramazan ayının son gününde Şanlıurfa’ya gelerek Ceylanpınar, Akçakale ve Harran’ı ziyaret etti.
Erdoğan bu yıl Şanlıurfa’ya 3 kez ziyarette bulundu. Son ziyarette İl merkezine uğramadı. Referandum’da en çok evet oyunun çıktığı ilçe olan Harran’a teşekkür için geldiği söylendi.
Fakat ilk olarak PYD bayraklarının yalıngözle görüldüğü Ceylanpınar ve Akçakale’yi de ziyaret etti.
Herkesin dikkatinden kaçan bir detay vardı. Erdoğan yanında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ı da getirmişti…
Salt teşekkür ziyaretinden öte bir ziyaret olduğu açıktı…
Erdoğan burada verdiği mesajda şunları söyledi: "Suriye'de şu anda devam eden olumsuz gelişmelerin yarın, bir gün eğer sınırlarımıza bir tehdit oluşturması, böyle bir vakayla karşı karşıya kalırsak bütün dünya şunu bilsin; bizler Fırat Kalkanı'nda ne yaptıysak aynını orada yapacağız. Bunu herkes bilsin."

Açık açık operasyon sinyali verdi. Aslında uzun süredir devam eden hazırlıklar var. Hazırlıklarını nedeni tüm bölge için tehdit oluşturan terör örgütlerine operasyon olduğu açık. Kimbilir belki bu yazıyı okuduğunuzda operasyon başlamış olacaktır.

URFA VALİSİ NEDEN MERKEZE ALINDI

Şanlıurfa Valisinin alınması normal ama merkeze alınması anormal.
Neden alındı? Çünkü hala birçok kişinin algılamakta zorluk çektiği yeni Şanlıurfa, yeni Türküye ve hatta yeni Dünya var. Dar düşünmeyin. Yeni bir dünya kuruluyor. Türkiye ve özellikle sosyal ve coğrafi yapısıyla Şanlıurfa bu işin merkezinde.
Vali Güngör Azim Tuna iyi çok değerli bir insan. İyi bir idareci ama değişen dünyaya ayak uydurmayan, değişen Türkiye’yi algılamayan ekiple ancak bu kadar gide bildi. Kendileri için hayırlı olsun.
Vali Tuna için son bir not: Urfa’da dokunulmaz denilen yerlere dokundu. Fincancının katırlarını ürküttü ama bunun bir ekip işi olduğunu unuttu. Urfa’da değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan valilik çalışanları var. 25 yıldır onlarca vali değiştiği halde değişmeyen kadrolar var. Her vali ile rahat çalışacak genişlikte bir kadro…
Yeni vali Abdullah Erin sosyal ve coğrafi yapıyı bilen bölge insanı olması yeni Şanlıurfa için önemli bir atama. Yeni Türkiye kabuğunu kırarken, Urfa’da “Yeni” adına hiçbir emare görülmedi. Yeni vali özellikle seçilmiş. “Yeni Urfa” yolunda temel değişiklikler için adım atacaktır. Dokunulmaz olanlara da dokunacaktır. Ve şuna emin olun Urfa Kabuğunu kıracaktır. Kırmak zorundadır…
Bu arada FETÖ’cülerin valisine kadar hükmettiği, dinlerarası diyalogun merkezi dedikleri Şanlıurfa’da, FETÖ’nün belini kıracak adım henüz atılmadı. Hala çok güçlüler… Tahliye olanlara bakarak bunu net bir şekilde görebiliyoruz…  
FETÖ ile mücadele yavaşlayabilir ama kesintiye uğramaz. Son Erdoğan ziyaretini bu bağlamda düşünün. Urfa iç dinamiklerini harekete geçirmez, değişiklik yapamazsa merkezden değişim yapılacak. Bu durum daha fazla sürdürülebilir değil..

ŞANLIURFASPOR KÜME DÜŞMESİ…

Konuları kısa kısa geçmem lazım. Şanlıurfa siyaset ve bürokrasi alanında oluşan tıkanıklık ve kısır döngü haliyle her alanda etkisi ortaya çıkıyor.
Şanlıurfaspor’un başını siyasetçi mi yedi? Siyasetçilerin başını Şanlıurfaspor mu yedi? Bu soruların cevabı pek berrak değil. Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan hesabı gibi bir şey..
Ne Urfaspor’u şampiyon yapan kahraman, ne de küme düşüren beceriksiz. Ortada birliktelik olduğu dönemde başarı, kısır çekişmelerin olduğu dönemde Başarsızlık var. Başarıdan kimse tek başına kendisine pay çıkarmasın. Şampiyon olunduğu dönemde siyasetin desteği olmasaydı başarı gelmezdi. Küme düşerken de siyasetçiye çelme takanlar olmasaydı takım küme düşmezdi. Siyasetçi eliyle Urfaspor başarı yakaladı. Siyasetçiye çelme takmak isteyenlerin eliyle de Urfaspor küme düştü. Bu kadar net…
Son bir not: Şanlıurfaspor temeli oluşmadan binası yükselmez! Alt yapısı oluşmadan taşıma suyla değirmen dönmez!.. Mevcut yönetim güçlü bir Urfaspor için güçlü bir altyapıyı oluşturmalı. 

BAYRAMLAR GERÇEK BAYRAM OLA…

11 Ayın sultanı bir ramazan ayının daha sonuna geldik. Her bayram “Bayramlar gerçek bayram ola” diye temenni ettiğimiz bayramları bir türlü yakalayamadık. İslam dünyasında kan ve gözyaşı eksilmiyor. Ne Ramazan dinliyor ne bayram..
Bizler de kuru kuru temenni ile yetinerek; “Allah’ım bu bayram İslam âleminde kan ve gözyaşının dinmesine vesile olsun” diyoruz.
Ama ne kan durdu ne gözyaşı… Bunun en büyük nedeni ümmeti önceleyen bir İslam ülkesinin olmamasından kaynaklanıyor. Hilafeti kaldıranlar bunu bildikleri için kaldırdılar. Peki, Umutsuz mu olacağız? Elbette hayır!.. Gerçek bayramların gerçekleşmesi için artık temenniden öte bir şeyler yapılıyor. Bedeli olacak mı? Olacak-oluyor da ama insanlığın mutlu olacağı güzel bayramlar gelecek..