Erdoğan fani; Türkiye ilkelerle yürümeyi bilmeli

Başbakan Erdoğan, milletvekillerinin üç dönemden sonra adaylığını engelleyen düzenlemeyi değerlendirirken net konuştu: Türkiye, fanilerle değil, ilkelerle yürümeyi bilmeli. Tayyip Erdoğan fani, öldü ne olacak? Öldüyse ne yapacaksa, milletim ne yapacaksa şimdi onu yapsın

Erdoğan fani; Türkiye ilkelerle yürümeyi bilmeli
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan kritik açıklamalar...

Dört günlük Çin ziyaretinin son gününde iç politikaya ilişkin önemli mesajlar veren Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan için 'Sır küpüm' ifadesini kullandı. Erdoğan, 'Müsteşarın gayretlerinden çok memnunum, takdir edilmeli. İnsan kıyma makinesi değiliz' dedi.

Erdoğan, vekillerin üç dönemden sonra adaylığını engelleyen düzenlemeyi değerlendirirken 'Türkiye, fanilerle değil, ilkelerle yürümeyi bilmeli. Tayyip Erdoğan fani, öldü ne olacak? Öldüyse ne yapacaksa milletim ne yapacaksa şimdi onu yapsın' diye konuştu.

Erdoğan, iki gün üst üste sınır ihlali yapan Suriye'yi de uyardı: 'Herhangi bir ülkenin yaklaşımı bizi enterese etmez. Türkiye Cumhuriyeti'nin kendine has bir tavrı vardır. Ayrıca NATO'nun Türkiye'nin sınırlarını koruma görevi var. Beşinci maddeye göre... '
Başbakan Erdoğan'ın, Çin gezisine katılan gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

BM, TAKİP ETMEK ZORUNDA

- Suriye konusunda Türkiye'nin yaklaşımı Birleşmiş Milletler'e bir karar aldırmak mı?
Bu, başından beri kovaladığımız bir konu. Bu, daha müdahale gerektirir bir hale geldi. Şimdiye kadar gelen sığınmacı sayısı ikiye katlandı. Görüntüler var. Bu insanlar kaçarken vuruluyor. Öleni var, yaralananı var. Annelerin feryatları var. Evleri nasıl tarumar ettiklerini, evlatlarının nasıl boğazlarının kesilerek öldürüldüğünü anlattılar Kofi Annan'a. BM, bunu takip etmeyecek de neyi takip edecek? Biz takip edeceğiz. Türkiye'nin hassasiyeti bellidir. En üst seviyede ortaya koymamız ve BM nezdinde takip etmemiz gerekir. Suudi Arabistan'ın da hassasiyeti çok fazla. İki tarafın da ilgisi üzerine bu konuyu kendi aramızda konuşmak istedik. Rusya şimdiye kadar 'ikili çalışmalar yapalım' diyordu.

HALKIN ARASINDA TANKIN İŞİ NE?

Zulme rıza zulümdür. Buna evet diyemezsiniz. Halkını terörist olarak görüyorlar. Beşar'ın yaklaşımıyla konuştuklarını söyledim. 'Lütfen onların ağzıyla konuşmayın. Ufacık bir çocuk, bebe terörist olur mu?' dedim. Bizim değerlerimizde savunmasız bir insana saldıramazsınız. Buna nasıl terörist dersiniz. Bunlar halk. Halkın olduğu sokakta tankın ne işi var? Binaların halini gezmediniz, görmediniz. Bayan Amos'un gezisi sırasında da evlatları katledilen anneler anlattı. Vurgunlar, şehirlerin imhası, bunlara evet demek mümkün değildir. Oksijen çadırında hayatta kalmaya devem eden bir halk var. Türkiye'nin, Batı'nın uşağı olduğu yönünde çok çirkin bir şey olmuştu. Esad, olayı farklı bir zemine kaydırmak istiyor. Bunu dini lidere de söyledim. Bakın Beşar, 'Bu savaş, Arap milliyetçileriyle İslamcılar arasındaki savaştır' diyor. Bu tabloda bir değerlendirme yapmadılar. Olayı farklı bir yere çekerek güya Arap ligini dağıtmaya çalışacak.

SINIR İHLALLERİ, İŞARET FİŞEĞİDİR

- 1998'de Kara Kuvvetleri Komutanı Suriye'yi uyardı. Siz de aynı şekilde bir çıkış mı yaptınız?
Bu 98 olayından çok farklı, o zaman böyle bir şey olmamıştı. Olmadan Atilla Paşa'nın öyle bir ziyareti olmuştu. Şimdi sınır ihlali olmuştur. Dün de sınırımızı aşan silahlı saldırılar oldu. Uluslararası hukuk açısından adeta işaret fişeğidir bu. Yapanın yanında kar kalamaz. Herhangi bir ülkenin şöyle böyle yaklaşımı bizi enterese etmez. Türkiye Cumhuriyeti'nin kendine has bir tavrı vardır. Tarihte bu vardır. Türkiye en az benzerlerinde ne yapıldıysa onu yapmak durumundadır. Suriye kendine çeki düzen vermek zorunda, vermezse Suriye'den gelen kardeşlerimize kapıyı asla kapatmayız. Suriye vurmaya devam ederse neticelerine katlanmak durumundadır. BM toplanıp kararını almalı. İstanbul'da bir araya gelen kurum ve kuruluşlar, BM'ye baskı yapıp kararı aldırmak zorundadır. Biz de ilgili arkadaşlarımızla gerekli değerlendirmeyi yapacağız.

FORMÜL, NATO'NUN BEŞİNCİ MADDESİ

- En kötüsü 'haklısınız deyip' bir şey yapmamaları. İş bu noktaya geldiğinde Türkiye'nin opsiyonları nelerdir?
Opsiyonlar çok. Sınır ihlallerine karşı uluslararası hukuktan doğan hakları olan bir ülke var. Sınırın ihlali sebebiyle alacağı tavır karşısında yapacakları şey ortadadır. Bunların hepsi tartışılacak meseleler. BM, bunu da açıkladı; 'sınır ihlali var' dedi. Bunların hepsi, son görüşmelerimizi yapıp adım atılacak konulardır. BM'deki oylamada daha önce Suriye'ye yaptırım isteyenler olumlu çizgideler. Rusya ve Çin dışındakiler evet noktasındalar. Pozisyonları bizimkiyle örtüşüyor. Ayrıca NATO'nun Türkiye'nin sınırlarıyla ilgili görevleri var. Beşinci maddeye göre.
- Esad sonrası için Suriye'de durum ne olur? Baas rejimi devam eder diyorlar...
Baas rejimi, şu anki mevcut yönetimle ayakta duruyor. Irak'ta Saddam'la birlikte çöktü sadece kalıntıları var. Artık tutmuyor. Suriye'de de durumun aynı olduğu kanaatindeyim. Oradaki mezhep yapısı Irak'a göre farklı. Çok partili demokratik bir hayata hızla gireceğini bekliyorum. Bunu istemeyenler niye istemiyorlar? Otokratik sistemin devamını istedikleri için böyle söylüyorlar.
- Çin'le ekonomik ilişkilerde bir ilerleme var mı?
Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinden yanalar. Boğaz Köprüsü, demir ağı, enerji ve nükleer enerji alanlarında işbirliğine girmek istediklerini ifade ettiler. İlgili arkadaşlara konuları verdik. Temenni ederiz ki Çin sermayesinin Türkiye'ye gelmesini sağlamış oluruz...
Bizim nükleer çalışmalarımız, enerji maliyetlerini düşürmeye dayalı. Rusya ile anlaşmamızda 300 mühendis yetiştirmemizi istemişlerdi. İkinci 300 kişilik grubu gönderdik. Bir yandan inşaat çalışmalarımız devam ederken bir yandan da mühendislerimiz yetişmiş olacak. Nükleerimizin barışçıl amaçlarla kullanımı söz konusudur. Bizde kaynak var. Değerlendirme şansımız var. Barışçıl amaçlarla çalışacağımız için kimsenin bize söyleyeceği bir şeyi olmaz. Kore'de de bunu gündeme getirdik. Nükleer terörizme karşı olduğumuzu ortaya koyduk. Yaptığımız anlaşma da farkı yaklaşım gerektiren bir anlaşma değil. Kiminle anlaşırsak anlaşalım. Sinop'ta aynı barışçıl amaçlarla kurmaya çalışacağız.

İŞTE O MADDE

NATO Anlaşması'nın 'Değişmez prensipleri' başlıklı bölümünün 5. maddesi şöyle: 'Taraflar, Kuzey Amerika'da veya Avrupa'da içlerinden bir veya daha çoğuna yöneltilecek silahlı bir saldırının hepsine yöneltilmiş bir saldırı olarak değerlendirileceği ve eğer böyle bir saldırı olursa BM Yasası'nın 51. Maddesi'nde tanınan bireysel ya da toplu öz savunma hakkını kullanarak, Kuzey Atlantik bölgesinde güvenliği sağlamak ve korumak için bireysel olarak ve diğerleriyle birlikte, silahlı kuvvet kullanımı da dahil olmak üzere gerekli görülen eylemlerde bulunarak saldırıya uğrayan taraf ya da taraflara yardımcı olacakları konusunda anlaşmışlardır.

Bırakıp gitmiyor bir dönem dinleniyorsunuz

- AK Parti'de, üç dönemden sonra yeniden seçilememe düzenlemesinin, istikrarı bozacağı endişesi var. Değerlendirmeniz nedir?
Değerli basın mensubu arkadaşlarımız yıllar yılı şunu yazdılar. Bu koltuğa oturan bir daha kalkmayı bilmez. Biz partiyi kurarken bunu enine boyuna konuştuk. Eskisi gibi mi olacağız? Partide hücre yenilemesi yapacak mıyız? Kaldı ki bırakıp gitmiyoruz. Bir dönem dinleniyorsunuz. Formunuzu muhafaza ediyoruz. Partimizde hücre değişimini yapmak için bu dönemde 160 arkadaşımızı aday yapmadık. Bize kan kaybettirmedi. Gücümüzü çok daha arttırarak devam ettik. Artık Türkiye fanilerle yürümeyi değil, ilkelerle yürümeyi bilmeli. Tayyip Erdoğan fani, öldü ne olacak? Öldüyse ne yapacaksa milletim ne yapacaksa şimdi onu yapsın. Olayı faniler üzerine bina etmeye çalışırsak hareket hiçbir zaman beklediğimiz gücü kazanamaz. Süremiz dolduğunda partimiz bize hangi misyonu biçtiyse öyle çalışacağız. AK Parti en ideal kurumsallaşmasını yapan partidir.

TC vatandaşlığı herkesi kucaklasın

- Anayasa Mahkemesi cumhurbaşkanlığı konusunda 7 yıllık görev süresini iptal ederse ne olur?
Yorumu Anayasa Mahkemesi kendi içinde yapacaktır. Yorum yapmadan bizim konuşmamız doğru olmaz.
- BDP'nin söylemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bütün etnik yapıları kuşatan bir partiyiz. 60 civarında Kürt kökenli milletvekili arkadaş var. Kabinemde 5 bakan arkadaşım Kürt. Bekir Bey bile Kürt'tür. Böyle bir derdim yok. Derdimiz olmadığı için rahatız. Birbirimize karşı sevgimiz aynı. Onların yaklaşımı, BDP için Kürt partisi yönünde. Biz onların o söyleminin yanlış olduğunu söylüyoruz. Oylarını almak için yapıyorlar. Halbuki biz birinci dereceden Kürt seçmenin oylarını alıyoruz... 42 bin denekle yapılmış bir araştırmayla ortaya çıkmış yapıyız. Alevi, Sünni, Laz, Çerkez herkes bu işin içinde var. Ben Rizeliyim bana Laz diyorlar. Halbuki alakam yok. Nüsret Bey (Bayraktar) Laz ama kimse onun öyle olduğunu bilmez. Kucaklayan parti olmamız ve bu yönde çalışma yapmamız bizi yüzde 50'ye taşıdı. Yeni anayasada da biz gelin bunu bir yere yerleştirelim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı herkesi kucaklasın. Burada rahatsız edici bir şey yok, öbürü rahatsız edici.

Hakan Fidan benim sır küpüm

- MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgili soruşturma izni için ayrıca bir iç soruşturma yaptırdığınız doğru mu?
MİT olayındaki gelişmelerde sessiz kalmak mümkün değil. Niye? Malum nekahet dönemime rastlayan süreçti. Benim sır küpüm. Türkiye Cumhuriyeti devletinin sır küpü. Türkiye'nin geleceğinin sır küpü. Uluslararası alanda bu görevi yapanlar ajan olarak nitelendirilir. Operasyon yapacakları zaman görevlendirmeyle devlet adına giderler. ABD, Rusya, Çin, Batı ülkelerinin hepsinde var. İmralı'ya da gönderen benim, Oslo'ya da gönderen benim. Niye, ortada problem var? Terör mücadelesinde başarılı olmamız lazım. Bunun için bazı bilgi alışverişlerine sahip olmamız lazım. Gazetelerde çıkanın hiçbirisi Müsteşarım tarafından verilmiş söz değil, hepsi yalandır, yazılı değildir. Görüşmeler olmuştur. Asla verilmiş sözler değildir. Bunu söyleyenler, siyasi menfaat elde eder miyiz, acaba ne devşirebiliriz gayreti içine girmişlerdir. Fidan'ın gayretlerinden çok çok memnunum. Gerek öncesi, gerek sonrasında ve şimdi ülkeme çok şeyler kazandırdı. Müsteşar yardımcılığı ve TİKA'nın başında olduğu zaman da iyiydi. İyi yetişmiş bir bürokrattır. İnsan kıyma makinesi değiliz. Bu insan takdir edilmesi gerekirken, bunu yemeye çalışan bazı mahfiller olmuştur. Anamuhalefet partisi başta olmak üzere... Yargı, görevi olmayan alana girdi. Bu konuda hakkı olmayan bir konumda kendini hissedince kusura bakmasın bizi karşısında görür. Yargı kendini yasamanın üzerinde göremez. 250 meselesinden Müsteşarı yargılama süreci içine sokmaya çalıştı.

Osmanlıca ve Kürtçe seçmeli ders olacak

- Cumhurbaşkanlığı eğitim yasasını onayladı. 17 milyon öğrencinin ailesi, uygulamanın önümüzdeki döneme yetişip yetişmediğini merak ediyor.
Hiç endişeniz olmasın. Bütün planlarımız yetişecek şekilde yapılıyor. Hiçbir sıkıntıya mahal bırakmadan ufak tefek bazı hususlar dışında tereyağından kıl çeker gibi yoluna girecek. Osmanlıca, Kürtçe seçmeli ders olarak seçilebilecek. Detaylarını arkadaşlarımız açıklayacaklar.
Kaynak: İsmail Küçükkaya / AKŞAM