Erdoğan Cuma Namazının Çıkışında Konuştu: Güçlenerek yolumuza devam ediyoruz

Cuma namazını Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde kılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Erdoğan açıklamasında: “Güçlenerek yolumuza devam ediyoruz, bugün dünden güçlüyüz, yarın daha güçlü olacağız” dedi.

Erdoğan Cuma Namazının Çıkışında Konuştu: Güçlenerek yolumuza devam ediyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma namazı çıkışı gazetecilerin soruları üzerine, Türkiye’nin kalkınmasını sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Türkiye bu noktada dimdik ayakta. Kimse halkımızı yanıltmaya çalışmasın. Biz güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Bugün dünden daha güçlüyüz. Yarın daha güçlü olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazını Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde kıldı. Namazın ardından cami çıkışında gazetecilerin gündeme dair sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta meydana gelen patlamayla ilgili soru üzerine, patlamanın faillerinin henüz belirlenmediğine dikkati çekti.

Konuyla ilgili Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile görüştüğünü anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki ülkenin istihbarat teşkilatlarının yöneticilerinin de karşılıklı görüşmeler yaptıklarını kaydetti.

Bu görüşmelerde patlamanın faillerine ilişkin bir bilgi olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Buna benzer alınmış bir bilgi olmadığı için de bizim 'şunlar yapmıştır, şu kuruluşlar bu işin failidir' dememiz de özellikle biz siyasilere yakışmaz. Ama bizler de takip ediyoruz. Kardeş Lübnan halkının, Lübnan yöneticilerinin bizlere vereceği bilgileri önemle takip ediyoruz. Bu gerçekten çok ama çok büyük bir felaket. Biliyorsunuz benzerini rahmetli Refik Hariri zamanında da yaşamıştık. Şimdi bu çok daha ileri seviyede böyle bir şey gerçekleşti. Bu konuyla ilgili olarak söylenenleri biliyorsunuz. Nitrat kaynaklı olduğu söyleniyor. Öbür tarafta füzelerin olduğu depolardan kaynaklı olduğu söyleniyor. Çok açık net olarak henüz bilgilendirmeler yapıldı diyemeyiz. Fakat işi bizler de takip ediyoruz.”

“KARDEŞ LÜBNAN'I YALNIZ BIRAKAMAYIZ”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da Lübnan'a ziyarette bulunup, oradaki gelişmeleri yerinden takip ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerî kargo uçağıyla Beyrut’a çeşitli yardım malzemeleri gönderdiklerini, askerî, sağlık malzemelerinin de gönderilen yardımlar arasında yer aldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sahra hastanesi türü yine aynı şekilde yardımlarımız var. Ben Sayın Cumhurbaşkanı Mişel Avn'a 'Hastanelerimiz sizin hastanelerinizdir, yaralıları bize nakletme noktasında her an yanınızdayız. Ambulans uçaklarımızla yaralıları ülkemize taşıyabiliriz' bunları kendilerine de bildirdim ve bu konuyla ilgili de Sağlık Bakanım Lübnan Sağlık Bakanıyla da görüşmelerini yürütüyor. Kardeş Lübnan'ı yalnız bırakamayız” dedi.

Beyrut Limanı’nın bölgede çok büyük önem ifade eden bir liman olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir limanın bu durumla karşı karşıya kalması hakikaten bölgede ciddi bir sıkıntının da sebebi olmuştur. Şu anda tabii buranın yeniden inşası, ihyası kaç yılı alır, onlar da ayrı bir sorun. Ama biz madden manen her şeyimizle Lübnan'ın yanında olacağız, Beyrut'un yanında olacağız. Lübnan halkının da yanında olacağız” diye konuştu.

“YUNANİSTAN İLE MISIR ARASINDA YAPILAN ANLAŞMANIN HİÇBİR KIYMETİHARBİYESİ YOK”

Yunanistan ile Mısır Arasında imzalanan Sözde Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Anlaşması'nın hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yunanistan ile Mısır arasında yapılan bu anlaşmanın hiçbir kıymetiharbiyesi yok” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Şimdi bir defa buralara baktığımız zaman özellikle Yunanistan'ın, Libya'yla ilgili olarak buradaki kıyıdaş olma konusunda bir alakası var mı, ne işi var orada? Mısır'ın aynı şekilde bir alakası var mı? Yok. Biz Libya ile böyle bir anlaşmayı yaptıktan sonra bunların hepsi bu işin üzerine atladılar. Tabii şimdi bize oralardan gelen bilgiler de yani ‘biz bunu size karşı yapmış değiliz, burada bir yanlış anlaşılma olmasın’ gibi bu tür bilgileri de bize yansıtıyorlar. Olsa da olmasa da biz şu anda Libya ile yapmış olduğumuz anlaşmayı kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz” vurgusunda bulundu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Malta Dışişleri Bakanı Evarist Bartolo ve Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti (UMH) Dışişleri Bakanı Muhammed et-Tahir Seyyale ile geniş kapsamlı görüşmeler yaptığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerin kararlı şekilde devam ettiğini kaydetti.

“YUNANİSTAN SÖZÜNDE DURMADI”

“Deniz yetki alanlarında hiç hakkı, hukuku olmayanlarla buraları görüşmeye bile gerek duymuyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Şansölye Merkel, benden ricada bulundu; ‘işte buradaki sondaj çalışmalarını durdurursanız benim işimi kolaylaştırırsınız’ dedi. Ben de Şansölye Merkel’e, ‘Eğer siz Yunanistan'a güveniyorsanız diğerlerine güveniyorsunuz biz şöyle 3-4 haftalığına bu sondaj çalışmalarına ara veririz ama ben bunlara güvenmiyorum. Göreceksiniz bunlar sözünde durmayacaklar.’ Nitekim öyle de oldu. Biz bu arada da Yunanistan'dan onların kendi gerek Dışişleri Bakanı gerekse danışmanları, benim danışmanım, Dışişleri Bakanım Almanya-Yunanistan-Türkiye arasında üçlü görüşmeler başlattılar. Bu sözde de durmayınca, şimdi ne olacak? Şimdi de biz hemen sondaj çalışmalarına yeniden başladık ve bu noktada Barbaros Hayrettin’i de yine görevine gönderdik. Sözlerinde durmuyorlar ve aynı durumu da tabii Sayın Merkel’e dedik ki ‘Bak sözünde durmadılar, biz de şimdi yolumuza devam ediyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün İstanbul'da toplanan ekonomi zirvesinin sorulması üzerine de ekonomide Koronavirüs salgınından dolayı çok ciddi zikzakların yaşandığına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada tüm samimiyetimle ben içerdeki düşmanları zaten gündeme getirmek istemiyorum, bize zaten dışardakiler yetiyor ama içerdekiler de onlara gayet güzel pompalama görevi ifa ediyorlar. Burada çok açık, samimi bir şey söylüyorum; Biz 2002 Kasım’ında göreve geldik. 2020 Kasım’ında göreve geldiğimiz zaman toplam millî gelirimiz 236 milyar dolardı fakat 2019'da toplam millî gelirimiz 754 milyar dolara çıktı. Bakın nerden nereye. Aynı şekilde fert başı millî gelir o zaman 3 bin 581 dolardı ve bu rakam 2019'da 9 bin 127 dolara çıktı” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 ve günümüz ekonomik göstergeleri arasındaki farkı dile getirerek, “Yani Türkiye bir tırmanışta ama bizim bu tırmanışımızı görmek istemeyen, gözü olup da görmeyenler var” dedi.

“TÜRKİYE OLARAK KALKINMAMIZI YÜKSEK ORANDA DEVAM ETTİRİYORUZ, ETTİRECEĞİZ”

Bazı sıkıntıların olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye adeta bir uçuşun içerisinde ama diyorum ya gözü olup görmeyenler hâlâ bu gerçekleri yanlış olarak yansıtmaya çalışıyorlar. Ne kadar yanlış olarak yansıtırlarsa yansıtsınlar biz Türkiye olarak bu kalkınmamızı, bu tırmanışımızı yüksek oranda devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin IMF’ye borcunu 2013’te sıfırladığını, şu anda da Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 105 milyar dolar olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye bu noktada dimdik ayakta. Kimse halkımızı yanıltmaya çalışmasın. Biz güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Bugün dünden daha güçlüyüz. Yarın daha güçlü olacağız” sözlerine yer verdi.

Türkiye’nin terörle mücadelede 17 yılda geldiği seviyeye dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörle mücadele böyle ücretsiz yapılmıyor, öyle mi? Ciddi manada harcamalarımız oluyor mu? Oluyor. Savunma sanayinde terörle mücadeleye yönelik çok ciddi harcamalar yaptık mı? Yaptık. Bakın bizim savunma sanayinde düşünün yerli-millîde yüzde 20 iken,  şimdi biz bunu yüzde 70’lere çıkardık ve bunların hepsi de belli bir maliyeti getiriyor. Ve bu maliyetle beraber Türkiye şu anda sadece bölgede değil, dünyada farklı bir yerde” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Libya’ya da zevk için gitmediğini vurgulayarak, “Libya’da Libyalı kardeşlerimiz özellikle Türkiye’yi bu yaptığımız anlaşmayla beraber davet ettiler ve orada da bizim kendi askerimiz var, aynı şekilde yine burada dost bizimle beraber kardeşlerimiz var. Ve şu anda orada da bu mücadele sürüyor ve bu mücadeleyi de onurlu bir şekilde sürdürüyoruz, sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

“GÜCÜMÜZÜ MİLLETİMİZDEN ALIYORUZ VE MİLLETİMİZİ BİRİLERİNE MUHTAÇ ETMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hiç bunlardan endişeniz olmasın, ekonomide bu söylenenlerin hepsi bir tarafa, yani benim Hazine ve Maliye Bakanımla ilgili sosyal medyada yaptıkları karalamalar, şunlar-bunlar vesaire bunların hepsi, bunlar yetişemedikleri üzüme koruk diyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

Koronavirüs salgını sürecinde yapılan sağlık yatırımları ile 150’ye yakın ülkeye gönderilen sağlık yardımlarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu Türkiye’nin gücünü gösteriyor. Türkiye’nin bu gücü olmasa siz bu kadar kısa zamanda bu hastaneleri yapabilir misiniz? Bunları da yaptık bitirdik. Biz gücümüzden nereden alıyoruz? Milletimizden alıyoruz. Ama bu millete evvel Allah bunlar layıktır ve bunları yapacağız ve milletimizi biz birilerine muhtaç etmeyeceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muharrem İnce’nin parti kuracağı iddiaları ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelik davetine dair sorular üzerine de şunları kaydetti: “Sayın Muharrem Bey ile ilgili olarak o da onun en doğal, en tabii hakkıdır. Eski bir siyasetçidir, yani yeni değildir, eski bir siyasetçi olarak da o da onun doğal hakkıdır. Ve Sayın Bahçeli’nin daveti ise doğrusu benim yadırgadığım bir davet değildir, o da olabilecek en makul çizgide davettir. Temenni ederim ki, birlik, beraberliğin tesisine yönelik inşallah bir adım olabilir. Çünkü dağınıklıkta bir şey yok, ne kadar birlik, beraberlik artarsa, hele hele böyle HDP ile terör örgütleriyle el ele olmak millî ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti’ye hiç uygun da düşmeyebilir. Böyle bir sıkıntının olması hasebiyle zaten böyle bir davet de gerçekleşmiştir diye düşünüyorum. Ve ülke genelinde de bir bütünleşmenin gereği bana göre önemlidir diye düşünüyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin terör örgütü YPG-PKK ile petrol anlaşması yaptığı iddialarının hatırlatılması üzerine de “Bu yeni bir şey değil, yani böyle bir felaketin, bunu Sayın Trump’a da söyledim, dedim ki, bakın bu terör örgütlerine buradan böyle kaynak aktarımı yapmanız bizim bölgemizde ciddi sıkıntılara neden olabilir. Ve bu terör örgütünün ekonomik kaynakları nereden geliyor diye düşünüldüğünde, işte kaynak belli, siz bunlara kalkıp bu Deyrizor’daki petrol kaynaklarından aktarıyorsunuz ve bunları güç sahibi yapıyorsunuz. Ve onlar da bunu nereye satıyor? O da enteresan, rejime, böyle bir durum söz konusu. Ve kendileri de gerekli talimatı vereceklerini falan söylemişlerdi, ama şu ana kadar gelen bir bu konuda olumlu gelişme yok. Takipçisiyiz, takip edeceğiz, ben bunun eninde sonunda yerine oturacağına da inanıyorum” ifadesini kullandı.

“EKONOMİDE DALGALANMALAR HER ZAMAN OLUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşması esnasında döviz fiyatlarında gerileme olduğunun söylenmesi üzerine de şöyle devam etti: “Ben bunun yerli yerine oturacağı inancındayım. Yani bu konulardan hiç rahatsız olmayın, rahat olun, çünkü Türkiye’de ekonomi sistem olarak oturmuştur. Yani Türkiye’de sistem bu denli oturduğu için bu bazı zamanda tırmanışlar, bazen inişler; biliyorsunuz şöyle birkaç ay veyahut da yılbaşı itibarıyla 10 liradan filan bahsediyorlardı, ama iş nerelere geldi? Şu anda bulunduğumuz noktalara geldi, bu da yerli yerine oturacak. Bütün mesele şu anda Koronavirüs meselesi tabi önemli, bir taraftan şu anda tabi Beyrut’taki gelişmeler ortada, yani bunları aşmak suretiyle ben özellikle TL’nin yerli yerine oturacağına inanıyorum, dövizin de aynı şekilde yerli yerini bulacağına, altının aynı şekilde bulacağına inanıyorum. Yani bunlar gelip geçici şeyler, bu dalgalanmalar her zaman olur, bunu görmemiz lazım. Tabi burada şu anda dün Merkez Bankası’yla özellikle Bankalar Birliği’nin yaptığı toplantılar hepsi bunlara yönelik atılan adımlardır; düzelecek.”

Koronavirüs ile mücadelede yeni tedbirlerin, kısıtlamaların olup olmayacağı sorusuna da Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bütün kısıtlamaların hepsi, Bilim Kurulumuzun almış olduğu kararlara bağlı. Ben buradan tekrar tüm halkıma sesleniyorum, ne olur şu maske, mesafe ve temizlik, buna dikkat edelim, yani buna kendimiz için dikkat edeceğiz ya. Bunu dikkat edelim ki, Allah göstermesin, bir sıkıntı yaşamayalım” cevabını verdi.

Gazetecilerin sorularının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi önünde kendisini bekleyen vatandaşlara hitap ederek, Cuma’larını kutladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlardan Koronavirüs salgınına karşı maske, mesafe ve temizlik tedbirlerine uymaları ricasında bulundu.