Erdoğan AK Parti Grup Toplantısında Kabine Değişikliğiyle İlgili konuştu
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM AK Parti Grup Toplantısı’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıda milletvekillerine ve partililere hitaben bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Yatırım yapıldığında en yüksek ve güvenli kazancın sağlanacağı ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini tüm dünyaya göstereceğiz. Bu çerçevede ekonomi yönetimimiz yerli ve uluslararası yatırımcılarla yakın mesai içinde olacaktır” dedi.
Konuşmasına Dağlık Karabağ'ın kurtuluşu dolayısıyla Azerbaycan'ı tebrik ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, varılan anlaşmaya göre, şu ana kadar henüz ele geçirilememiş Azerbaycan toprakları ile Karabağ'ın kalan kısımlarının Azerbaycan’a bırakılacağını kaydetti.
“TÜRKİYE, ORTAK BARIŞ GÜCÜNDE RUSYA İLE BİRLİKTE YER ALACAKTIR”
Anlaşmaya göre Ermenistan Kelbecer'i 15 Kasım'a, Ağdam ve Kazak bölgelerini 20 Kasım'a, Laçin'i de 1 Aralık'a kadar Azerbaycan'a teslim edeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk Bölgesi arasında ulaşım bağlantısının sağlanacağını ve bu amaçla bir yol inşa edileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan ile Hankenti arasında da bir ulaşım koridoru açılacağını dile getirerek, işgalin ardından yerlerinden edilen Azerbaycanlıların, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği gözetiminde evlerine geri döneceklerini söyledi.
“Türkiye, anlaşmanın uygulanmasını gözetmek ve denetlemek üzere bölgede kurulacak ortak barış gücünde, Rusya ile birlikte yer alacaktır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ateşkesin kontrolü ve denetimi için oluşturulacak Ortak Türk-Rus Merkezi ile ilgili mutabakat zaptının bu sabah imzalandığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu merkezin, Azerbaycan'ın işgalden kurtarılan toprakları üzerinde kurulacağını, Dağlık Karabağ'daki ateşkesin ihlalini önlemeye yönelik tüm tedbirlerin bu merkez tarafından alınacağını bildirdi.
“BUNDAN SONRA AZERBAYCAN’LA ÇOK DAHA YAKIN VE GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ İÇİNDE OLACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Son çatışmalar boyunca da sürekli yerleşim yerlerini hedef alarak pek çok masumun hayatını kaybetmesine yol açan Ermenistan’ın cinayetlerinin aksine, artık hiçbir sivilin zarar görmemesi sağlanacaktır. Azerbaycan devleti de bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da hiçbir sivilin zarar görmeyeceğinin taahhüdünü zaten vermiştir. İşgal altındaki toprakların ve Karabağ'ın özgürlüğüne kavuşması sürecinde canla başla gayret gösteren askeri ve istihbarat danışmanlarımız ile diplomatlarımıza teşekkür ediyorum. Karabağ'ın yeniden Azerbaycan yurdu haline gelmesiyle, hepsini de rahmetle yad ettiğimiz Mehmet Emin Resulzade'nin, Enver Paşa'nın, Nuri Paşa'nın, Zeynel Abidin Tagiyev'in, Hüseyin Cavid'in, Ahmet Cavad'ın, Umummilli lider Haydar Aliyev'in hatıraları şad olmuştur. Azerbaycanlı kardeşlerimizin sevinçleri sevincimiz, gururları gururumuzdur. İnşallah bundan sonra Azerbaycan’la çok daha yakın, çok daha güçlü iş birliği içinde olacak, ortak geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz.”
Suriye'de de Karabağ'dakine benzer bir barış ve huzur döneminin en kısa sürede başlamasını can-ı gönülden arzu ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için Suriye topraklarını kana bulayan rejimin ve terör örgütlerinin devre dışı bırakılması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye’nin doğrudan ülke halkının iradesiyle biçimlenecek yeni bir Suriye'nin inşası için, Rusya başta olmak üzere, bölgede etkili olan güçlerle daha yakın çalışmaya hazır olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda Rusya ile sürekli irtibat halinde olunduğunu, Suriye'deki süreci de süratle, suhuletle halletmenin gayretini verdiklerini söyledi.
“DOĞU AKDENİZ'DE KISA SÜREDE HAKKANİYETE DAYALI BİR ANLAŞMA MÜMKÜNDÜR”
Libya'da süren siyasi görüşmelere de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm kesimler için kabul edilebilir, makul ve sürdürülebilir bir anlaşmayla sonuçlanmasını temenni ettiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zaman zaman arkadaşlarımızı Libya'ya gönderiyoruz. Zaman zaman onları buraya davet ediyoruz. Çalışmalarımızı bu şekilde sürdürüyoruz. Doğu Akdeniz’de Yunan ve Rum tarafının şımartılmasından vazgeçilmesi hâlinde kısa sürede hakkaniyete dayalı bir anlaşmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölge ülkeleri olarak, salgınla birlikte daha da hızlanan yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak edilen yeri alabilmek, anlaşmazlıkları süratle çözüme bağlayarak, hep beraber hareket etmekle mümkün olduğunu söyledi.
Avrupa Birliği'nin içinde bulunduğu ve artık gizlenemez, saklanamaz bir hâle gelen krizden kurtuluş yolunun da buradan geçtiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Amerika'daki seçimlerin ardından bölgemizde ortaya çıkan belirsizliği ortadan kaldırmak için diplomasi ve uzlaşma kanallarının sonuna kadar açılması şarttır. Bu anlayışla, hem sahadaki varlığımızı güçlendirmeye, hem diplomasi kanallarını etkin şekilde işletmeye devam edeceğiz. Halklarını kardeş, kendilerini dost olarak gördüğümüz tüm bölge devletleriyle, yeni dönemde birlikte hareket etmek istiyoruz. Kimseye karşı gizli veya açık önyargımız, husumetimiz, karanlık hesabımız yoktur. Tüm samimiyetimizle ve muhabbetimizle herkesi, huzurlu, güvenli, adil, sevgi ve saygı çerçevesinde yeni bir dönemi birlikte inşa etmeye çağırıyoruz. Bugün Türkiye, her alanda güvenle ve kararlılıkla sahada ve masada gücünü sergileyebiliyor, sözünü dinletebiliyorsa, bunu son 18 yılda gerçekleştirdiğimiz büyük dönüşüme borçluyuz. Bu dönüşümü, demokrasi ve kalkınma ekseninde hayata geçirdik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin büyümeden enflasyon ve faizlere kadar her alanda en iyi makroekonomik göstergelerine iktidarları döneminde ulaşıldığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin terörden darbeye kadar pek çok yol kullanılarak maruz kaldığı saldırıların en önemli hedeflerinden birinin ekonomi olduğuna dikkati çekerek, “Aldığımız tedbirler ve geliştirdiğimiz mücadele yöntemleriyle ekonomimizi ayakta tutmayı, hedeflerimizden kopmamayı başardık. Bunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği hızlı karar alma ve etkin uygulama imkânlarının çok büyük katkısı vardır” diye konuştu.
“KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ SPEKÜLASYONLARI İÇİ BOŞ, MASA BAŞINDA UYDURULAN HABERLERDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görevinden af talebinde bulunan ve talebi kabul edilen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a da hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek, “Kendisi, sağlık sorunları sebebiyle vazifesinden affını istedi, biz de bu talebi kabul ederek, Hazine ve Maliye Bakanı olarak yerine Lütfi Elvan arkadaşımızı atamış olduk. Yeni Hazine ve Maliye Bakanımıza görevinde başarılar diliyorum. Rabbim mahcup etmesin” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası başkanlığında da bir görev değişikliği yaptıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte Maliye Bakanı, son olarak da Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı olarak görev yapan Naci Ağbal'ı bu göreve atandığını belirterek, yeni Merkez Bankası Başkanı Ağbal’a başarılar diledi.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde değişiklik olacağı, bakanlıkların yapısının tadil edileceği iddialarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bugünlerde bir kez daha tedavüle sokulan, kabine değişikliği veya bakanlıkların yapısının tadil edileceği yönündeki spekülasyonlar, içi boş, tamamen masa başında uydurulan haberler... Bizim medyanın böyle işi gücü yok. Acaba ne yapalım da biz şu anda hükûmeti rahatsız edelim. Ya da ne yapalım da ülkenin kulağına kar suyu kaçıralım. Tayyip Erdoğan masa başı kalemşörlerin yazdıklarıyla amel etmez. Bunu geçin. Yani siz yazacaksınız veya televizyonlarda konuşacaksınız ben de onlarla muamele edeceğim... Siz şu 18 yıl içerisinde böyle bir şey gördünüz mü? Böyle bir adım attığımızı gördünüz mü? Atmayız, attıramazsınız bize. Biz buralara bu makalelerle gelmedik, bu kalemlerle gelmedik. Biz tam aksine, bu kalemşörlerle savaşa savaşa bu makama geldik. Çünkü biliyoruz ki sizler bu ülkede bu milletin menfaatine hayırlı bir rüya görmezsiniz. Yeni yönetim sistemimizde, değişim gerekiyorsa bunun yerini ve zamanını milletin yetki verdiği Cumhurbaşkanı belirler. Gerektiğinde bu değişimi anında hayata geçirecek olan da yine Cumhurbaşkanıdır. Milletimizin bize verdiği yetki ve sorumluluğu, kendi planlarımız, programlarımız, değerlendirmelerimiz ışığında yapmak en başta gelen vazifemizdir."
“UZUN VADELİ TASARRUFLAR VE YATIRIMLAR AÇISINDAN ELVERİŞLİ BİR ORTAM HAZIRLIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın en güçlü ve zengin ülkelerinin dahi bir sonbahar yaprağı gibi savrulduğu bir dönemde, Türkiye’nin maslahata uygun tedbirlerle yoluna devam etmesinin gayet tabii olduğunu belirterek, “Bunun için, yaşadığımız kritik dönemin ruhuna uygun şekilde, gerekiyorsa devlet ve millet olarak fedakârlık yapmaktan, acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Ekonomi politikalarımızı fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makroekonomik istikrar olmak üzere, üç sacayağı üzerinde inşa ederek hedeflerimize ulaştıracağız. Bunun için, uzun vadeli tasarruflar ve yatırımlar açısından elverişli bir ortam hazırlıyoruz. Böylece büyüme ve istihdamın, sağlıklı ve güçlü bir şekilde sürmesini temin edeceğiz. Ekonomide, nitelikli istihdam oluşturan, enflasyona ve cari açığa yol açmayan, ağırlıklı olarak yurt içi tasarruflar ve doğrudan uluslararası yatırımlarla finanse edilen bir büyüme yapısı oluşturuyoruz. Bunun için makroekonomik temelleri ve kurumsal kaliteyi güçlendirerek, güvene ve istikrara dayalı bir iş ortamı tesis ediyoruz.”
“İŞ VE YATIRIM ORTAMINI DAHA DA CAZİP HÂLE GETİRMEK İSTİYORUZ”
Türkiye’yi yerli ve uluslararası yatırımcılar nezdinde riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkâr bir cazibe merkezi hâline getirmekte kararlı olduklarına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ekonomi yönetimindeki koordinasyonu ve uyumu güçlendirerek, politikalarımızın planladığımız şekilde hayata geçmesini sağlayacağız. Etkin karar alma mekanizmaları sayesinde, para ve maliye politikaları ile finansal politikalar arasındaki uyumu artırarak, makroekonomik istikrarı tahkim edeceğiz. Buna ilave olarak, yatırım süreçlerinin iyileştirilmesi ve üretken yatırımların özendirilmesi yoluyla, iş ve yatırım ortamını daha da cazip hâle getirmek istiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi politikalarında güven ve kredibilite kazanımına daha fazla odaklanacaklarını, ülke risk primini düşüreceklerini ve yatırımcılara her türlü kolaylığı göstereceklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlardan bireysel tasarruflarında millî paralarına güvenmelerini ve tercihlerini Türk Lirasından yana kullanmalarını isteyerek, “Rezervlerimizi güçlendirmenin yolu da Türk Lirasına olan güveni artırmaktan geçiyor. Yatırım yapıldığında en yüksek ve güvenli kazancın sağlanacağı ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini tüm dünyaya göstereceğiz. Bu çerçevede ekonomi yönetimimiz yerli ve uluslararası yatırımcılarla yakın mesai içinde olacaktır. Özellikle ülkemize doğrudan yatırım getirecek herkese bu fırsatları birlikte değerlendirme teklifini yapacağız” diye konuştu.
“İSTİKRAR, BÜYÜME VE İSTİHDAM ODAKLI SEFERBERLİK BAŞLATIYORUZ”
Uluslararası yatırımcılarla bir dizi toplantılar yaparak, onlara Türkiye’nin imkânları, fırsatları, potansiyeli ve sağlayacakları destekleri bizzat anlatacağını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Finans tarafında Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Merkez Bankamız, reel sektör tarafında Ticaret Bakanlığımız, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, diğer bakanlıklarımız, iş insanlarımız, hep birlikte Türkiye’ye yeni bir ekonomik sıçrama yaptırmak için çalışıyoruz. İnşallah hedeflerimize ulaşacak, ekonomimizi büyütecek, istihdamı artıracak, milletimizin refahını yükselteceğiz. Ekonomisi güçlü olmayan bir ülkenin, diğer alanlardaki kazanımlarını koruyamayacağının bilinciyle, yeni bir istikrar, büyüme ve istihdam odaklı seferberlik başlatıyoruz” açıklamasında bulundu.
En kısa sürede enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmekte, ardından kademeli olarak orta vadeli hedeflere doğru indirmekte kararlı olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Fiyat istikrarını sağlayacak politikaları belirlemek ve hayata geçirmek, dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de Merkez Bankasının görevidir. Bakanımızın ve Merkez Bankamızın yeni başkanının, enflasyon hedeflemesini ve para politikası araçlarını, temel yaklaşımlarımıza uygun şekilde, şeffaf, öngörülebilir, istikrarlı bir seviyeye en kısa sürede getireceklerine inanıyorum. Bu çerçevede atacakları her adımda kendilerinin yanında olduğumu özellikle belirtmek istiyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal ve yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın göreve başlamalarıyla, piyasa göstergelerinde yaşanan olumlu seyrin, doğru yolda olduklarına işaret ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cuma günü 8,54 seviyesinde kapanan dolar kurunun, 8,09 seviyelerine kadar gerilediğini hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin risk pirimi göstergesinin, 528 baz puandan 450 baz puana indiğini dile getirdi.
Türkiye'nin 5 yıl vadeli tahvil faizinin, yüzde 18,84'ten 104 baz puan düşerek yüzde 12,80 seviyesinde işlem görmeye başladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası yatırımcıların ülkemiz varlıklarına 2,3 milyar dolarlık talebi gerçekleşti” dedi.
“YAPISAL REFORMLARIN HAZIRLIKLARI İÇİNDEYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, atacakları her yeni adımla olumlu tablonun daha da iyiye gideceğini belirterek, serbest piyasa ekonomisi kurallarından taviz vermeden, şeffaflığı ve öngörülebilirliği artırmak suretiyle yerli ve uluslararası yatırımcıları harekete geçirerek adımlar atacaklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin demokratik hukuk devleti kimliğini güçlendirmek için son bir yıldır bir dizi yeni reformu hayata geçirdiklerini hatırlatarak, “Önümüzdeki aylarda, hukuk devleti ilkesini güçlendirme, öngörülebilir, kolay erişilebilen, hızlı ve etkin işleyen yargı sistemi konusunda yeni adımlar atacağız. Ayrıca yatırım ortamının iyileştirilmesi, mali piyasaların derinliğinin artırılması, kamu gelir ve harcamalarının kalitesinin yükseltilmesi, kayıt dışılığın önlenmesi, iyi yönetişim gibi alanlarda da yapısal reformların hazırlıkları içindeyiz” açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin, uluslararası düzeyde aranan yatırım hukuku standartlarının tümüne sahip olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Buna rağmen yaşanan sıkıntılar varsa, onlara da bigane kalmıyoruz. Hukuk sistemimizin tarafları ile ekonominin kamu ve özel sektördeki tüm temsilcilerinin istişareleriyle ortaya çıkacak ihtiyaçları, yasama olarak sizler, yürütme olarak biz süratle hayata geçirerek, ülkemizi yeni döneme hazırlayacağız. Mevzuat düzenlemeleri yanında uygulamadaki eksikleri ve aksaklıkları yakından takibe alarak, yatırım iklimini olumlu yönde geliştireceğiz. Kazanılmış hakları ve haklı beklentileri güvence altına alacak düzenlemeleri artırarak, ülkemizi demokrasi ve kalkınma eksenli büyütme hedefimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz. Bu duygularla bir kez daha ekonomide girdiğimiz yeni dönemin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısının ardından Meclis'te bir gazetecinin gündeme ilişkin sorusunu da cevapladı.
“Türk askerinin Karabağ'daki konumu nasıl olacak? Rusya ile nasıl bir mekanizma içinde çalışacak? Devriye faaliyeti planlanıyor mu yoksa Türk askeri sahada olmayacak mı, yalnızca bir karargâh çalışması mı olacak?” sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda orada Rusya hangi anlayış içerisinde yerini alıyorsa, aynı şekilde bizim de oradaki gözlem ve denetleme ekiplerimiz aynı anlayışla orada yerini alacaktır. Nitekim şu anda Rusya oraya, belli noktalara yerleşmeye başlamıştır. Görüşmeleri de zaten gerek Dışişleri Bakanlarımız arasında gerekse Rusya'dan şimdi bir heyet buraya geliyor, burada da görüşmeler yapılır” cevabını verdi.