Şer Odakları Başaracak Mı?
Şer odakları her zaman iş başında, ortalığı karıştırmak için hiç istirahat etmezler devamlı hareket halindedirler. Atalarımız testinin içinde ne varsa dışına da o sızar demişler, iyi niyette kötü niyette böyledir. Kurt devamlı dumanlı günü bekler şer odakları da aynen böyle. Mevlam ümmet fertlerini bu şer odaklarından muhafaza eylesin. Bu şer odaklarında insan derdi yoktur, geçim, seçim derdi hiç yoktur, ülke kalkınmasına takozdurlar, onlar hazıra emeksize konma derdinde. Ubudiyet (Kulluk) derdinde olanların çok uyanık olması lazım. Yoksa uykuda olan fitne uyanır. Şer odakları daha da kudurur. Bu ifsat şebekeleri ülkemizde olduğu gibi dünyada da mevcuttur.
Bunların amaç gayeleri nerede bir birlik varsa orayı dağıtmak birbirine düşürmek, böl parçala yut taktiğidir, ırkçılık, bölgecilik, mezhepçilik bunların en büyük silahıdır. Bunların olduğu yerde kimse olmayacak mı? Kuranı tabirle İŞİTTİK İTAAT ETTİK Her şeyi kabul mü edeceğiz .Bunun tam tersi ise İŞTTİK VE İSYAN ETTİK Karşı çıktık olmayacak mı? Elbette şer güçlerine karşı olacağız. Tam hız ve sağlam kaynaklarla çalışarak, şer odakları dünyalık için çalışacak, maşaları kullanacak, Müslümanı dininden ayıracak,aile yuvasını dağıtacak, tuzaklar kuracak da, çalışma karşılığı Cennet olan Müslüman çalışmayacak. Birbirleri ile uğraşacak cemaat, lider, efendi, dershane sarhoşu olacak, bunlar nasıl ümmet fertleri, bunlar din adına dinin neresinde, gündemde dershane olduğu için değinmeden geçemiyorum. Mücadelesi verilen o dershaneler ki, kuruluşu İslama göre mi? verilen eğitim İslami mi? Neyin mücadelesi veriliyor anlamış değilim. Hatta sözde bazı Seydalar, toplum önderleri, fetva komisyonu başkanları bile dershaneler kapanmasın diye basınlarına demeçlerini verdiler neymiş? Dershaneler kapanırsa felaket olurmuş. Ne büyük cihat ne safça kullanılma, dershaneleri savunmak Seydalara mı kaldı? Kullanılanlara yazıklar olsun.
Haramın işlendiği bir yere din kılıfını uyduranların cevabını gerçek âlimlere havale ediyorum. Hiç kimse mazeret beyan etmesin. olan bitenler meşru seçilmiş hükümete karşı devirme taktiğidir,28 Şubat versiyonu, gezilerin devamıdır. Azda olsa huzur ortamının bozulmasıdır. İsrail, AB, ABD ye küresel güçlere kafa tutmanın karşılığıdır, baksanıza KILIÇDAROĞLU ABD de hayali başbakan bile belirlenmiş, baklayı ağzından çıkardı Türkiye İsrail ile iyi ilişkileri kurmalıdır demiş. kim kimi kandırıyor Sayın Bahçeli doğru bir söz ile, KILIÇDAROĞLU, İcazet peşinde, ülkenin önünde en büyük takozdur demiş doğru lafa söze ne diyelim. Dershanelerin varlığı yokluğu hiç umurumda değil, Yunus ne diyor İLİM İLİM BİMEKTİR İLİM KENDİN BİLMEKTİR EĞER KENİN BİLMAZSEN NE KURUCA EMEKTİR Ne kuruca emekler heba olmuş olmaya da devam edecek görünüyor.
Başörtüsü yasağında ikna odalarının mimarı Nur SETER bile, dershanelerin savunucusu dershane severlere ilan olunur. Dershane mensuplarından bazıları DUA ETTİK DUAMIZ KABUL OLDU diyorlar. Ey gafiller duanız öyle keskin ise, ümmet fertlerine de dua edin, kanı akmasın zulme uğramasın, namusları kirlenmesin, gözyaşları dinsin. Öz yurdunda parya durumuna düşmesin. Bazı siyasilerimiz Generaller Anayasa yaptı biz yapamadık demişler bu bir serzeniş, ya kim yapacak bu anayasayı en iyisi anayasa çalışmasını tekrar paletlilere havale edin iş bitsin verilen oylara yazık. Siyasi ortam seçim maratonu tüm hızı ile devam ediyor, şer odakları pusuda bekliyor. Hizmet değil koltuk kapma maratonu son hızda, kim adil siyaset fedaisi ise onu severiz hem de destekleriz. Öyle basit gündemlerle günler geçiyor ki, asıl gündemler unutuluyor. Suriyede akan kan, Mısırda gasp edilen haklar keyfi zulümler, İslam coğrafyasındaki tüm şiddetler gündemin gerilerinde kaldı. bu nasıl insaf, yaşayış tarzı, bu Müslümanlara ne oluyor? hani Müslümanlar bir azanın parçaları idi, bir Müslümana batırılan dikenin acısı his edilirdi? Müslüman Müslümanın kardeşi idi, Ne oldu? niçin bu hale düştük, sanki İslamın şartı beş dershane ile altı edermiş gibi, boş mücadeleler veriliyor. Çıkarlarını, liderlerini, Cemaatlerini ilah edinenler bir uyanın bakalım. Ahret inancı gerçekten sizde hâkim ise.
Hicri Yılbaşı sönük geçti Müslümanlarca, aşure Muharremin onu devlet erkânı ile günlerce kutlandı çokça inançlı kesim buna alet oldu. Birlik mesajları verildi ağırlıklı olarak HZ. Hüseynin şahadeti konuşuldu, bu günü anmayacak mıyız tabi ki anacağız, şimdi soruyorum? Uhutta başta Hz. Hamza ve 70 sahabe şehit edilmedi mi? HZ. Ömer, Hz, Osman, HZ. Ebubekir nice sahabeler de şehit oldular hiçbir Müslümanın bu sahabeler için yas tuttuğunu görmedim. Şunu demek istiyorum ya hep ya hiç, işte bu şuur meselesi bu şuurda olanlara selam olsun. Tüm sahabeler altın nesil tablolarıdır öncülerimiz, cihat kahramanlarımızdır. Cihat etmek bazen farzı kifayedir, zaman, mekân ortama, şartlara göre ancak, mevcut durumda cihat etmek farzı ayındır. Çünkü ümmet fertleri ifsat ediliyor para, mal, mülk, mevki, kadın, faiz, top Uyuşturucu, vs. emribilmaruf nehyi anil münkeri kim yapacak? İnanan insanlar öyle ise her kese görev düşüyor.Siyasette,ekonomide,tevhit inancında,fedakarlıkta, ferasette, Müslümanlar da istenilen birlik olmazsa korkarım şer odakları galip gelir.Allah muhafaza..