Ekonomistler 'kapitalizmin sonu'nu tartışıyor!
2008'de başlayan yeni ekonomik düzen içinden çıkılmaz bir hal aldı. Alınan önlemler krizi soğuttu ama bitirmedi. Dünya ikinci dip dalgasının şokunu yaşıyor. Soru aynı 'Bu kez kapitalizmin sonu geldi mi?'
Dünyanın 1929 yılında yaşadığı 'büyük buhran'dan sonraki en büyük krizinin başladığı 2008 yılında politikacılar, akademisyenler ve ekonomistler 'kapitalizmin sonu mu geldi' sorusunu tartışmışlardı. Kimileri kapitalizmin insan doğası için en iyi ekonomik model olduğunu iddia ederek asla çökmeyeceğini, kimileri krizler yaşayan kapitalizmin bir çıkış noktası bulacağını ama bunun sürdürülebilir olmayacağını söylemişti.
Krizin ilk dalgası atlatıldı, Avrupa ve ABD'de düzelme sinyalleri alınmadıysa da en azından durum stabildi. Ancak 2010'un son dönemi ve 2011 krizin beklemeye geçtiğini gösterdi. Portekiz ve Yunanistan'ın devasa borçları, mali yardımlar, tasarruf paketleri, sokaklara dökülen insanlar derken potaya İspanya ve İtalya girdi. ABD'nin borçlanma ihtiyacı, bu konuda anlaşamayan iki parti ve trilyon dolarlık bütçe açığı piyasaları allak bullak etti.
Hafta sonu Standart&Poors'un aldığı not düşürme kararı dün tüm dünya piyasalarını etkiledi. Özellikle Avrupa'da televizyon programlarında 'Kapitalizmin sonu mu geldi' sorunu yeniden sorulmaya başladı. Türkiye de bu yaşananlardan bağımsız değil, günlerdir krizi tartışıyoruz. Son gelen rakamlar Türkiye'de ekonominin yavaşlamaya başladığını gösteriyor.
KRİZ SIFIR NOKTASINA YAKLAŞIYOR
ÜNLÜ Marksist düşünür Slavoj Zizek, geçen yıl yayımlanan 'Living in The End Times' adlı kitabının tanıtıldığı BBC'deki programda krizi sorguluyor 'Küresel kapitalizm sıfır noktasına hızla yaklaşıyor. Çevre krizi, dini kapitalizm ve ekonomik kriz yaşanıyor, bu sorunu çözecek şok tedavi kapitalizmi daha da acımasız kılacak' demişti. Tüm bu gelişmeler ışığında biz de farklı yaklaşımlara sahip ekonomistlere, akademisyenlere 'Kapitalizmin sonu mu geldi' sorusunu yeniden sorduk.
3. Dünya Kapitalizmi dönemi
Prof.Dr. Erinç Yeldan: Kapitalizm 70-80 yılda bir yaşadığı yapısal bir krizin içinde. 'Bu kapitalizmin son krizi olur mu' yanıtlamak zor. Ancak bu olgu şu gerçeği ortaya koydu: 90'larda dile getirilen 'insan doğasına en uygun sistem kapitalizmdir' tezinin sonu oldu. Kapitalizmin kendi sorunları olan, büyüyen, daralan, krizlerle biçim değiştiren ve evrimleşen bir sistem olduğu bir kez daha görüldü. Bu evrimin sonu kapitalizm mi olur başka bir şey mi kehanette bulunmak zor. Artık dünya kapitalizm sisteminin 1950 sonrası sosyal refah devleti biçimde evrimleşmesi mümkün görünmüyor. Çünkü bu pahalı bir modeldi, kendine özgü bir süreçti ama yaratılan kar, sistemi sürdürmeye yetmedi ve 1970'lerde tıkandı; bu tıkanıklık da 2008 krizini doğurdu.
Kar hırsı sürdükçe krizler bitmez
ASLINDA 1990'larda sosyalizm çökünce kapitalizmin ilk yıllarına, vahşi dönemine döndü. Artık yeni sömürü merkezleri var, Sahra altı Afrika gibi...
2. Dünya Savaşı sırasında kazanılan iş güvencisi gibi sosyal hakların çalışanların elinden alınacağı acımasızca bir sömürüye doğru bir süreç başlıyor. Dolar milyonerlerinin arttığı öbür tarafta 14 saat çalışanların olduğu iki kutuplu bir dünya kabul görmez. Böyle bir dünyanın yaratacağı cemaat, etnik milliyetçi unsurlara dayalı ayrışmalar bölgesel savaşlara çatışmalara yol açması muhtemel...Kar hırsı olduğu sürece bu sorunlar olacaktır.
Duran talebi savaşla canlandırmak istiyorlar
l Mustafa Sönmez-Ekonomist: Kapitalizmin sonunun geldiğine dair bazı söylemler var, buna da bir türlü aşılamayan kriz yol açıyor. Kapitalizm böyle krizlerle köşeye sıkışır tam 'sonu geldi' dersiniz başka bir çıkış bulup hayatını devam ettirebilir. Ekonomi de tek başına kapitalizmin sonunu getirecek bir neden değildir. Kapitalizmin sonunun gelmesi için toplumsal bir hareket olması gerekir; doğayı çürüterek, insanları çürüterek hayatını sürdürüyor. Daha önce de yaptığı gibi köşeye sıkıştığında savaş çıkarıyor, şimdi de bölgesel düzeyde de olsa böyle bir savaş ihtimali belirliyor. Krizin ortaya çıkardığı talep yetersizliğini ve kur savaşlarını sıcak bir savaşla dengelemek ihtimali belirliyor.
Daha fazla demokrasi şart
Doç. Dr. Öztin Akgüç: Krizler kapitalizm doğasında var, son 5-6 yıldır da bir türlü bu krizden çıkamıyor. Kapitalizmin alternatifi ne olur? Yeniden sosyal devlet dönemine geçilir, çalışanlar ve zenginler açısından bir orta yol bulunabilir. Belki tam bir sosyalizme geçilmesi zor olabilir ancak 1960'larda ki gibi sosyal devlet uygulaması mantıklı görünüyor. Zaten krizlerin en büyük nedeni demokrasinin olmaması, kemer sıkmak gerekiyor denildiğinde dünyanın her tarafında maaşla geçinen, emekçilerin kemer sıkması anlaşılıyor, bekleniyor, krizlerin yükü emekçilerin üzerine yıkılıyor. Sistem her zaman büyükleri kurtarıyor, bu yaklaşım devam ederse var olan sorunlar çözülmez...
Çekirge kaç kez zıplayacak?
Uğur Civelek-Ekonomist: Bugün yaşadıklarımız, içinde bulunduğumuz koşullar var olan sistemin sürdürülebilir olmadığını gösteriyor. Merkez bankalarını likidite silahını devreye sokmasıyla, varlık değerlerini tekrar şişirmesiyle bugüne geldik, yani çekirge bir kez daha sıçradı. İkinci bir sıkıntıda belki bir kez daha zıplayabilir ama 3 kez, 4 kez zıplamaz, zıpyamayaz. Bugün de merkez bankaları yine aynı silahı kullanıyor, likidite vererek ağrıları dindirmeye çalışıyor. Ağrıyı dindirmek, tedavi etmek anlamına gelir. Dünyada piyasalar 'sadece beni kurtar, başkası önemli değil' diyor, bu mesajı veriyor ancak bu periyot devam ederse kimse kimseyi kurtaramayacak!
Kaynak: Akşam