Eğitim Bir-Senden kongre açıklaması

Eğitim Bir-Senden kongre açıklaması

Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi 27 Kasım 2010 Cumartesi günü yapılan kongre ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı.

yazılı olarak yapılan basın açıklamasında şöyle denildi; 27 Kasım 2010 Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz 4.Olağan Kongremiz, büyük bir demokrasi şölenine dönüştü. İki listenin tatlı bir rekabet içinde yarıştığı Kongremizde, tek liste varmış gibi delegeler ve yönetim adayları arasında kardeşlik havası hakim oldu. Memur-Sen Dış ilişkiler Genel Sekreteri Ahmet KAYTAN’IN Divan başkanlığını yaptığı Kongre Divanının üyeliğini, Emekli-Bir-Sen Şube Başkanı Mehmet İMRE ve Bozova Memur-Sen İlçe Temsilcisi Mehmet AKCAN yaptı. 

        Kongremize AK PARTi Şanlıurfa Milletvekili Müfit YETKİN, eski milletvekillerinden Mahmut KAPLAN, İl Milli Eğitim Müdürü Hanifi ŞAHİN,İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılarımız; Mehmet SARMIŞ, Sadullah GENCER, Temel BÜYÜKBUDAK, İl Milli Eğitim şube Müdürü Mehmet GÜRBÜZER, .... katıldılar. Şube Başkanı İbrahim COŞKUN’un açılış konuşmasının ardından, Divanın teşekkülü ve protokol konuşmalarına geçildi. Yönetime aday olan her iki listenin başındaki başkan adayları İbrahim  COŞKUN ve Suphi ÇİÇEK konuşmalarında kardeşliğin, birlik ve beraberliğin önemine vurgu yaptılar. Saat 13.45’te başlayan oylama saat 17.00’ye kadar sürdü. Sandığın açılması ve oy tasnifi ve sayımının ardından İbrahim COŞKUN listesiyle beraber tekrar seçildi.

       Eğitim-Bir-Sen’de yapılan seçimlerin galibi veya mağlubu hiçbir zaman olmaz.  Önemli olan sendikamızın kazanmasıdır. Biz inanıyrouz ki, seçimlerin sonucu ne olursa olsun, hep sendikamız  kazanacaktır. Listeleriyle bu yarışa iştirak eden arkadaşlarmızı kutluyor, Eğitim-Bir-Sen çatısı altında hep beraber çalışacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz. Seçimde bizlere oy veren, vermeyen tüm arkadaşalrımıza bu demokrasi şölenine katkıda bulunduklarından dolayı teşekkür ediyoruz. Biz yönetim olarak sadece bize oy veren delegelerimizin değil, üyemiz olan 3200 kişinin sesi olmaya devam edeceğiz.

Sayın Divan,  Sayın Valim, Sayın Milletvekillerim, Sayın Memur-Sen İl Başkanım, Sayın Kamu Kurum Müdürlerim,  Sayın Siyasi Parti Yöneticilerim, Belediye Başkanlarım, Şube Başkanlarım,  Sayın ilçe Temsilcilerim, Sayın Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri, Eğitim- Bir- Sen’e gönül vermiş   sevgili  dostlar, kıymetli misafirler ve değerli basın mensupları, 4.Olağan Kongremizin  anlam kazanmasına katkıda bulunduğunuz için Şubem adına hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum, hoş geldiniz, şeref verdiniz.

             Sözlerime başlamadan önce, bizi bir araya getiren, bu kurumsal kimliğin kuruluşundan bugüne gelmesinde emeği geçen, başta kurucu genel başkanımız, hemşehrimiz  merhum Mehmet Akif İnan olmak üzere,  bütün büyüklerime saygılarımı sunuyorum. Dar’ül bekaya intikal etmiş, merhum ve merhume kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum.

           Demokrasi  şölenimize renk kattığınız için hepinize teşekkür ederim. Yaklaşık üç ay süren seçim süreci boyunca ilçe seçimlerinden,üniversite temsilciliğinin seçimine, delegelik seçimlerinden, liste oluşturmaya kadar her kademede hoşgörü ikliminin hakim olmasından dolayı çok mutluyum. Bu hoşgörü ikliminin oluşmasında emeği geçen bütün kardeşlerimi canı gönülden kutluyorum.

          Bu camia, güçlünün değil haklının yanında duran, egemenlerin değil ezilenlerin sesi olan ve olmaya devam edecek bir kitleye sahiptir. Bu sendikada hiçbir grup, hiçbir kimlik ya da hiçbir eğilim bir diğerine karşı üstün değildir. Sendikamızda, toplumun ortalama değer yargılarına sahip her insan kendinden bir şeyler bulabilmeli, farklı kültürel yapılara sahip olsalar bile aynı gelecek kurgusuna inanan insanları bir çatı altında toplayabilmeliyiz. Bizim dışımızda birilerince örülen ya da örülmeye çalışılan  o sanal duvarları yıkmalı, böyle girişimlerde bulunanlara asla fırsat vermemeliyiz.   İnanıyorum ki, bu gün burada kazanan önce sendikamız,  insanımız, şehrimiz ve ülkemiz olacaktır. Kaybedeni olmayan bu bayrak  yarışında,  niyeti bu sendikaya hizmet etmek  olanlara Allah kolaylıklar versin diyorum. Biz  bu memlekete demokrasi getirecek, halkı zenginleştirecek, inançlarımıza saldırmayacak, insanımızı özgürleştirecek ve mutlu edecek  her oluşuma olanca gücümüzle  destek vermeye devam edeceğiz.

        Sendikacılık yapıyoruz, hak arıyoruz, hakkı arıyoruz. İcazetçi ve bürokratik sendikacılığın tuzaklarına düşmeden,  hiçbir ideolojinin etekleri altına gizlenmeden, özgürlüğün, emeğin, refahın, hakkın ve toplumsal dönüşümün mücadelesini veriyoruz. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam  sürmek istiyoruz. Bu kutlu yolculukta ötelerin ötesine ulaşmak ve insanlığa hizmet etmek için üzerimize düşeni layıkıyla yerine getirdik, getirmeye devam edeceğiz.

   Buradan siz tüm  kardeşlerime sesleniyorum. Bu ülkenin aydınlığı, bu ülkenin ışığı, bu ülkenin nuru, geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusu siz değerli arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Sevgili dostlar.  Bu toplumun  her çarpıklığından, her yanlışından, her eksiğinden sorumlusunuz, sorumluyuz. Banane demeye, kaçmaya, görmezden gelmeye, bahane bulmaya, suçlu aramaya hakkımız yok. Bu ülke insanının hepsi, bizlerin elinde şekilleniyor, değerlerimizle örülüyor. Sorumluluktan kaçan, ürkek ve  çekingen insanlarla dolu olan bu toplumda, bizlerin üzerine düşen,  onları cesaretlendirmek, özgüveni yüksek, yönetime katılan, iradesini koruyan, hakkını savunan, adalet duygusu güçlü insanlar yetiştirmek olmalı.  Edilgen değil etken, sessiz değil çok sesli bir toplum istiyoruz. Geleceğimizin inşası  için, sizleri  daha fazla çalışmaya; ellerinizi, bedeninizi, yüreğinizi,  bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da,taşın altına koymaya davet ediyoruz.   
       Biz milletin özgürlüğü, iradesi ve egemenliği üzerinde hiçbir vesayet kabul etmiyor, hepsini reddediyoruz. Devletin hiçbir kurumu, milletin ve onun temsilcilerinin üstünde olamaz. MGK üzerinden yürütmeye fiilen ortak olan askeri bürokrasi ve yüksek yargı, millet egemenliğini sınırlayan kurumlar haline getirilmiştir. Daha geçtiğimiz aylarda adı Ergenekon terör örgütü ile anıldığından dolayı MGK’da terfi ettirilmeyen generallerin, yüksek askeri yargı kararı ile terfi ettirildiklerini gördük. Çok şükür ki Türkiye artık değişiyor. Herkes maiyetinde çalışan bir memuru, bir askeri açığa alan bir Bakanlık kararını içselleştirmek zorundadır. Bu kötü gidişe bir nebzede olsa dur demek için 12 Eylül’de yetmez ama evet diyerek safımızı ve tepkimizi olanca şiddetiyle gösterdik. Hemen şimdi, sivil, özgürlükçü, demokratik ve grev hakkını içeren yeni bir  anayasa istiyoruz.


             İşte bu uzun yolu, bu zorlu, bu meşakkatli yolu, sabırla, dirayetle, dayanışma içinde, en önemlisi de heyecan içinde, üyelerimizle el ele, gönül gönüle vererek yürüdük, yürümeye devam edeceğiz.

Hepinizi saygıyla selamlıyor,seçim sonuçlarının camiamıza hayır getirmesini Allah’tanniyazediyorum.

www.balikligol.com