Eğitim-Bir-Sen den sivil anayasa çağrısı

Eğitim-Bir-Sen den sivil anayasa çağrısı

                SİVİL ANAYASA VE EŞİT YURTTAŞLIK                        

Türk Dil Kurumu Anayasanın tanımını yaparken, “ Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını bildiren temel yasa..” demeyi yeterli bulmuştur. Anayasa tanımı yaparken belli kalıplar içine sıkışan cümleler kurmak işimizi zorlaştırmaktadır. Biz bir anayasa tanımı yapmak şartsa şöyle demeyi tercih ediyoruz: “Koruma kalkanlarını devleti vatandaşa karşı korumak için açmayan, bütün vatandaşlarının huzurunu ve mutluluğunu vazgeçilmez kabul eden kurallar bütünüdür.” Bu ilkeyi temel kabul ettikten sonra diğer maddelerin tamamı teknik ayrıntılardan ibarettir.

Cumhuriyetin ilanından hemen önceki tarihlerden başlayarak, bugüne kadar yüzlerce değişikliklerle beraber 4 farklı anayasayla idare edilen bu ülkenin vatandaşları, 12 Eylül 2010 tarihinde 26 madde için de olsa ilk kez kendi anayasalarını seçmenin hazzına vardılar. Bugün ise yeni bir anayasanın kaçınılmaz olduğunu tartışıyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak bu tartışmaların tam merkezinde durup, yeni anayasanın daha demokratik, özgürlükçü ve tamamen sivil bir zihniyete sahip olması gerektiğini ısrarla talep ediyoruz.

                  Sivil Anayasa Ne Demektir?

             Sivil anayasa, üniformalı veya üniformasız bütün vatandaşların bağlı olduğu, hiçbir kişiye veya zümreye ayrıcalık tanımayan, hiçbir etnisiteye vurgunun yapılmadığı, vatandaşı devletin hizmetine değil devleti vatandaşın hizmetine adamayı temel ilke kabul eden, vesayete karşı sadece siviller tarafından hazırlanmış “sivil zihniyetli” bir anayasa demektir.

            Sivil anayasa, vatandaşın refahı, huzuru ve mutluluğu için hazırlanan ve üzerinden asker botunun izlerinin kaldırıldığı anayasa  demektir.

            Sivil anayasa, tüm bölünme fobilerine karşılık, anayasanın geçerlilik sınırları içindeki herkesin etnik, dinsel, kültürel vb. açılardan eşit haklara sahip olmaları ve hiç kimseye bir etnik kimlik üzerinde buluşma dayatmasının kaldırılması demektir.

             Sivil anayasa, bize göre veya onlara göre özgürlük değil, özgürlüğe özgürlük getiren bir zihniyetin anayasa ruhuna hâkim olması demektir.

              Eğitim-Bir-Sen olarak bugüne kadar bürokratik oligarşiye karşı haklı mücadelemizi verirken hiçbir bedeli ödemekten geri durmadık. Demokrasiyi frenleyen, rafa kaldırmaya çalışan 28 Şubat’larda da durmadık, treni raydan çıkarmaya çalışan 27 Nisan’larda da. Bundan sonra da kimse durmamızı beklemesin. Askerin veya cübbelilerin, şunun veya bunun vesayeti altında olmayan yeni, daha demokratik, daha özgürlükçü, tamamen sivil bir anayasa talebimizi yeniden tekrarlıyoruz. Bu ülke sınırları içinde yaşayan herkes aynı haklara sahip, aynı imkânlardan faydalanan eşit yurttaşlar oluncaya kadar mücadelemiz devam edecektir.

             Bu mücadelemizi kamuoyuna mal etmek adına 2 Nisan 2011 Cumartesi günü Şehitlik Çamlık’ta Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Osman Can’ın katılımıyla “Sivil Anayasa ve Eşit Yurttaşlık” konferansı düzenliyoruz. Saat 20.30’da başlayacak konferansımıza başta siz değerli basın mensupları olmak üzere tüm halkımızı bekliyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

www.balıklıgöl.com