Şefkat ve Merhamet Timsali İnsanlar...
Şanlıurfa Merkeze 85 kilometre uzaklıktaki Büyük Mirdesi İlköğretim Okulunda görev yapan genç bayan bir öğretmen, katıldığı bir toplantıda, okula erişimin önemini anladı. Köye dönünce okula devam etmeyen öğrencilerin peşine düştü. Evlerini ziyaret edip ailelerle görüşmeye başladı. Bu ziyaretler sırasında sekiz yaşındaki Meryem Kaya’nın de evine uğradı. Meğer Meryem doğuştan ortopedik engelli imiş. Sekiz yaşında ve hiç okula gitmemiş, gidememiş. Babası İsmail Kaya “okula göndermeyi ben de çok istiyorum ama nasıl gelsin” diyordu. Öğretmen durumu Milli Eğitim Müdürlüğünden bir yetkiliye iletti. Bir tekerlekli sandalye gerekiyordu. O yetkili arayışa geçti. Hayırsever bir okul müdürüne söyledi. O müdür vakit geçirmeden araştırdı. Hayırsever bir doktora ulaştı. Kısa zamanda bir tekerlekli sandalye alınıp köye ulaştırıldı.
Böylece Meryem okula kavuştu. Sadece okula kavuşmakla kalmadı, sokağa, arkadaşlarına kavuştu. Hayata tutundu. Artık okula gidecek. Okuma-yazmayı öğrenecek. Hayatı değişecek. Hem onun, hem yakın çevresinin.
Şimdi Meryem çok mutlu, annesi ve babası da çok mutlu. Genç Öğretmen çok mutlu. Ona yardımcı olan Milli Eğitim Yetkilisi, Okul Müdürü ve sandalyeyi alan doktor da çok mutlu. Birbirlerini hiç görmediler, görmek de istemediler.
Hiçbiri adının duyulmasını, bilinmesini de istemedi.
Peki, bu haber niçin yapıldı?
Hep sıkıntılı olayların yaşandığı dünyada iyi şeylerin de olduğunun bilinmesi için.
Bir de umut var tabii. Acaba haberi okuyan başka öğretmenler de peşine düşer mi öğrencilerinin? Acaba başka hayırseverler de çıkar mı böyle? Acaba birkaç engelli daha kendilerini okula ve hayata bağlayacak araçlara kavuşur mu? Diye.
Neden olmasın?