EĞER KÂİNATTAN RİSALET-İ MUHAMMEDİYE (S.A.V.)'NİN NURU ÇIKSA, GİTSE KÂİNAT VEFAT EDECEK

EĞER KÂİNATTAN RİSALET-İ MUHAMMEDİYE (S.A.V.)'NİN NURU ÇIKSA, GİTSE KÂİNAT VEFAT EDECEK


Hayat, bu kainattan süzülmüş bir özdür.
Şuur ve his ise hayattan süzülmüş, şuurun bir özüdür.
Akıl dahi şuurdan ve histen süzülmüş, şuurun bir özüdür.
Ruh ise, hayatın halis ve safi bir cevheri, sabit ve müstakil zatıdır.
Aynen öyle de maddi ve manevi Peygamber Efendimiz (S.A.V.)'in hayatı dahi, hayat ve kâinatın ruhundan süzülmüş özlerin özüdür.
Risalet-i Muhammediye (S.A.V.) ise, kâinatın his, şuur ve aklından süzülmüş en safi özüdür. Maddi ve manevi olarak Peygamber Efendimiz (S.A.V.)'in hayatı, eserlerinin şehadetiyle kâinatın hayatının hayatıdır.
Risalet-i Muhammediye (S.A.V.), kâinatın şuurunun şuuru ve nurudur.
Kur'an ise, hayatlı hakikatlerinin şehadetiyle kâinatın hayatının ruhu ve kâinatın şuurunun aklıdır.
Evet, evet, evet… Eğer kâinattan Risalet-i Muhammediye (S.A.V.)'nin nuru çıksa, gitse; kâinat vefat edecek. Eğer Kur'an gitse, kâinat birbirine girip harap olacak.
Eğer Kur'ân gitse, kâinat divane olacak ve küre-i arz kafasını, aklını kaybedecek, belki şuursuz kalmış olan başını bir seyyareye çarpacak, bir kıyameti koparacak. (B.S.N'den günümüz Türkçesiyle)