EBOLA'nın çaresi yine EBOLA

Son günlerde insanlığın korkulu rüyası haline gelen EBOLA hakkında önemli açıklamalarda bulunan Dr. Abbas Zülfüoğulları, hastalığa karşı korunma yolları hakkında bilgi vererek, bu korunmanın merkezine temizliğin yerleştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

EBOLA'nın çaresi yine EBOLA

DİYARBAKIR- Memorial Diyarbakır Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Abbas Zülfüoğulları,  tüm dünyayı tehdit eden MERS ve EBOLA virüslerinin oluşturduğu enfeksiyon hastalıklarına karşı alınabilecek tedbirler hakkında açıklamalarda bulundu.

Konuyla ilgili olarak İlke Haber Ajansına değerlendirmelerde bulunan Dr. Abbas Zülfüoğulları, Ebola hastalığından kurtulanların kanlarının alınarak bu hastalığın kendilerine yeni bulaştığı hastalara enjekte edilmesi halinde iyileşmenin sağlandığını belirterek, bununla ilgili otuza yakın test üzerine çalışıldığını dile getirdi.

Zülfüoğulları: “Ebola Aşısı var, ancak virüs kendini sürekli olarak yenilediği için aşı etkili olmuyor.  Bu yüzden yeni aşıların geliştirilmesi için çalışmalar sürüyor.” dedi.

EBOLA ile ilgili olarak, Dünya Sağlık Örgütünün, 7 farklı ülkede yaklaşık 9 bin EBOLA vakası ile karşılaşıldığını belirten Zülfüoğulları, bunların içinden 4 bininin ölümle sonuçlandığını belirtti.

“Maymunlardan insanlara, sonra da insanlardan insanlara geçiyor”

EBOLA ve MERS hastalıklarının insanlığın yeni yeni karşılaştığı vakıalar olmadığını söyleyen Dr. Zülfüoğulları, bu hastalığın İlk olarak 1976 yılında Zambiya’da ortaya çıktığına dikkat çekti.

Dr. Zülfüoğulları,  “Hastalık Yeni Gine, Nijerya gibi yerlerde de etkili oldu. Bir Batı Afrika hastalığıdır ve asıl kaynağı maymunlardır. Maymunlardan insanlara, sonra da insanlardan insanlara geçtiği belirtiliyor. İkinci atak, tekrar 2014’ün ilk aylarında başladı. Ağustos 2014 verilerinde 3070 vaka olmakla beraber bunların 1600’ü ölümle sonuçlanmıştır. En son dediğiniz gibi 9 bin vaka ve bunların 4 bin’i ölümle sonuçlanmıştır.” bilgilerini paylaştı.

“Bulaşması çok zor ancak ölümcül bir hastalıktır”

EBOLA hastalığının bulaşma yolları hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Zülfüoğulları, EBOLA virüsünün sadece vücut sıvılarıyla bulaştığını, bu yönüyle de SARS, MERS veya GRİP virüsü gibi solunum yoluyla bulaşan virüslerden ayrıştığını söyledi

Dr. Zülfüoğulları, “ EBOLA, hayvan veya insandan tükürükle, kanla veya idrarla bulaşabilir. Tedbir alınarak buna karşı korunma sağlandığı takdirde MERS’ten daha az bulaşıcıdır.” ifadelerini kullandı. 

Bulaştığını nasıl anlarız?

EBOLA hastalığının bulaşma belirtileri hakkında önemli açıklamalarda bulunan Dr. Zülfüoğulları, hastalığın çok sinsi bir şekilde grip ve ishal belirtileri vererek başladığının altını çizdi.

Hastalığın belirtileri hakkında bilgilendirmelerde bulunan Dr. Zülfüoğulları, “Karın ağrısı, yüksek ateş, kusma ve şiddetli bulantı takip eder. Bunun kuluçka süresi 2 ile 21 gün arasındadır. Bu virüs ilerleme kaydedince, vücutta kanamalara yol açar. Diğer bir adı da EBOLA Kanama Hastalığıdır. Kırım-Kongo ateşi gibidir. EBOLA hastalığına yakalanmış birinde; deride, burunda, idrar yollarında kanama varsa, artık buna EBOLA demek lazım. Bunun tanısı ancak özel tetkiklerle yapılabilir. EBOLA virüsüne yakalanan birisinin derhal karantinaya alınması gerekir. Bulaşma ihtimali çok düşüktür. Ancak bulaştıktan sonra ölümcüldür.  Bu yüzden, karantinaya alınması gerekir. Tedavide yapılacak çok fazla bir şey yok. Sıvı elektrolit takibi yapılmasıyla beraber serum, ağrı kesici, ateş düşürücü tarzı ilaçlar verilmesi gerekir.” bilgilerini paylaştı.

MERS, EBOLA’ya göre çok farklı bir virüs

MERS virüsünün EBOLA’ya göre çok farklı bir virüs olduğunu ve MERS’in bulaşma olasılığının çok fazla olmasına karşın ölümcül olmadığını söyleyen Dr. Zülfüoğulları, “MERS Grip’ten veya SARS’tan daha fazla ölümcül tehlikesi olan bir virüs değildir. MERS, bir Corona virüs ailesindendir. Öksürükle, aksırıkla bulaşabilen bir hastalıktır. Bunun için korunmanın en önemli yolu, Ortadoğu ülkelerinden, özellikle Suudi Arabistan’dan gelenlerden uzak durmak ya da yaklaşırken önlem almak gerekir. Türkiye’den Hacca veya Umreye Çok sayıda insan gidiyor.  Eğer ki birinde yüksek ateş, kırgınlık, burun akıntısı, karın ağrısı tarzında belirtiler varsa ondan  uzak durmak gerekir. Grip, olan birinden nasıl uzak duruyorsak, MERS’ten korunmak içinde öyle uzak durmalıyız.” ifadelerini kullandı.

Korunmanın en önemli yolu elleri yıkamaktır.

“Korunmanın en önemli yolu elleri yıkamaktır” diyen Zülfüoğulları, “MERS, dediğimiz Corona virüsüne yakalanmış biri, Uçakta aksırması halinde dışarıya verdiği mikrobun havada 6 saat kalma şansı var. O yüzden gittiğimiz yerlerde, uçakta, arabada, otobüste veya başka bir yerde muhakkak yanımızda alkollü mendil bulunduralım. Alkollü mendil, o virüsü öldüren tek şeydir. Dediğimiz gibi Mers, ölümcül değildir. Grip, gibidir. Sars’dan daha az tehlikelidir. Böyle gribal enfeksiyonlarda Antibiyotiğe de gerek yoktur.  Hiçbir faydası da olmaz.  Hatta zararı vardır. Bu tip hastalar, sıvı elektrolit tedavi yöntemleriyle yani serum takarak, iyi beslenerek, C vitamini alarak besinsel gıdalardan yararlanarak ve dinlenerek iyileşebilir.” ifadelerini kullandı (İLKHA)