DUYDUĞUMDA KULAKLARIMA İNANAMADIM
Geçen gün Konyaya gitmiştim. Ereğlide, çocukları cemaatin içinde olan bir dostum aynen şunları söyledi: Buraya son gelen talimata göre cemaat mensupları, SPnin güçlü olduğu yerlerde SPye, CHP veya MHPnin güçlü olduğu yerlerde de o partilere oy vereceklerdir. İlk duyduğumda kulaklarıma inanamadım. Kim derdi ki, F. Gülen Hoca, aradan 40 yıl geçtikten sonra, asla tasvip etmediği ve hayatta iken hiçbir zaman görüşmek istemediği merhum Erbakanın Saadet partisine, MHPye ve CHPye oy vermeye mecbur olacak? Bunun iki yıl önce birileri bana söylemiş olsaydı asla ihtimal vermez ve kabul etmek istemezdim. Ama görünen o ki, mesela Şanlıurfada cemaatçiler SPye oy verecekler.
CHPye veya MHPye oy verselerdi bu kadar şaşırmazdım. Çünkü F. Gülen Hoca, daha önce bu partilerle bir araya gelebileceği sinyalini vermişti. Hatta daha sonra Eğer şefaat hakkım olsaydı onu Ecevit için kullanırdım diyecek kadar sol zihniyete yakın olduğunu ifade etmişti. Fakat F. Hoca, zaman zaman Erbakan Hocanın hareketiyle asla bir araya gelmeyeceği sinyalini de vermişti.
F. Hoca yıllar önce, henüz Türkiyede iken Parti liderleri, yazarlar, para patronları, sendikalar ve bazı sanatçılarla bire bir görüşme turlarına başlamıştı. Bu meyanda Demirel, Ecevit, Baykal, merhum Türkeş ve diğer birçok siyasi liderle görüştüğü halde Sayın Erbakanla bir araya gelmemişti. Uğur Dündarın bir programına konuk olan F. Gülen Hoca Herkesle görüştüğünüz halde neden Erbakan Hoca ile görüşmediniz? şeklindeki bir soruya muhatap olmuştu. Hoca bu soruya, Buhari ve Müslimde yer alan sahih bir hadisin mealini vererek cevap vermiş ve şöyle demişti:
Hz. Peygamber (s) bir hadisinde Allahın ruhları türlü türlü yarattığını, ruhlar âleminde tanışanların bu dünyada da bir araya geldiğini, fakat ruhlar âleminde tanışmayanların bir araya gelmediklerini buyuruyor. Eğer ruhlar âleminde ruhum birisinin ruhuyla tanışıyorsa onunla mutlaka bir araya gelirim. Neden olmasın?
Hatta hadisin devamında şu ifadeler de yer alıyor: Eğer bir münafık bir topluluğa girse ve orada sadece bir tane münafık varsa, o yeni gelen münafık kısa zamanda arkadaşını bulur ve ikisi dost olurlar. Bir mümin de aynı şekildedir.
O zaman F. Hoca ile yapılan bu röportaj basında yer alınca Erbakan Hocaya yakın olan yazarlar büyük tepki göstermişler ve F. Hocayı kınamışlardı. Demek F. Hocanın ruhu ile Ecevitin ruhu ezelden tanışıyorlar ve dostturlar, fakat Erbakan Hocanın ruhu ile tanışmıyorlar, öyle mi? demişlerdi.
Doğrusu ben de o zaman, F. Hocanın, Erbakan ile görüşmemesine delil getirdiği bu hadisi televizyonda anlatmasının uygun olmadığını ve Erbakan Hocaya büyük bir haksızlık olduğunu söylemiş ve zaten rejim tarafından mağdur edilen Erbakanın bu kez dindar bir kesimin de taşlarına maruz kaldığını çevremdekilere anlatmıştım.
Ama geldiğimiz noktaya bakın. ABDde oturan F. Hoca, kendisine bağlı olan insanlara, Ak Partiye oy vermeyin de kime veriyorsanız verin. Her seçim bölgesinde Ak partinin en yakın rakibine oy vererek onun oylarının düşmesine yardımcı olun! diyormuş. Eğer bu söylenenler doğruysa sözün bittiği yerdeyiz...